İhsan Dindar - Milliyet Sanat 

Uzun bir süre Cem Adrian ile birlikte çalışıyorsunuz. Konser performanslarınızla dikkat çektiniz. Şimdiyse solo bir albümle karşımızdasınız. Albümün gelişim süreci nasıl gelişti?

Albüm uzun zamandır aklımdaydı, ama en değerli zamanı bekledim. Bazı olgunluklar oturdukça daha anlam kazanıyor kimi besteler. Ailem başta olmak üzere aklımızda sürekli olan bir durumdu albüm meselesi. Sonrasında zamanı geldi artık dedim. Yıllardır beraber çalıştığımız başta çok sevdiğim dostlarım “CES Yapım” etiketiyle de albümü çıkardık.

Albümde minimal ögeler dikkat çekiyor. Ama siz çalışmanızı nasıl tanımlamayı tercih ediyorsunuz?

Bunu dinleyiciye bırakıyorum, samimi ve içten bir albüm olmasına özen gösterdim. Hayatımdan çok fazla kare var. Muhtemelen herkes kendinden bir şeyler bulacaktır. Genel olarak minimal öğelerle birlikte kendimi daha iyi ifade ediyorum.

Philip Glass, Ludovico Einaudi, Fabrizio Paterlini, Max Richter gibi isimler son dönemde piyano ağırlıklı modern dönem bestelerine imza atmakta ve hatırı sayılır bir kitleye sahip. Türk dinleyicisini bu noktada yakalayabileceğinize inanıyor musunuz? Her şeyden önce böyle bir kaygı taşıyor musunuz?

Evet, çok değerli isimlerden bahsediyorsunuz. Ama Türkiye’de müzik yapmak anlaşılabilmek kolay değil. Bunlara rağmen herhangi bir kaygı yaşamıyorum. Sağlam, samimi bir kitle bugüne kadar müziğime sahip çıktı. Hepsine tekrar teşekkür ediyorum, iyi ki varlar.

4 - Cem Adrian ile çalışmalarınıza aşinayız. Onun yanı sıra Şanışer ile de “Yine Bana Kalırım” da birlikte çalıştınız. Bu birliktelik ortaya nasıl çıktı.

Sevgili Şanışer zaten çok beğendiğim bir sanatçı. Kendisiyle irtibata geçtik sosyal medyadan, çok güzel bir arkadaşlığımız oldu. Sonrasında müziğimize de yansıdı tabi bu. Egosu olmayan, her şeye rağmen üretmek için çaba gösteren insanlarla çalışmak, arkadaş olmak çok güzel.

5 - Albümle aynı adı taşıyan En Değerli Siyahım oldukça dikkat çeken bir parça. Siz albümde tarzınızı en iyi yansıtan parça olarak hangisini söyleyebilirsiniz?

Bestelerin hepsinin yeri, zamanı, rengi çok özel benim için. Bu sebepten herhangi bir kalıba dahil etmem gerçekten zor. Ama sevgili Cem Adrian ile olan “Hasret” in yeri bende çok farklı. Gerçekten hasrete yönelik bir ağıt çünkü. İçinde çok büyük haykırış var.

6 - Albümünüz dijital platformlarda da yer aldı. Bundan sonraki süreçte canlı performanslar da gerçekleşecek mi?

Çok yoğun çalışıyoruz ve mutluyuz bu durumdan. Canlı performanslar en uygun zamanlarda tabi ki olacak. Bunun için ben de fazlasıyla heyecanlıyım. Çok değerli insanlarla canlı performanslarımız olacak ve ardından sürprizlerim de olacak.

7- Çalışmanı henüz daha taze ama gelecekte sizden yeni beste ve albüm çalışması bekleyelim mi?

Yeni albüm ve besteler tabi ki devam ediyor. Üretmedikçe kendimi rahat hissedemiyorum, hayat her gün farklı bir yüzünü gösteriyor ve bu da müziğe yansıyor benim için. Besteler gelmeye devam edecek, en güzel zamanlarda bunları paylaşacağız. İkinci albümle ilgili şimdiden ufak ufak da olsa çalışmalara başladım diyebilirim. Aklımda bazı yenilikler var, bunları da hayata geçirmek istiyorum.

8 - Bu albümünüzün, Türkiye’de alanında öncü bir rol taşıdığını düşünüyor musunuz?

Amacım öncü bir rol taşımak değil, ama öyle görüldüğüm takdirde bu benim için büyük bir onur olur. Daha erken bunları konuşmak için. Bizler elimizden geldiğince kalplere dokunmak istiyoruz. Kapısını açan herkese seve seve konuk olurum. Ben bu coğrafyadan kendi yorumumla neler çıkabileceğinin de görülmesini istedim ve bu devam edecek.

ihsan.dindar@milliyet.com.tr

http://instagram.com/ihsandinovski