Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Müzik » Kafanızdaki melodiyi herkes duysun

Kafanızdaki melodiyi herkes duysun

Kafanızdaki melodiyi herkes duysun24 Ağustos 2014 - 01:08
Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nden Yard. Doç. Tolga Zafer Özdemir’in yarattığı Tritonet, size hem müzik öğretecek, içinizdeki müziği hakikaten ortaya çıkarmanızı sağlayabilecek bir ‘hesap makinası’
SELAY SARI
 
Kısıtlı bir süre müzik eğitimi alan herkesin aklına takılan bir sorudur: Bu besteler nasıl yapılıyor? İnsan bu kadar çok notayı bir araya getirip, belirli bir sırayla çalıp, güzel bir melodi çıkarmayı nasıl başarabilir? Bu yazının konusu, insana hem müziğin çekirdeğini öğretip hem de onun kafasının içindeki melodiyi daha kolay ortaya çıkarmasını sağlayacak bir buluş.
 
Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü'nde öğretim görevlisi olan Yard. Doç. Tolga Zafer Özdemir, Tritonet isimli bir enstrüman geliştirdi. Aynı üniversitenin Elektrik-Elektronik Bölümü'nden Baykal Sarıoğlu'nun desteğiyle yaratılan bir synthesizer olan Tritonet, hem her yaştaki insan için müzik ve armoni eğitimini çok kolay hale getiriyor hem de hiç müzik eğitimi olmayan insanlara tamamen duygularına dayanarak müzik besteleme imkanı tanıyor. Özdemir, Tritonet'i insanlık tarihinin bilinen en eski notalı müzik bestelerinden, 3500 yıllık Sümer İlahisi'ni temel alarak tasarlamış.
 
'Besteci' değil, 'meraklı'
 
Tolga Zafer Özdemir, lisans eğitimini Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü’nde almış ama “Hep müzik vardı hayatımda,” diyor. Bu sırada özel piyano ve armoni dersleri aldıktan sonra 1999’da İTÜ bünyesinde bulunan Müzik İleri Araştırmalar Merkezi’nde müzik kompozisyonu üzerine yüksek lisans derecesi almış ve Kamran İnce ile İlhan Usmanbaş gibi Türkiye’nin en önemli bestecilerinden ikisiyle çalışma şansı bularak, merkezin ilk mezunlarından olmuş. Daha sonra ABD’de bulunan Memphis Üniversitesi’nde kompozisyon doktorası yaptıktan sonra 2007 yılında Türkiye’ye geri dönmüş ve 2009 yılından beri Bilgi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi. Kendisinin bestelerini ücretsiz müzik platformu Soundcloud üzerinden dinlemek mümkün. Özdemir kendisini bir ‘besteci’ olarak değil, ‘meraklı biri’ olarak tanımlıyor.
 
Özdemir, Tritonet ismini, armonide ‘karşıt nota ilişkisi’ anlamına gelen ‘triton’ kavramından yola çıkarak bulmuş. ‘Triton’, Batı kilise müziğinde ‘şeytanın tonu’ olarak yer alan bir kavram: Kesin uyumsuzluğu yansıttığı için şeytanla eşleştirilmiş ve ilahilerde kullanılması büyük ölçüde yasak. Özdemir tritonu, “Çok dikkatli kullanılması gereken bir öğe,” olarak açıklıyor ve ekliyor: “Armoni eğitiminde var olan ancak armoninin kaçındığı bir durum. Ben ise Tritonet’i tamamen bu karşıtlık üzerine kurdum, çünkü bu karşıtlık üzerinden müziğin nasıl bir şey olduğunu öğretmek çok daha kolay. Aslında Tritonet, en basit anlamıyla müzikal bir hesap makinası. Seçmiş olduğunuz parametreler doğrultusunda belli hesaplar yapıyor ve bir akor çıkartıyor size. Bunu yaparken de binlerce yıllık müzik teorisini baz alıyor.”
 
Sadece bir program değil
 
Tritonet bir bilgisayar programı olarak geliştirildikten sonra, Özdemir onu ayrı bir synthesizer kutusu olarak da görmek istemiş ve bunun için, Kadir Has ve Boğaziçi Üniversitelerinde eğitim aldıktan sonra geçtiğimiz eylül ayında Bilgi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünde öğretim üyeliğine başlayan Yard. Doç. Baykal Sarıoğlu ile çalışmaya başlamış. Sarıoğlu kendisi de yarı profesyonel olarak müzikle ilgileniyor ve bilgisayar oyunları için müzik besteliyor. Sadece birkaç aylık yoğun ve titiz bir çalışmanın ürünü olarak karşımıza çıkan, ‘Tritonet kutusu’ diyebileceğimiz cihaz, Tritonet’i daha elle tutulur bir kavram haline getirmiş.
 
 
Sadece düşünerek müzik besteleyin
 
Programın en heyecan verici kullanım şekli ise, sadece düşünerek müzik yapabilme olanağı tanıması. Tritonet'in bilgisayar programı versiyonu, beyindeki nöronların elektrik aktivitesini kaydeden, yani kaba bir tabirle ‘zihninizi okuyan’ EEG (elektroansefalografi) cihazı takılarak kullanıldığında, kişinin sadece düşünceleri ve beyin dalgalarıyla müzik yapabilmesini sağlıyor. EEG cihazı, beyin aktivitenizi programa aktarıyor ve ondaki dikkatinizi, konsantrasyonunuzu ve heyecanınızı da ölçümlüyor. Programı EEG cihazı ile kullanmayı denediğimde, daha önceki denememde çalmaya çalıştığım ancak başarılı olamadığım bir melodiyi bu kez düşünerek çalabildim. Bu insanı çok şaşırtan ve mutlu eden bir deneyim olmanın yanı sıra, gerçekten belki de hiçbir nota bilgisi olmadan kafanın içinde var olan bir melodiyi dış dünyaya aktarabilmeyi sağlıyor. ‘İçinizdeki müziği dışa vurun’ sloganlı tüm reklamların aslında anlattığı şey gibi...