Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Müzik » Macaristan'dan tescilli, onaylı Çigan orkestrası

Macaristan'dan tescilli, onaylı Çigan orkestrası

Macaristan'dan tescilli, onaylı Çigan orkestrası18 Eylül 2015 - 10:09
Macaristan'ın kültürel değerlerine verilen 'Hungarikum' ünvanına sahip, 100 kişilik kadrosuyla ihtişamlı Budapeşte Gypsy Senfoni Orkestrası, 21 Kasım'da Ataşehir Ülker Sports Arena'da konser verecek
DERYA ÜLKAR
 
Romani geleneğinden doğan, dünyanın en büyük Çigan Orkestrası olarak anılan ve en büyük özelliği partisyon olmadan çalmak olan Budapeşte Gypsy Senfoni Orkestrası, kuruluşunun 30. yılı dolayısıyla 21 Kasım’da İstanbul’a geliyor. Golden Bridge Ltd. organizasyonuyla Ataşehir Ülker Sports Arena’da konser verecek olan orkestranın başkanı ve menajeri Farkas Beke Nandor ve 1. Keman Suki Andras’la orkestranın hikayesi ve İstanbul’da verecekleri konser hakkında konuştuk.
 
Orkestranın kuruluş hikâyesinden biraz bahseder misiniz?
 
Nandor: 1985’te 30 sene önce Çingene başkemancısı, kralı vefat etti. Bir Çingene geleneği olarak, onu son yolculuğuna mezarlığa yüzlerce Çingene müzisyen uğurladı. Bu yürüyüş ve uğurlama sonunda bu fikir ortaya çıktı. Tam olarak kimden çıktığı da belli değil.
 
100 kişilik en büyük Çigan Orkestrası olarak anılıyorsunuz. Bu kadar kalabalık bir orkestra olmanın ne gibi zorlukları var?
 
Nandor: Bir çuval pireyi bir araya toplamak bile orkestrayı bir araya getirmekten daha kolay. Orkestranın yüzde 70’i samimi dostum, yakınım, 30-40 senedir tanıdığım insanlar. Büyük bir aile gibi bahsedebiliriz, bu yüzden orkestra daha büyük bir ilgi görüyor.
 
 
'Hungarikum' unvanı alan bir topluluksunuz. Bu unvan kimlere veriliyor?
 
Nandor: Macaristan'da ortaya çıkmış ve dünyaca bilinen, şarap olsun, Çingene müzik topluluğu olsun, başka bir benzeri olmayan yiyeceklere ve folklorik öğelere veriliyor. Macarların tipik karakteristik özellikleriyle elde ettikleri en yüksek başarı olarak değerlendirilebilecek bir terim.
 
Türkiye’de üç büyük şehirde de konser verdiniz. Türkiye’yle ilgili ne söylemek istersiniz?
 
Nandor: Muhteşem bir dinleyici kitlesi var. Dünyaya bakışları, tarzları bize yakın. Müziğimiz de bu yüzden beğeni topluyor.
 
21 Kasım’da İstanbul’da konser vereceksiniz. Bu konserde dinleyicileri neler bekliyor, ne gibi sürprizleriniz olacak?
 
Andras: Konserde Türklerin yerel çalgısı kemençe olacak ve bir Türk şarkı 'Fılfır Fılfır Hayriye'yi de seslendireceğiz. Bu şarkı onuruna konserimiz ismi Hayriye olan sarışınlara ücretsiz. Genellikle ziyaret ettiğimiz ülkedeki çok bilinen bir parçayı seslendiriyoruz. Johann Strauss’un ‘Çingene Baron’ adlı bir opereti var, Osmanlı dönemindeki Macaristan’la ilgili bir eser, bunu da konserimizde çalacağız. Çok renkli ve heyecanlı bir repertuvar olacak. Genellikle konser sonunda ayakta alkışlıyorlar, umuyoruz bu sefer de öyle olacaktır.