İstanbul Caz Festivali direktörü Pelin Opcin, kişisel sosyal medya hesabından İzmir’deki konserini iptal eden Joan Baez’a yönelik bir mektup yayımladı.

 

Joan Baez, Türkiye’deki konserini iptal etme gerekçelerini açıklarken, daha önce tanık olmadığı bir tehdidin oluştuğunu söylemişti. Grubunu ve ekibini “yükselen bir tehlike ve kabus”un içine sokmak istemediğini söyleyen Baez’ın mektubunda şu ifadeler öne çıkmıştı: “Onca savaş bölgesine, dikatörlükler altında yönetilen ülkeye, iç kargaşaların olduğu ülkeye gittim ancak Türkiye'de bugün gördüğüm kadar büyük ve öngörülemez tehlikeyi başka bir yerde gördüğümden emin değilim."

 

Mektubun sosyal medyada yayılmasının üzerine, İKSV’nin düzenlediği İstanbul Caz Festivali direktörü Pelin Opcin, Joan Baez’a ithafen bir mektup yazarak, sanatçıyı kullandığı ifadelerini eleştirdi. Mektubun tamamı şöyle:

 

“Pek tarzım değil ama yine de yazacağım…

 

Sevgili Joan Baez, demek savaş bölgesinde yaşadığımızın farkında değiliz? Demek tüm yaşamınız boyunca tanık olduğunuz, karmaşa içindeki tüm o ülkelere göre en kötü koşullarda yaşıyoruz? Güvenliğinizden emin olmamanızı anlıyorum, Türkiye’yi ziyaret etmeyi emniyetsiz bulmanızı anlıyorum, koşulların uygun olmadığını varsaydığınız için performansınızı iptal etmenizi anlıyorum.

 

Yine de, bizim durumumuzu savaş bölgeleriyle kıyaslamaya yönelik hızlı varsayımlarınızı ve iptal kararınızı tebliğ ederken kullandığınız “kestirilemez tehdit ve kabus” gibi sert kelimeleri anlamakta güçlük çekiyorum.

 

Evet, sorunlarımız var, evet çoğu politikaya tamamen karşı düşüyoruz, evet olanları görmezden gelmiyoruz, evet ayrıca yas tutuyoruz AMA direniyoruz ve hala toplumumuz iyiliği için değişimler yapabileceğimize inanıyoruz, sanat ve bilgeliğin yoluyla barışı getirmeyi deniyoruz. Bunu yapmak için de sanatçıların varlığına ve desteğine ihtiyacımız var.

 

Bizi yalnız hissettirdiniz. Bu tür bir tecritle 'bizi' cezalandırılmış hissettirdiniz.

 

Siz çok olumlu bir esin kaynağısınız. Lütfen bizi cesaretlendirin. Durumumuzun ne kadar kötü olduğuna dair kehanetlere ihtiyacımız yok. Öyle değil.

 

Joss Stone konserinde dans edeceğim. Joss Stone’un ta kendisi, İstanbul’da performans gerçekleştirecek kadar cesur. Bunu hâlâ yapabiliyorum.“