SELAY SARI

 

Beyaz soul'un saygın üyelerinden İngiliz müzisyen Alice Russell, 7 Şubat Cumartesi akşamı Babylon'da Türkiyeli hayranlarıyla buluşacak. Konserden önceki gün de Red Bull Music Academy kapsamında bir söyleşiye konuk olacak. Orkestrasını toplayıp aşık olduğu İstanbul'a gelen Russell ile orkestradaki görevini, sahnedeki sırrını ve çalışmak istediği isimleri konuştuk.

 

 

Aşırı enerjikler, İstanbul’a hiçbir gelişimizde hayalkırıklığına uğramadık.

 

 

Uzun zaman önce ilk kez Quantic Soul Orchestra ile gelmiştik ve şehre aşık oldum. İlk görüşte, ilk kokuda ve ilk tatta aşk. Artık her geldiğimde İstanbul’da birkaç gün fazla geçirebileceğim şekilde ayarlıyorum, grup da aynı şekilde davranıyor. Bu şehirde ve Babylon’daki konserlerde her zaman çok sıcak bir şekilde karşılandık.

 

 

Ortada bir kurnazlık yok, sadece paylaşmam gereken yoğun duygular var.

 

 

Sizlerin beni bu aralar öne çıkan Türkiyeli müzisyenler hakkında eğitmeniz gerekiyor. Buradaki zamanımda yeni müzik arayışında olacağım. Onun dışında Arvo Part ile çalışmayı çok isterim, korolar için yaptığı çalışmalar benim küçük aklımı başımdan alıyor. Onun nota kağıtlarını tutmak bile beni mutlu edebilir.

 

 

 

Bizde iki adet lider var, ben ve TM Juke. Kendisi orkestrayı arkadan yönetiyor, ben önden. Orkestradakileri ses seviyesi ya da hız ve şiddet konusunda istediğim yere getirmek için ellerimi kullanıyorum. Uzun yıllardır birlikte çalıyoruz ve bu yüzden birbirimize çok uyumluyuz ve içgüdülerimiz de kuvvetli. Geleneksel ‘soul’u düşündüğümüzde önümüzde lider modeli olarak James Brown var. Açıkça, net bir şekilde orkestraya ne istediğini söylüyor ve bunu melodiye uygun çığlıklarla yapıyor. Bence orkestra lideri sürprizlere açık olmalı ve hem dizginleri sıkı tutmalı, hem de arada salıvermeli.

 

 

Kendisi bize verilen bir armağan. Hepimiz çok uzun süredir yeni müzik üretmesini bekliyorduk ve bizi hayalkırıklığına uğratmadı. ‘Sugah Daddy’ ve ‘Really Love’ı tekrar tekrar dinliyorum, çok doğal, taze ve lezzetli bir sound’u var. Canlı performansına ise hiç girmeyeyim!

 

 

Benden gelip burada bir söyleşiye katılmamı, sonrasında da konser vermemi istediler, ben de zevkle kabul ettim. Red Bull Music Academy ekibi ile ilk Barcelona’da tanıştım ve yaptıkları şeyler aklımı uçurdu. Bu derslere katılmak, stüdyolarda müzisyenlerle takılmak ve Red Bull konukları için yarattıkları alanı keşfetmek gerçekten çok ilham verici.