FİSUN YALÇINKAYA / DÜSSELDORF

 

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, Avrupa’da 1960’ların başında ortaya çıkan sanat akımı ZERO’nun sanatçılarının eserlerinden oluşan geniş bir sergiyi 2 Eylül 2015 - 10 Ocak 2016 arasında  ağırladı. Müzenin bu sergisinde en dikkat çeken eserlerden biri de altın varaklı dokuz dev sütundan oluşan ‘Dokuz Sütun Üzerindeki Gökyüzü’ adlı eser oldu. İşte bu kez müze, ‘Dokuz Sütun Üzerindeki Gökyüzü’ adlı eseri de yapmış olan, ZERO’nun kurucusu üç sanatçıdan biri Heinz Mack’ın kapsamlı bir kişisel sergisine ev sahipliği yapacak. Müze müdürü Dr. Nazan Ölçer’in “Geçmişten bugüne eserlerin yer aldığı bir çeşit retrospektif,” diyerek tarif ettiği sergi, Tahincioğlu'nun katkılarıyla ‘MACK. Sadece Işık ve Renk’ adı altında 18 Şubat - 17 Temmuz 2016 tarihleri arasında düzenlenecek.

 

 

Sergi vesilesiyle Düsseldorf’ta bulunan atölyesinde Türkiye’den basın mensuplarını ağırlayan 85 yaşındaki sanatçı Heinz Mack, “Bu atölyede ilk kez bir basın buluşması gerçekleşiyor, muhtemelen de son olacak,” diyerek başladığı buluşmada sanatını anlattı ve Türkiye sergisi hakkında ipuçları verdi. Sanatçı, 2006’da Berlin’de açılan sergisiyle İstanbul sergisi arasında bağ kurarak, “Berlin’deki Bergama Müzesi’nde bir sergi yapma şansım oldu. ‘Transit between Occident and Orient’ adlı sergide oryantal düşünce ve oksidental düşünce arasındaki bağları göstermeye çalıştım. Umarım İstanbul’daki sergi de oryantal ve oksidental düşünce arasındaki ilişkiyi gösterme anlamı taşır ve  böyle bir işlevi olur,” dedi. Sanatçıya basın mensuplarından birinin, günümüzde göçle ve göçle ilgili eser üreten sanatçılar hakkındaki düşüncelerini sormasının ardından Mack, İkinci Dünya Savaşı sonrası sınırların kalktığı bir dünya umduğunu, ancak bugün o sınırların yeniden çizilmesinin hayal kırıklığını yaşadığını belirtti. Mack ayırca, bağımsızlık ve özgürlük duygusunun öneminden bahsederek, Ai Weiwei'den de örnek verdi. Bu örnekten yola çıkarak, belli bir politik düşünceye bağlı olan sanatçıların kariyerlerinin kötüye gittiğini, çünkü özgürlüğün sanattaki yaratıcılığın şartı olduğunu sözlerine ekledi. Sanatçı, “Umarım İstanbul’daki sergim, sizin ülkenizdeki sanatçılara da etki bırakır ve onlara olabildiğince özgür olmaları konusunda ilham verir,” dedi. Küratörlüğü S. Ü. Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer ile Royal Academy of Arts Londra eski sergiler direktörü ve sanat tarihçisi Sir Norman Rosenthal tarafından yapılan seçki için Mack, “Kendi sergimde ziyaretçi gibi olacağım,” diye konuştu. Sanatçının seçkiye katkıda bulunan eşi Ute Mack ise ticari kaygıdan arınmış özgür bir seçki yaptıklarını ve sanatçıyı en iyi şekilde tanıtacak farklı dönemlerden eserleri seçtiklerini belirtti.

 

 

 

Nazan Ölçer ise sergi hakkında, “Bu bilge sanatçıyı, günümüzü de içine alan uzun meslek yaşamı ve benzersiz zengin üretimi ile daha yakından tanımak ve sanatseverlerle buluşturacak olmaktan büyük bir mutluluk duymaktayım. SSM olarak, Alman modernist akımının bu önemli ustasını bugün uzun meslek yaşamının 60. yılında kapsamlı bir sergiyle ağırlarken, bu buluşmanın onun sanatında daima özel bir yeri olmuş Doğu-Batı uygarlıklarının tarih boyunca aktığı bir eksende, ülkemizde gerçekleşmesinden de mutluluk duyuyoruz,” şeklinde konuştu. Sergide, resim, heykel ve kinetik sanatı da kapsayan 120’nin üzerinde eser yer alacak. Sanatçının 1960’larda Sahra Çölü ve Kuzey Kutup coğrafyasından esinlenerek öncülerinden olduğu ‘Land Art’ (Arazi Sanatı) çalışmalarından hareketle SSM galerilerinin önemli bir kısmı, Sahra Çölü'nün ışık temalarının hâkim olduğu, doğa ve sanatı bir araya getiren benzersiz bir deneyim alanı oluşturacak.