SELAY SARI

 

Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall'da önceki akşam ABD'li orkestra şefi ve besteci Rob Kapilow, iş dünyasının yönetici sınıfına 'sonsuz olanakları' dinletti. 'What Makes It Great?' adlı radyo programı ve konuşma serisiyle ünlü Kapilow, Denizbank sponsorluğunda Odgers Berndtsen ve Boğaziçi Üniversitesi'nin davetlisi olarak İstanbul'a geldi. Kapilov, iki kurumun ortaklaşa kurduğu 'Executive Talent Program' kapsamında verdiği konser boyunca Mozart'ın 'Eine Kleine Nachtmusik / Küçük Bir Gece Müziği'nden küçük bölümleri önce düz ve monoton bir şekilde, sonrasında Mozart'ın yazdığı biçimde çalarak bestecinin 'sürekli yaratarak ve sürprizler yaparak, bazen tekrarı bile bir sürpriz öğesi yaparak müthiş olabildiğini' gösterdi. Bir noktada sahneye seyirciler arasından gözlemciler çağıran Kapilow, Denizbank CEO'su Hakan Ateş'in de aralarında bulunduğu gözlemcilere İDSO sanatçılarını yönettirdi. Gözlemcilerin şefliğinde orkestranın darmadağın olması, tamamı dolu olan salonda kahkahalara neden oldu.

 

 

 

Çalışma öncesi bir araya geldiğimiz Kapilow ve Odgers Berndtsen Türkiye kurucu ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar, 'Sonsuz Olanakları Dinlemeye Hazır mısınız?' başlıklı etkinliğin amacını, "şirketlere ve yöneticilerine yapabilecekleri yeniliklerin ve ilerlemenin sınırının olmadığını, bu uğurda yanlış yapmalarının da doğal olduğunu anlatmak," olarak açıkladılar. Kapilow, Samuel Beckett'ın daktilosunun yanında yer aldığı rivayet edilen "Yenil. Bir daha yenil. Daha iyi yenil," cümlesini hatırlatırken, Beethoven ile ilgili de şöyle bir anekdot anlattı: "Beethoven'ın 9. Senfoni'sinin son bölümü olan 'Neşeye Övgü'yü bilirsiniz, çocukluğumuzdan beri sürekli duyduğumuz için kulağa çok basit gelen bir melodisi vardır. Ancak elimizde onlarca taslak var, Beethoven'ın bu bölümü yıllar içinde nasıl geliştirdiğine dair. Her bir taslaktan bir ölçüyü, bazen iki notayı almış, yıllarca çalışmış üzerinde ve şu an bildiğimiz, çok basit gördüğümüz ama bir o kadar da etkili melodiyi elde etmiş. Yöneticilerin de yapmaları gereken bir şey bu, her denemenin, her yanılmanın en iyi tarafını alarak ilerlemek." 

 

Kapilow ve Bozoklar'a göre, iş hayatında ve bu hayatın dışında insanların başarı ve mutluluğa ulaşmasının önündeki en büyük engel, dinleme duygusunun gelişmemesi. ABD'de hastanelerin psikiyatri bölümleriyle birlikte çalışan Kapilow, bir psikiyatrın kendisine söylediği şu cümleleri aktardı: "Birinin kendilerini gerçekten dinlediği algısının insanlar üzerinde müthiş iyileştirici bir etkisi var."