SELAY SARI

 

İstanbul Caz Festivali dün akşam yerli-yabancı bir yıldızlar karmasını konuk etti. Zorlu PSM Ana Sahne'yi dolduran müzikseverler, Türkiye'nin alanında kendini kanıtlamış müzisyenlerinden oluşan, ilk ve tek big band'i TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası'nı, basın her türüne hakim ama bu konserde kontrbası telli ve yaylı olarak çalmaya odaklanan virtüöz Christian McBride'ı, gelmiş geçmiş en iyi saksafonist listelerinin gediklisi Joshua Redman'ı ve caz vokalin yeni umudu Kandace Springs'i sahnede bir arada izleme şansını yakaladı.

 

 

TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası, geceye bu yıl festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülü'nü takdim ettiği şefleri Kamil Özler'in dört bestesiyle başladı. Klasik big band stilindeki 'They Use It' , bir Anadolu ezgisinin caz orkestrası düzenlemesi niteliğindeki 'Esintiler', bossa nova tarzındaki 'Samba Longa' ve yine klasik big band tarzına dönen 'Chicken Changes' tüm enstrüman çeşitlerinin öne çıktığı sololarla seslendirildi. Orkestra üyesi, trompet virtüözü İmer Demirer, bir solosundan önce Özler'e şöyle seslendi: "Kamil Özler, bu yıl İstanbul Caz Festivali'nden Yaşam Boyu Başarı Ödülü aldınız. Ancak bilmelisiniz ki bu orkestra için son on yılın en büyük ödülü sizsiniz."

 

 

 

4 parçadan sonra orkestranın davulcusu ve gecenin sunuculuğunu üstlenen Ferit Odman, Christian McBride'ı sahneye davet etti. Bir önceki gün New Jawn ekibiyle Swiss Hotel Bosphorus'ta konser veren McBride, tertemiz tonlu basıyla büyüledi. Aranjmanı McBride'a ait 'Broadway'den sonra çalınan 'Brother Mister' parçasını usta basçı şöyle tanıttı: "Soul'un vaftiz babası James Brown'la çalışma şerefine nail olmuştum. Brown sizi ne kadar iyi tanırsa tanısın 'Mister' diye seslenirdi. Belli bir yakınlığı aştıktan sonra ise 'Brother Mister' derdi. Ölümünden birkaç ay önce birlikte çaldığımız bir konser sonrasında bana 'Öyle değil mi, Brother Mister McBride?' dedi. Bu parça James Brown için."

 

 

 

McBride daha sonra sahneye Kandace Springs'i davet etti. Caz, soul ve blues vokallerinde çok takdir edilen 'görmüş geçirmiş' tarza sahip Springs, aynı adlı albümünden 'Soul Eyes' ile Nat King Cole'un meşhur ettiği 'The More I See You' ve 'When I Fall In Love'ı seslendirdi. Son olarak sahneye saksafon dehası Joshua Redman çıktı. Seyirciyle iletişim kurmayı McBride'a bırakan, kendisi enstrümanıyla ilgilenen Redman, basçı ve orkestrayla 'Shades of the Cedar Tree' ve 'I Should Care'i seslendirdi. Dostlukları 25 yıla dayanan McBride ile Redman'ın bir nevi âşık atışması niteliğindeki 'On the Sunny Side of the Street' düeti, gecenin en eğlenceli performanslarından biriydi. Konseri sonlandıran McBride besteleri 'Shake 'n Blake' ve 'Bluesin in Alphabet City', salonda adeta New York'ta bir caz kulübünün atmosferini yaşattı. Konser bitiminde seyircinin yaklaşık 10 dakikalık ısrarlı alkışını McBride, Redman ve Springs kıramayarak bis yaptılar.