Ben henüz 7 yaşımdayken Keman Sanatçısı olan Babam Ali Yıldırır, evde öğrencilerine keman dersi verirdi. Ben de, o ders verirken hep izlerdim.Bir gün babamın kemanını alıp yanına giderek, öğrencilerine gösterdiği ödevlerden birkaçını çalmaya başladım. Keman eğitimine artık hazır olduğumu ve bu konuda bir yeteneğe sahip olduğumu ispatlamış oldum. O günden sonra babamla keman eğitimime başlamış olduk.

 

 

 

 

Zamanında eğitimimde ve çizdiğim yolda babam dışında kimseden destek göremedim.

Gerçi hala pek destek gördüğüm sayılmaz. Lakin  küçükken, zamanı geldiğinde genç müzisyenler için elimden gelen herşeyi yapacağıma dair kendime bir söz vermiştim. Bu yüzden yapmış olduğum her projede, gençlerin eğitimleri ve tanıtılmaları ile ilgil her zaman bir gündem maddesi vardır. Gençler de bu tarz projelere çok ilgililer. Özellikle Başakşehir Belediyesi bünyesinde, kendi kültürümüzün, müziğimizin, ensturmanlarımızın ve tarihimizin eğitimini verdiğimiz bir akademimiz var. 

 

 

 

 

Ben her zaman şuna inanırım: “Kabiliyet bir kıvılcımdır ve bu kıvılcımı ateşe çevirmek için daima çalışmak gerekir.” 17 yaşımda Türkiyenin En Genç Keman Virtüözü olarak seçilmem, sadece yetenekle alakalı değil arkasında, her gün 8-9 saat keman çalışıyor olmamın verdiği disiplin ve gayret yer almaktadır. Guinness Rekoru başarım da öyle; Benden once Alman keman virtüözü David Garret 4 dakikalık eseri (Flight Of The Bumblee Bee) 66 saniyede çalarak rekor kırdığında dünya çapında ses getirdi. Ben ise aynı rekoru 37 saniyede çaldığım halde, ' Genç keman virtüözü böyle bir yarışa neden girdi ki' diye eleştirildim. Bence gerçekten trajikomik bir durum ama bu başarı T.C Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 'Yılın En Başarılı Müzisyen ödülü'ne layık görüldü.

 

 

 

 

C-Major İşten Sesler Korosu tamamen sosyal sorumluluk üzerine kurduğum bir projeydi. Ses Sanatçısı ablam Nergis Yıldırır projenin koordinatörlüğünü ve koro şefliğini yaparken, ben de koronun orkestra şefliğini yapmaktaydım. C-Major Türkiye ekonomisine yön veren Yönetim Kurulu Başkanları ve CEO’larından oluşan 100 kişilik bir koroydu. Lütfi Kırdar, Cemal Reşit Rey ve Zorlu PSM gibi bir çok salonda konser düzenledik, elde edilen gelirle Eğitim Gönüllüleri, Bir Dilek Tut Vakfı gibi sivil toplum kuruluşları aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine bağış yapılmış oldu.Sonrasında koro içinde ki bazı arkadaşlarımızın misyonumuzun dışına cıktıklarını farkettiğimiz için bazı anlaşmazlıklar yaşadık. Sonrasında C-Majör Korosunu ablam Nergis Yıldırır ile bırakma kararı aldık. Ardından çıktığımız bu yolda aynı misyonda daha büyük bir koro olan, İstanbul Armoni Korosunu oluşturduk. Bu koronun kurucusu koro şefimiz Nergis Yıldırır'dır. Ben de orkestrasının şefliğini ve aranjörlüğünü yürütmekteyim. Geçtiğimiz hafta Haliç Kongre Merkezinde gerçekleştirdiğimiz İstanbul Armoni Korosu konserinde yaklaşık iki bin kişilik müzik severlerle buluştuk. İyilik Melekleri Derneği’nin iş birliği ile hayat bulan bu konser sayesinde çocuklarımıza yardım elimizi uzatmış olduk.

 

 

 

 

150 kişilik üst düzey iş insanlarından oluşan İstanbul Armoni korosu gibi, valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, milletvekilleri gibi üst düzey devlet yöneticlerinden bir koro oluşturmaya başladık. Aldıkları müzik eğitimi tamamlandıktan sonra düzenleyeceğimiz konserler ile bir kez daha yardım eli uzatmış olacağız.

 

 

 

 

Şuan gündemimdeki en önemli şey; Türk - Hindistan dostluk projesi kapsamında, Hindistanın Paganini'si, dahi keman virtüözü L.Dr.Subramanim ile (ki Subramaniam benim çocukluğuman beri idolümdür) 20 Aralık'ta Cemal Reşit Rey Konser salonunda ,kendi kültürlemizi yansıtacağımız düet bir konser vereceğiz. Konsere, Türk Müziğinin Yaşayan Efsanesi Ali Yıldırır kemanıyla eşlik edecek. Ses sanatçısı Nergis Yıldırır ve piyano virtüözü Bilen Yıldırır ise misafir sanatçı olarak yer alacaklardır. Bir diğer gündem konusu ise, Danışmanlarım  sevgili Fatmagül İrfanoğlu ve Onur Akçelik ile birlikte  hazırladığımız kapsamlı bir proje. T.C. Cumhurbaşkanlığının desteği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğindeki  “Türkiye Virtüözlerini Arıyor” adlı bu projeyle, keşfedilmemiş bir çok üstün yetenkli müzisyenin eğitimine ve Türk Müziğinin Dünyadaki vizyonunun tanıtılmasına imkan sağlamayı hedefliyoruz. Son olarak, albüm hazırlıklarına başladık çok yakında sizlerle olacak. Gerçi  albüm yerine böyle projeler yapmak beni daha çok heyecanlandırıyor.

 

ihsan.dindar@milliyet.com.tr