SELAY SARI

 

İstanbullular önceki akşam Lütfi Kırdar UKSS'de enteresan bir gece yaşadılar. İş ve sanat dünyasından başarılı isimlerin bağış karşılığında Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nı yönetme şansını elde ettiği ve bu bağışların başarılı bir genç sanatçının yurtdışında eğitim görmesi için kullanıldığı, ilki 2006 yılında düzenlenen ve 2010'dan itibaren biletle izlenebilinen Borusan Özel Konseri, dün akşam Gürer Aykal ve konuk şef Ali Poyrazoğlu yönetiminde gerçekleşti. Poyrazoğlu'nun konser için seçtiği Küçük Prens teması geceye damgasını vurdu.

 

Onursal şefi Gürer Aykal'ın yönetiminde sahne alan Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, konserin ilk bölümünde Emmanuel Chabrier'nin "Espana Rapsodisi", Çaykovski'nin Yaylı Çalgılar İçin Serenat'ından bir bölüm ve Ravel'in Kaz Ana süitinden "Le jardin feerique" bölümünü seslendirdi. Orkestra aynı zamanda genç viyolacı Naz Altınel'e Franz Anton Hoffmeister'ın Viyola Konçertosu'nda eşlik etti.

 

 

 

Konserin konuk şefi, aynı görevi 2012'de de üstlenen oyuncu Ali Poyrazoğlu, sahneye sarı uzun bir eşarp ve bir uçak maketiyle çıktı. Antoine de Saint-Exupery'nin klasik eseri "Küçük Prens"i baz alarak, Saint-Exupery'nin uçuşlarını, hayatının aşkı ve birçok kez ayrılıp barıştığı Salvadorlu eşi Consuelo'yu ve 1944'teki son uçuşunu teatral bir anlatı olarak altaran Poyrazoğlu, performansını BİFO'nun seslendirdiği eserlerle birleştirdi. Küçük Prens'in ve Saint-Exupery'nin çocukluğunun teması, Şostakoviç'in ünlü 2 no'lu Valsi'ydi, Consuelo ise Piazzola'nın "Libertango"suyla özdeşti. 21 yaşındaki konservatuar öğrencisi mezzosoprano Ceren Şahin, Rachel Portman'ın "The Little Prince" operasından Tilki'nin şarkısını başarıyla seslendirdi. Ancak geceye damgasını vuran bir teknik aksaklık, orkestra çalmaya başladığında da Poyrazoğlu'nun yaka mikrofonunun kapatılmaması ve kendisinin mırıldandığı melodilerden aldığı nefeslere kadar her sesin tüm salonda yankılanmasıydı. Bundan kendisi de rahatsız olan Poyrazoğlu, bazı anlarda mikrofonu itti.

 

 

 

Poyrazoğlu performansının bir noktasında Türkiye gündemine de bağlandı. Soma'da zeytin ağaçlarının termik santral yapımı nedeniyle hukuksuz ve kamuoyunun büyük tepkisine rağmen kesilmesine değinen Poyrazoğlu, Küçük Prens'in gezegen yok eden baobablarına değinerek, "Baobablar zeytinlerin dibine gaz sıkarlar ve zeytin ağaçları köklerinden yanmaya başlar," dedi ve seyirciden büyük alkış aldı. Poyrazoğlu bu konuda sözlerini şöyle noktaladı: "Baobablar bir süre sonra birbirlerini yerler, ama birbirlerini yiyip bitirmelerini beklerken bir küçük gülün bile ölmesine izin veremem, dedi Küçük Prens".

 

Konserin sonunda Şostakoviç'in çocukluğu simgeleyen valsiyle, sahneye Borusan Çocuk Korosu çıktı ve orkestraya eşlik etti. Son derece sevimli bir görüntü çizen çocuklar sahneden indikten sonra, Poyrazoğlu Küçük Prens'in cam bir fanus içindeki Gül'ünü temsilen yanına aldığı maket gülü, konseri ön sırada izleyen Türkiye tiyatrosunun sembol ismi Yıldız Kenter'e alkışlarla takdim etti.