Rahat ve inadına güleryüzlü
15 Kasım 2016 - 11:1120 Kasım'a dek İstanbul'da düzenlenecek olan Red Bull Music Academy Radio, alternatif sahnenin önemli isimlerini müzikseverlerin karşısına çıkarıyor. Nilipek de bu kapsamda 20 Kasım'da şarkılarını radyoda seslendirecek
SELAY SARI
Dünya çapında müzisyenlerin bir araya gelmesi ve yaratıcılıklarını geliştirmesi için 1998'den beri düzenlenen Red Bull Music Academy, 20 Kasım'a dek İstanbul'da kurduğu radyo üzerinden Türkiye'deki alternatif müzik sahnesini dünyaya ulaştırıyor. Bu sahnede yer alan isimlerden biri de, geçen sene çıkardığı 'Sabah' albümüyle ses getiren Nilipek. Kırılgan, naif ve her şeye rağmen umut dolu sesi ve sözleriyle ön plana çıkan Nilipek, 20 Kasım saat 14.00'te Red Bull Music Academy Radio'nun konuğu olacak. Nilipek'le Türkiye alternatif sahnesini konuştuk...
Röportajlarda, yorumlarda hep tevazunuz vurgulanıyor. Tevazu sizin için nedir ve neden sizinle ilgili özellikle altı çiziliyor?
Tevazu benim için yaptığı işi ciddiye almak, sevmek ama dünyayı kurtarmadığını da bilmek demek. Hepimiz çok iyiyiz ve hiçbirimiz o kadar da iyi değiliz, bunun farkında olmak demek. Bunları aklının bir kenarında tutunca insan ortaya çıkmaya, kendini anlatmaya, övünmeye çekiniyor biraz. Bir de şu var, İstanbul'da yaşayınca insanın otomatik olarak ayakları yere basıyor; binalar, kaldırımlar, insanlar sizi yere yakın tutuyor. Buna İzmir'den gelen rahat ve 'inadına' bir güleryüz eklenince, dışarıdan bu 'tevazu' olarak adlandırılıyor olabilir.
İzmir'in müzik yaratım sahnesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Aslında hiç İzmir'de müzik yaratma fırsatım olmadı ve şu anda aktif olan sahneye çok hakim değilim. Ama İzmir'de yaşamış olmak müziğe etki ettiğini düşünüyorum. Belki ortak bir duygu olduğu için, İzmirli müzisyeni şarkısından tanımak çok kolay oluyor; melodilerinden, kurduğu cümlelerden... Bakıldığında İzmir alternatif müzikte Eskişehir ya da Ankara kadar öne çıkmıyor belki ama bence içinde yaşayanları seven bir şehir ve bu da yaratılan müzikte duyuluyor.
Bir röportajınızda "Türk alternatif müziği büyük bir dönüşümden geçiyor" demişsiniz. Bu ifadeyi açabilir misiniz?
Türk alternatif müziğinin hem müzikal hem de iletişim olarak bir dönüşümden geçtiğini düşünüyorum ve aslında bu dönüşüm biraz dünyadaki, özellikle iletişim teknolojilerindeki dönüşümlerle paralel. Yapılan müzik daha 'iddiasız', müziğin aktardığı fikirler biraz daha muallak, aldığı referanslar çok daha geniş bir zamanı, çok daha fazla sayıda türü kapsıyor. Eskiye nazaran çok daha fazla inisiyatif almak zorunda müzisyen, birçok şeyi kendi halletmek durumunda. Bu bir yandan büyük bir özgürlük; kalıplara uymadan, kendinizle yarışarak, hep daha iyisini yaratmaya çalışarak yapmak istediğiniz müziği yapıyorsunuz.
Türkçe sözlü indie müzik sizce yurtdışına açılabilir mi? Açılmak için neler yapılması lazım?
Neden olmasın ki? İyi müzik ve doğru iletişimle her şey olabilir, örnekleri de mevcut. Önemli olan dinleyicinin bünyesinin de kabul edebilmesi, müzik yoluyla dinleyiciye bir duygunun geçmesi; ister eğlence olsun, ister acı. Elbette İngilizce sözlü müzikler için biraz daha kolay, ama farklı ve güzel bir müzik sunulduğunda, müzik gerçek bir ifade aracı olduğunda dünyaya açılacağına inanıyorum.
'Radyo, kendi başına yeterince heyecan verici'
Siz bugünlerde ne dinliyorsunuz?
Şanslıyım, son dönemde çok güzel albümler çıktı. Şu anda Selim Saraçoğlu'nun albümüne kafayı takmış durumdayım, tekrar tekrar dinliyorum. Zaten uzun zamandır hayran olduğum bir isimdi, albümünü de merakla bekliyordum.
Ufuktaki projeleriniz neler? Yeni bir albüm çalışması var mı?
Evet, konserlerimizde çaldığımız yeni şarkılar vardı zaten, birkaç şarkının daha düzenlemesine eğilip en kısa zamanda yeni albümü kaydetmeye başlamak istiyoruz. İlk albümden biraz daha farklı bir atmosfere sahip olacak diye tahmin ediyorum. Onun dışında bolca konser vermeyi, farklı müzisyenlerle ortak çalışmalar yapmayı planlıyoruz, umuyorum 2017 hareketli bir sene olacak bizim için.
Red Bull Music Academy Radio'yu sizin için heyecan verici kılan nedir?
'Radyo', kendi başına yeterince heyecan verici bir şey aslında. Yerel müzik sahnesine dair yazılı içerikler ve etkinliklerle bir araya geldiğinde daha da heyecan verici hale geliyor. Ama bence asıl güzel olan hem uluslararası hem yerel dinleyicilere Türkiye'deki müzik adına keşfedecek, öğrenecek yeni alanlar sunması.