'İzleyicim İstanbul'da yaşayan insanlardır'
03 Eylül 2015 - 10:09İstanbul’un bugüne dek gördüğü en çok mekâna yayılan, en çok sanatçılı ve en sürprizli bienali olacak 14. İstanbul Bienali 5 Eylül’de açılıyor. İKSV’nin düzenlediği, 36 mekânda 1500’den fazla sanatçıyı bir araya getiren bienal dün yapılan basın toplantısıyla tanıtıldı
FİSUN YALÇINKAYA
Benim izleyicim öncelikle, İstanbul’da yaşayan insanlardır.” 5 Eylül’de açılacak yaklaşık 36 mekanda 1500’den fazla sanat eserini ağırlayacak olan 14. İstanbul Bienali, dün Özel İtalyan Lisesi’nde gerçekleştirilen bir basın toplantısında Carolyn Christov-Bakargiev’in işte bu sözleriyle sanat izleyicisi olan olmayan herkesi davet etti. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 14. İstanbul Bienali, 1 Kasım’a dek ücretsiz olarak gezilebilecek.
İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer’in konuşmalarının ardından toplantıda, 14. İstanbul Bienali’ni şekillendiren Carolyn Christov-Bakargiev bienale dair detaylı bilgiler verdi. Christov-Bakargiev, açıklamalarına Türkçe olarak yaptığı teşekkür ve merhaba konuşmasıyla başladı.
Türkçe selamlama
Genellikle yurt dışından gelen müzisyenlerin konserlerinde gördüğümüz bu Türkçe selamlamalar “Teşekkür ederim”le sınırlı kalır. Ancak bienali kendi ifadesiyle, ‘şekillendiren’ Christov-Bakargiev, konuşmayı daha uzun tuttu ve herkesi selamlayarak detaylı şekilde teşekkürlerini iletti. Sonrasında bienali tanıtan Christov-Bakargiev, “Bu serginin başlığı ‘TUZLU SU: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori’dir. Bu sergi, tuzlu suya, düğümlere ve dalgalara odaklanır. Çizginin nerede çekildiğine ve dünyayı şekillendiren suya odaklanır,” dedi ve Vita Sackville- West’in 1946’da “Bahçe” kitabında şiirini sunduğu kısmı okuyarak konuşmasını bitirdi. Ardından bienalde eserleri bulunan üç sanatçı Theaster Gates, Adrian Villar Rojas ve Liam Gillick küçük bir konser vererek şarkılar söylediler.
‘Hayır, sansüre uğramadım’
Basın toplantısında sergide Ermenilerle ilgili eserlerin bulunmasıyla ilgili bir sansüre uğrayıp uğramadığı sorulan Christov- Bakargiev, “Hayır. Kısaca hayır. 2015’teyiz artık 1920’lerde bu ülkede yaşananlarla ilgili konuşabiliriz diye düşünüyorum. Ermeni sanatçılar var, çalışmalarında Doğu Anadolu’ya odaklanan sanatçılar var. Ben siyasete girmiyorum, sanatta daha fazla olanak var. Fikir liderlerinin de fikirlerini değiştirebiliyor sanat,” dedi. Bakargiev daha önce de, “Sanatla birlikte ve sanat aracılığıyla yas tutuyor, hatırlıyor, kınıyor, iyileşmeye çalışıyoruz ve kendimizi bu mekânda beraber yaşamış birçok topluluğun neşe ve canlılık olasılıklarına adıyor, formdan yeşeren yaşama sıçrıyoruz,” diye belirtmişti.
Sanatçılar barışa davet ediyor
Bienalde eserleri bulunan sanatçılar, Pelin Tan, Artık İşler Kollektifi ve e-flux editörü Anton Vidokle bienalde işleri yer alan sanatçılara gönderdikleri bir mektupla onları barış için müdahalede bulunmaya davet etti. Pelin Tan, Milliyet’e yaptığı açıklamada son birkaç haftadır Türkiye’de yaşananlara ve özellikle son günlerde artan şiddete dikkat çekmek istediklerini söyledi. Artıkişler Kolektifi, Tekel işçilerinin eylemini gösteren ‘Tahayyül III’ adlı videolarının önüne bu kapsamda bir kağıda yazdıkları “Barış Hemen Şimdi Biji Aşiti Peace Now” yazısını yerleştirdiler. Bakargiev de bu konudaki soruya “Ben sanatçı değilim ama sanatçılar böyle bir şey yapmak isterlerse sonuna kadar desteklerim,” dedi.
‘Türkiye’nin en önemli uluslararası etkinliği’
İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı bu bienalin diğerlerinden farklı olduğuna dikkat çekti. Eczacıbaşı, “Farklı bir sanat olayı var karşımızda, farklı bir bienal var. Bu seferki bienalimiz tam anlamıyla İstanbul’a yayılıyor. Günler ayırmanız gerekecek, eminim ki farklı bir deneyim olacak. Bienal, Türkiye’nin uluslararası alanda ilgi ve ziyaretçi çeken en büyük etkinliğidir, tüm alanları buna dahil ediyorum,” dedi.