Önceki gün vefat eden sanatçı Ferdi Özbeğen için Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu'nda tören düzenlendiTürkiye’de "eğlendirici piyanist", "piyanist şantör" müziğinin ilk örneklerini veren Ferdi Özbeğen, son yolculuğuna uğurlandı.

Tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde önceki gün vefat eden sanatçı Ferdi Özbeğen için ilk tören Cemal Reşit Rey Konferans Salonu'nda düzenlendi. Törende Ferdi Özbeğen’in manevi oğlu Hilmi Özbeğen ile yeğeni Hasan Özbeğen ve sevenleri katıldı. Ferdi Özbeğen’in sahnede yer alan tabutunun yanına piyanosu ve fotoğrafıyla beyaz çiçekler konuldu.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, törende yaptığı konuşmada, "Bu topraklarda yetişip hizmet veren sanatçımıza, Türkiye Cumhuriyeti'ne yaptığı katkılardan dolayı teşekkür ediyorum. Mekanı cennet olsun" dedi.

Tiyatro sanatçısı Mustafa Alabora ise Ferdi Özbeğen'in zekasıyla, şarkıcılığıyla, Bektaşiliğiyle anılabileceğini ifade ederek, 'O, iki tane kadim kültürün, iki ırkın çocuğuydu. Annesi Ermeni, babası Türk'tü. Umarım onun vefatı, Türkiye'deki kardeşliğin, dostluğun canlanmasını sağlar' dedi.

Şarkıcı Fedon ise Ferdi Özbeğen'in 15 yıllık dostu olduğunu ifade ederek, 'Ferdi ağabeyim, şöhreti yaşadı, yaşattı, eğitti, şahsen benimle çok ilgilendi. Ağabeyimi kaybettim. Vefa arıyorum dediği kadar varmış demek ki... Ben şuna inanıyorum; onun her dostu bin arkadaşa bedeldir. Benim için bu salon dolmuştur' dedi.

Şarkı sözü yazarı ve sunucu Sezen Cumhur Önal ise Özbeğen'in, makamsal musikiyi Batı müziğiyle harmanlayan değerli bir müzisyen olduğunu söyledi.

Konuşmaların ardından Ferdi Özbeğen'in tabutunun önünden saygı geçişi yapıldı.

Duygu yüklü şarkılar bıraktı

İzmir'de 17 Ağustos 1941'de doğan Özbeğen, Şişli Terakki Vakfı Özel Işık Koleji'nde başladığı öğrenim hayatına İzmir Özel Türk Koleji'nde devam etti.

Özbeğen, "hariciyeci" olmak için başladığı iktisat fakültesindeki eğitimini, babasının vefatı üzerine yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle yarıda bıraktı. Çocukluk yıllarında İzmir'de piyano ile tanışan Ferdi Özbeğen, hayatının bu evresinden sonra tamamen müziğe yöneldi.

Zamanla kendi tarzını oluşturan sanatçıyı ülke çapında tanıtan, 1977'de çıkardığı ilk uzun çaları "Ferdi Özbeğen ile 45 dakika" oldu. Özbeğen, "eğlendirici piyanist", "piyanist şantör" müziğin Türkiye'deki ilk örneklerini verdi. Sanat yaşamına 28 albüm sığdıran sanatçı 12 yıldır kanser tedavisi görüyordu.