SELAY SARI

 

İş Sanat, dün akşam yeni sezon açılış konserini Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ve üç genç yıldız ile gerçekleştirdi. İş Sanat'ın Parlayan Yıldızlar serisinde sahne alan ve üç sene önce hayatını kaybeden sanat direktörü Meriç Soylu adına verdiği ödüle layık görülen keman sanatçısı Hande Küden, çellist Poyraz Baltacıgil ve piyanist Ferhat Can Büyük, açılış konserinde Beethoven'ın Üçlü Konçertosu'nu seslendirdiler. Baltacıgil ve Büyük ile konser öncesi konuştuk.

 

 

Baltacıgil: İlk olarak 5 yaşımda müziğe kemanla başlar gibi oldum. Fakat sonra derste sıkıntıdan keman tutarken uyuyakaldım. Daha sonra gerçekten ne istediğime karar verdim ve ailem beni viyolonsele başlattı.

 

Büyük: Ailem, küçük yaşlarımda müziğe olan ilgimi keşfetmiş. Babam müzisyen olduğundan öncelikle temel enstrüman piyano ile başlamamın kulak gelişimim açısından yararlı olacağını düşünmüş. Bu yüzden beş yaşında özel piyano dersleri ile müzik eğitimim başlamış. Daha sonra dilediğim enstrümana geçiş yapabileceğimi düşünmüşler ama ben piyanoyu enstrüman olarak o kadar sevdim ki bir daha hiç bırakmadım.

 

 

Baltacıgil: Bu işte her ne kadar kendiniz olmanız gerekse de, birazcık örnek alıp takip etmenin hiçbir zararı yoktur. Şu anda hocam olan Jean Guihen Queyras’la beraber, Truls Mork ve Daniil Shafran’a ilgi duyarım. Bunun dışında sevdiğim caz müzisyenleri vardır, kendilerinin yarattığı duygu yoğunluğu ve müziğe yaklaşım tarzlarına hayranım.

 

Büyük: İki kez ustalık sınıfına katılarak çalışma fırsatı bulduğum İdil Biret tekniği, çalışma disiplini ve geniş repertuvarı ile beni müthiş etkileyen bir sanatçımızdır. Ayrıca dinlemekten büyük keyif aldığım piyanistler içinde Maurizio Pollini, Krystian Zimerman, Glenn Gould ve Evgeny Kissin'i sayabilirim.

 

 

Baltacıgil: Sadece klasik müzikle yaşayan biri değilim. Caz müzisyenlerinden Keith Jarrett, Bill Evans, Richard Galliano, Gonzalo Rubalcaba, Diana Krall, bunlar dışında Michael Jackson, Sting, Stevie Wonder, The Beatles gibi klasiklerin yanında bazı yeni müzikler de ilgimi çeker.

 

Büyük: Hemen aklıma gelenler yurt dışından, Bill Evans, Herbie Hancock, Michel Camilo ve Marcus Miller. Ülkemizden ise Erkan Oğur hayranlık duyduğum müzisyenlerden. Elbette müzik grubu olarak The Beatles ve Pink Floyd’u atlamamalıyım.

 

 

Baltacıgil: Eserin, üç tane ayrı karakterli solo enstrümanın (keman, viyolonsel, piyano) birbirlerine sürekli sorular yöneltip cevap verdiği, hepsinin eser boyunca ayrı ayrı marifetlerini sergilediği bir eser olduğunu düşünüyorum. Birlikte çalınırken çok keyif alınan bir eser, bu yüzden konserimizi heyecanla bekliyorum.

 

Büyük: Beethoven’in bu bestesi, tüm bölümlerin hem oda müziği karakterinde hem de bir konçerto olması sebebiyle asil bir eser. Beethoven’ın devrimci kişiliğini, eserin her anında içinizde hissediyorsunuz. Birinci bölümde bir soruya üç ayrı enstrümanın cevabı genellikle tüm Beethoven eserlerinde olduğu gibi son bölümde esprili ve dans dolu bir şekilde tamamlanıyor. Üç solistin, adeta notaların dilini kullanarak birbiri ile sohbet ettiği, yüksek seviyede uyum ve disiplinle yorumlanması gereken ve klasik müzik repertuarının bana kalırsa en önemli eserlerinden biri.