Kendime çok iyi bakıyorum. Düzenli bir uyku programım var. Alkol kullanmıyorum. Bu sesin bana Tanrı’nın bir hediyesi olduğunun bilincindeyim ve bu sorumlulukla hareket ediyorum. İşin sırrı kendine bakmakta.

 

 

 

 

Bu saydığınız isimlerle çalmayı çok sevdim. Kendimi ifade edebileceğim insanlarla çalmak büyük zevk. Bunların hepsi inanılmaz müzisyenler ve aynı zamanda da benim arkadaşım. Kendimi olduğum gibi ifade ettim. Öyle çok da konformist olmayı tercih eden birisi değilim. Uçlarda yaşamayı yeğliyorum. Sınırları zorlamak bana daha iyi geliyor. Başkaları gibi şarkı söylemeyi sevmiyorum. Kendime has bir vokal çeşitliliğim var ve kendimi bu şekilde ifade etmeyi seviyorum.

 

 

 

 

Başkalarından ziyade kendi fikrim önceliklidir. Kendimin en büyük eleştirmeni yine benim. Daha iyi bir vokal performansı ya da gösterisi için her daim kendimi zorluyorum. Bu beni hoşnut kılıyor. Dediğim gibi, her defasında kendimi daha fazla zorluyorum. Yaptığım her işte kendimin yüzde yüzünü ortaya koyuyorum.

 

 

 

 

Bu işin sırrı kendimi hep daha iyisi için çabalamamda saklı. 50 yıldır kendimi şarkılarımla ifade ediyorum. Rock, soul ve funk müziklerini seviyorum ve kendimi bu türlerle ifade etmekten hoşlanıyorum. Yeniliğe de hep açık oldum. Sahnede bir aktörüm. Normal bir müzisyen gibi davranamam. Kendimi sahne üzerinde bir rolü canlandırıyormuşum gibi hissediyorum. Ben bir müzisyenim, performans sanatçısıyım ve aynı zamanda da insanları eğlendiren biriyim.

 

 

 

 

Kendime her zaman meydan okuyorum. Sahneden indiğimde insanlar bu gösterimi çok beğenmiş olup bunu bana yansıtsalar dahi gelecek sefere daha iyisini yapmam gerektiğine inanıyorum.

 

 

 

 

 

Bence rock hâlâ 70’lerin, 80’lerin gruplarının müziğine ait bir şey. Rock tarihinin en büyük grupları Led Zeppelin, Deep Purple, Black Sabbath, The Who, Iron Maiden, Judas Priest, AC/DC ve hepsi o devrin grupları. Fakat günümüz rock müziği ikonik isimlerden mahrum. Bu çok üzücü ama yeni çıkan büyük bir rock grubu yok. İnsanlar da 70’li ve 80’li yılların az önce bahsettiğim o efsane isimlerini dinliyor.

 

 

 

 

Çünkü günümüzde artık çok farklı bir müzik endüstrisi var. Kayıt endüstrisi de bir nevi öldü. Şu an yapabileceğiniz tek şey canlı konser vermek. Pek çok isim için de bu oldukça zor. Zira bunun için gerekli yeteneklere sahip değiller. Bu durum beni çok üzüyor. Türkiye’deki genç müzisyenlere de seslenmek istiyorum: Sakın endişeye kapılmayın. Yalnızca müziğinizi yapmaya odaklanın. Bunun tadını çıkarın. Dosdoğru olur ve sıkı çalışırsanız bunu yapabilirsiniz. Başkasının size yeterince iyi olmadığınızı söylemesine müsaade etmeyin. Bunu yapabilirsiniz. Mutlu ve özgür olun.

 

 

 

 

Evet, devam edecek. Gelecek yıl bir takım projelerimiz olacak. Tam ayrıntı veremiyorum. Ama yeni müzikler olacak. Bir arada olacağız.

 

 

 

 

Dediğiniz gibi 15 yıl oldu. O konserimde oldukça canlı ve çılgın bir kitle vardı. Ben bir rock şarkıcısıyım ve böyle insanlara karşı çalmayı seviyorum. Deep Purple yıllarıma ait şarkıları dinleyecekler. Sizin için geliyorum sevgili İstanbullular. Orada olun.

 

 

ihsan.dindar@milliyet.com.tr