Kandinsky ve Chagall'i izlerken dinlemek
02 Haziran 2017 - 06:06Rus asıllı Fransız piyanist Mikhail Rudy'nin projesi 'Renklerin Sesi: Kandinsky & Chagall', seyirciyi hem iki ressamın hem de bestecilerin dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor
SELAY SARI
Önceki akşam İş Sanat'ta gerçekleşen 45. İstanbul Müzik Festivali konseri 'Renklerin Sesi: Kandinsky & Chagall', iki (hatta üç) ayrı sanat disiplininin oldukça etkileyici bir buluşmasıydı. Rus asıllı Fransız piyanist, kendisi gibi mülteci ressam Marc Chagall ile hayatının son yıllarında dostluk kurmuş Mikhail Rudy, ilk bölümü Vasiliy Kandinsky, ikinci bölümü Chagall'e ayrılmış konserde ekranda gösterilen 'film'lerin de yönetmeni.
Kandinsky'nin 1928'de Almanya'nın Dessau şehrindeki bir tiyatroda gerçekleşen, Rus besteci Modest Mussorgski'nin 'Bir Sergiden Tablolar' piyano süitinin seslendirildiği, resimler ve nesnelerle sahne enstalasyonu performansı, Rudy'nin çıkış noktası. O sırada Bauhaus üyesi olan Kandinsky'nin bu 'gesamtkunstwerk'inden (bütüncül sanat) geriye kalan suluboya taslakları ve piyano yönlendirmelerinin olduğu notaları alan, Mussorgski'nin ünlü eserini de aynı anda çalan Rudy, filmde hapislikten özgürlüğe, rüyalardan soyut gerçekliğe pek çok duygu ve durumu yansıtmayı başarıyor. Burada müzik mi görüntülere eşlik ediyor, görüntüler mi müzikten aldıklarımızı besliyor, karar vermek zor.
Besteci ve ressamların dünyasına yolculuk
İkinci bölüm ise Chagall'in Paris Garnier Operası'nın tavanı için yaptığı çalışmaya odaklanmış. 'Carmen'den 'Orfeus ve Euridike'ye, 'Pelleas ve Melisande'dan 'Tristan ve Isolde'ye birçok operadan karakterin aynı evrende Yunan mitolojisi imgeleri eşliğinde betimlendiği çalışma, Rudy'ye bu operaların bestecileri Glück, Mozart, Debussy, Wagner ve Bizet'in piyano eserleri ya da uyarlamalarıyla birlikte gösterilecek bir film yapma ilhamı vermiş. Chagall'in eserleri arasında önemli bir yere sahip tavan resminin, Terry Gilliam stili canlandırıldığı film ve Rudy'nin piyanosu, seyircileri hem ressamın hem de bestecilerin evreninde bir yolculuğa çıkarıyor.
Konserin bisinde Chopin'in 8 no'lu Re Bemol Majör Noktürnü'nü çalan Rudy, piyanodaki ustalığının yanı sıra iki ressamı 'dinlemeye' olanak tanıyan filmleriyle festivalin en akılda kalacak konserlerinden birine imza attı.