SELAY SARI

 

Sevgililer Günü sebebiyle İstanbul'un dört bir yanının etkinliğe gark olduğu 14 Şubat 2015 akşamı, Garajistanbul'da oldukça farklı bir gece yaşandı: Bulutsuzluk Özlemi ve Bülent Ortaçgil, ilk kez aynı sahneyi paylaştı. Sadece bununla da kalmadı, mekanı dolduran yüzlerce kişi, iki efsane isim, Akın Eldes ve Erkan Oğur'un solo 'atışmasına' da tanık oldu.

 

Saat 22:00'de başlayan konserde ilk olarak Bulutsuzluk Özlemi sahne aldı. Kurulduğundan beri grupta olan iki 'mihenk taşı' Nejat Yavaşoğulları ve Sina Koloğlu'nun yanı sıra, gitarda Deniz Demiröz, basta Sunay Özgür ve davulda Berke Özgümüş'ten oluşan Bulutsuzluk Özlemi, yüksek enerjisi ile müzik yapmaktan aldıkları keyfi seyirciyle de paylaşmayı başardı. 'Boyalı Kuş', 'Güneşimden Kaç', 'Bağdat Kafe', 'Güneye Giderken' ve 'Tepedeki Çimenlik' gibi Türkiye rock tarihinin köşe taşları olan parçaları seslendiren grupta Nejat Yavaşoğulları, o sırada seyirciler arasında duran eski Bulutsuzluk Özlemi gitaristi Akın Eldes'i sahneye çağırdı. Eldes, gitar solosuyla her zaman olduğu gibi yine büyüledi.

 

 

Ancak asıl sürpriz saat 00:00'da Bülent Ortaçgil sahne aldığı zaman yaşanacaktı. Ortaçgil bu kez hem Akın Eldes'i, hem de perdesiz bağlamasıyla Erkan Oğur'u sahneye çağırdı ve seyirciler uzun süre benzerini dinleyemeyecekleri bir düete tanık oldular. Böylece Garajistanbul'da Sevgililer Günü'nden ziyade 'Türkiye müziğinin Babalar Günü' yaşandı desek yanlış olmaz.

 

 

 

Bulutsuzluk Özlemi’nin performansının sonlarına doğru Nejat Yavaşoğulları, Sevgililer Günü’nün Türkiye’nin mevcut gündeminde aldığı farklı anlama dikkat çekti. “Türkiye’de muhalefet yok” eleştirilerine de yanıt veren Yavaşoğulları, şöyle konuştu: “Türkiye kaynıyor. ‘Muhalefet yok’ demeye hakları yok o penguen gösteren kanalların. Çünkü Türkiye kaynıyor, metal işçileri grev yapıyor, Kazova işçileri grev yapıyor, halk sokaklarda. Göstermiyorlar bunları ama halk kaynıyor. Biz yarınlara olan inancımızı sürdürüyoruz. Ben aslında böyle konuşmam ama bugün Sevgililer günü, bugün güzel bir gün. Bugün “Ben o Kadıköy vapurundan inenleri görüyorum, nedir onların hali ya?” diyenlerin günü değil. Bugün ‘kızlı erkekli’ diyenlerin günü değil. Aslında Sevgililer Günü umrumda değil. Hani kapitalizmi canlandırıp, millet birine hediye mediye alsın diye çıkarılmış bir olay. Ama onlar değerli oluyor işte bu ortamda. Sevgililer Günü helal olsun, sevgilisi olana da, olmayana da helal olsun.”