SELAY SARI

 

Bir müzik performansının tadı en çok, müzisyenler çaldıklarından görünür biçimde zevk aldıklarında çıkar. Piyanist şef David Greilsammer yönetimindeki Cenevre merkezli oda orkestrası Geneva Camerata ve İsrailli piyanist Yaron Herman'ın önceki gün İstanbul Müzik Festivali kapsamında Aya İrini'de çaldıkları her notadan aldıkları büyük zevk seyircilere de yansıdı. Barok dönem bestecileri Rameau, Marais ve Purcell ile Mozart'ın eserlerini hem orijinal hâliyle hem de Yaron Herman'ın caz dokunuşuyla sunan, ayrıca Herman'ın 2012'de çıkan 'Alter Ego' albümünde yer alan 'Mojo' adlı özgün bestesinin çalındığı konser, festivalin yıllarca akılda kalacak performanslarından biri oldu.

 

 

Sakatlık nedeniyle parlak basketbol kariyerini bırakmak zorunda kalıp 16 gibi geç kabul edilen bir yaşta piyano eğitimine başlayan Herman, 'Sıradışı' temalı festivalin bu iddiasının hakkını veren bir isim. Orkestra çalarken kendi doğaçlama kısmı geldiğinde sahneye çıkıp piyano için Greilsammer ile şakayla karışık çekişen, Aya İrini'nin insan sesi ve yaylılar için uygun ancak piyanoyla ne yazık ki iyi anlaşamayan akustiğini algılayıp tekniğini ona göre değiştirebilen Herman, Purcell'in 'The Fairy-Queen / Periler Kraliçesi' süitine yaptığı transformasyon, Mozart'ın 14 no'lu Piyano Konçertosu ve Rameau'nun 'Les Boréades' operasının Kadril ve Rondo'su üzerine emprovizasyon ve 'Dünyanın Tüm Sabahları' filmini izleyenlerin hatırlayacağı, Marin Marais'nin viola da gamba için yazdığı 'Le Badinage'a getirdiği 'Le Rebadinage' yorumu ile hem caz hem de klasik müzikte takip edilmesi şart bir sanatçı olduğunu ispatladı.

 

Greilsammer yönetimindeki Geneva Camerata üyeleri de repertuvara hakimiyetlerinin ve Herman'la 'klasik jam session'larının yanı sıra Rameau'nun 'Platée' bale süitinden 'Orage / Fırtına' bölümünde bakır üflemelilerle çıkardıkları fırtına sesleri gibi ilginç dokunuşlarla, bu müzik türünün ne kadar farklı yorumlanıp algılanabileceğine dair ders niteliğinde bir performans sergilediler.