Andre Rieu'den kasap havası
01 Aralık 2014 - 10:12İstanbul'da birbiri ardına iki konser veren Rieu, 'Seyirci 3 saat boyunca nasıl eğlendirilir' dersi verdi
SELAY SARI
Geçtiğimiz sene ilk kez İstanbul’da konser veren Hollandalı kemancı, orkestra şefi ve genel anlamda şovmen Andre Rieu, bu ziyaretinden memnun kalmış olacak ki, bu yıl iki gece arayla iki konser vermek için İstanbul’a geri döndü. İlki 27 Kasım akşamı Sinan Erdem Spor Salonu’nda gerçekleşen konserin ardından önceki akşam Ataşehir Ülker Sports Arena, dünyanın canlı performanslardan en büyük gelir elde eden müzisyenlerinden birini, kendi kurduğu Johann Strauss Orkestrası ile birlikte ağırladı. 15 dakikalık arasıyla birlikte neredeyse 3 saat süren konserde, çoğunluğunu orta yaş ve üstü kadınların oluşturduğu bir kitleye çalan Rieu ve orkestrası,Ukrayna halk müziğinden Meksika pop şarkısı 'Besame Mucho'ya, 'Zorba' filminin ünlü sirtaki müziğinden 'Yine Bir Gülnihal'e son derece geniş bir repertuardan şarkı ve eserler seslendirdi. Gecenin müzikal anlamda en parlak anı, 1945 tarihli 'Carousel' müzikalinde yer alan, ancak daha sonra Gerry and the Pacemakers versiyonu Liverpool taraftarlarının tribün tezahüratına dönüşen ve bu şekilde tanınan 'You'll Never Walk Alone'du.
2013’teki ilk konserinde ‘Hatırla Sevgili’, ‘Katibim’ ve ‘Yıldızların Altında’ ile Türkiyeli seyirciye jest yapan Rieu, bu kez bu alanda repertuarını epey geniş tutmuştu. Seyirciler önce sirtaki müziğinin ilk notalarıyla ayaklandı, konserin sonlarına doğru, yaklaşık 45 dakika süren bis bölümünde çalan kasap havası ile ise salon boyunca halaya kalktı. Sözün kısası, Andre Rieu ve Johann Strauss Orkestrası, İstanbul’da valsten ziyade yöresel ezgilere yer verdi diyebiliriz.
Enstrümanında hünerlerini göstermektense orkestrayı yönetmeyi ve bir tören sunucusu gibi davranmayı tercih eden Rieu, kendisi de bir müzisyen olan başarılı çevirmeni Nil İpek Hülagü'nün desteğiyle dinleyicileri eğlendirmeyi ve etkilemeyi başardı. “Bu gece nerede olduğumuzu biliyor musunuz? Şu an evrenin merkezindeyiz,” cümlesiyle seyirciyi havaya sokan müzisyen, ilerleyen dakikalarda tüm parça aralarında seyirciyle iletişim kurarak, arada onları bir koro halinde yönetmeye çalışarak ve bir seyirciyi boğa maskotuna kovalatmak gibi irili ufaklı şovlarla, işinin ehli bir ‘entertainer’ olduğunu bir kez daha kanıtladı.