"Önemli olan kendi sesiniz"
01 Aralık 2015 - 12:12Norveçli yıldız trompetçi Tine Thing Helseth ile İş Sanat'ta vereceği konser öncesi konuştuk
SELAY SARI
Norveçli trompetçiler son yıllarda özellikle caz alanında hayli revaçta. 1 Aralık Salı günü İş Sanat'ta Staatskapelle Dresden ile sahne alacak Tine Thing Helseth ise Norveç bayrağını klasik müzik alanında taşıyor. 28 yaşındaki sanatçı, alanında birçok ödül sahibi olmanın yanı sıra, BBC Music Magazine tarafından 'Yarının Süperstarı' unvanına da layık görülmüştü. Çağdaş bestecilerin kendisi için besteler de kaleme aldığı Helseth ile uzmanı olduğu çalgıyı ve klasik müzik dinleme 'adabını' konuştuk.
Trompet çalmaya ne zaman başladınız? İlk enstrümanınız mıydı?
Sürekli klasik müzik çalınan bir evden gelmiyorum ama müzik çok önemliydi. Annem hobi olarak trompet çalıyordu. Beş yaşımda piyano çalmaya, yedi yaşımda ise gerçek anlamda trompet çalmaya başladım. Galiba annem gibi olmak istiyordum.
Klasik müziğin trompet için nispeten kısıtlı repertuvarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
En önemlisi müziği kendinize ait kılmak, kendi sesinizi sahip olmak ve çaldığınız eserle gerçek bir bağ kurabilmek. Benim mantığıma göre müzik sizi etkiler ya da etkilemez, burada türün ne olduğunun bir önemi yoktur. Bu yüzden sevdiğim müziği çalıyorum. Ayrıca benim için yeni besteler yapıldığı için de şanslıyım.
Klasik müzik konserlerinde ‘uyulması gereken’ kurallar ile ilgili düşünceniz nedir?
Eğer bir seyirci kitlesi bir parça hakkında zaten bilgi sahibiyse bu oldukça eğlenceli olabiliyor, ama eğer hiçbir şey bilinmiyorsa bu da normal. Ben birinin gelip bana şunu söylemesini çok isterim: “Klasik müzik konserlerine hiç gitmem ama bu hayatımın en önemli deneyimlerinden biriydi.” İnsanların duydukları şeye tepki vermelerini, müziğin onları nasıl etkilediğini göstermelerini seviyorum.
Siz bugünlerde kimleri dinliyorsunuz?
Rufus Wainwright, Adele ve Chet Baker.
Norveçli trompetçiler bir süredir özellikle caz aleminde yükselişte. Trompet ile Norveç arasında özel bir ilişki mi var?
Bu zor bir soru. Norveç müziğini kesinlikle turnelerde yanımda taşıyorum, İskandinavya’ya özel bir ses ve müzikaliteden bahsedildiğini de çok duydum. Ama bence sanatçının kendine ait sesi olması daha önemli. Dünya giderek küçülüyor, o bakımdan farklar daha kişiselleşiyor bence.
Kariyerinizde başarılı olduğunuzu ilk kez ne zaman hissettiniz?
2006’daki Eurovision Genç Müzisyen Yarışması finallerinde. Viyana’da Rathausplatz’taydı, 50 bin kişi orada bizi dinliyordu, Avrupa’nın dört bir yanında televizyonlarda yayınlanıyordu finaller ve Viyana Senfoni Orkestrası ile çalma şansı yakalamıştım. Orada bir ödül kazandım ve kariyerim deyim yerindeyse ‘patladı’.
Etiketler: tine thing helseth staatskapelle dresden İş Sanat konser 1 aralık Trompet Norveç Selay Sarı