Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Müzik » "20-30 yıl önce yaptığım besteler gerçek oluyor"

"20-30 yıl önce yaptığım besteler gerçek oluyor"

"20-30 yıl önce yaptığım besteler gerçek oluyor"17 Ağustos 2015 - 10:08
Film müziği denince akla ilk gelen isimlerden, Theo Angelopoulos ile sekiz filmde birlikte çalışmış Yunan besteci Eleni Karaindrou, 19 Ağustos akşamı Bodrum Kalesi'nde konser verecek
SELAY SARI
 
Çok değil, 5-10 yıl öncesine kadar İstiklal Caddesi'ne karşılıklı olarak dizilmiş kitapçıların hoparlörlerinden yükselen, 'İstiklal'in fon müziği' olarak anılan valsin bestecisi Eleni Karaindrou. Efsane yönetmen Theo Angeloupoulos'un '70'li yıllarda bir film festivalinde keşfettiği, sonra birçok filminde bestelerine yer verdiği müzisyen, Angelopoulos’un zamansız ölümünden sonra adeta kabuğuna çekilmişti. Bu sene yine bir film müziğine imza atacağını Milliyet’e müjdeleyen Karaindrou, 19 Ağustos akşamı 11. D-Marin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivali kapsamında, festivale ilk kez ev sahipliği yapacak Bodrum Kalesi’nde ‘Zamanın Hafızası’ adlı konserde Angelopoulos filmlerine yaptığı bestelerle yönetmeni anacak. Son albümü 'Medea'da tiyatro için yaptığı besteler yer alsa da yine sinema ayarında bir epiklik seviyesi yakalayan Karaindrou ile konuştuk.
 
Türkiyeli bir hayranınız, popüler bir sitede şöyle bir yorum yapmış: "Müziği insanın ruhunu felç ediyor." Birinin müziğinizle ilgili söylediği en tuhaf şey neydi?
 
Tayvan'ın başkenti Taipei'de verdiğim bir konserde bir genç kızın "Hayatımı değiştirdiniz," dediğini hatırlıyorum. 1986'da da Theo Angelopoulos'un ‘Arıcı’sının müziklerinde Jan Garbarek'in saksafon çaldığı 'Veda Teması' çok ünlenmişti. Tanınmış tiyatro yönetmenlerimizden biri, beni sokakta durdurup "Müziğinizi üstüste dinledim, çok ağladım ve sonunda kurtulduğumu hissettim," demişti.
 
Son albümünüz, tarihin en tartışmalı kadın figürlerinden Medea'yı anlatıyor. Sizin Medea hakkındaki düşünceniz nedir? Sizce Euripides Medea hakkında ne düşünüyordu?
 
Ben Euripides’i okuduğumda şunu anlıyorum: Medea tanrıların soyundan geliyor ve Jason'a olan aşkı onu insanlaştırıyor. Jason bu aşkı reddedip ona ihanet edince, tanrısal haline geri dönüyor ve ölümlü kocasının kibirini cezalandırma hakkı kazanıyor. Kendi çocuklarını öldürmesi de, Jason'a verebileceği en büyük ceza. Medea sıradan insani meselelerin ötesinde bir karakter, bu yüzden de birçok sanatçıyı etkileyen küresel bir sembole dönüştü. Hem acılar içinde trajik bir figür, hem de tanrısal kimliğiyle insanları cezalandıran bir karakter.
 
Theo Angelopoulos'un ölümünden sonra film müziği bestelemeyi bıraktınız. Dönmeyi düşünüyor musunuz?
 
Theo'nun ölümü çok büyük bir şok oldu. Onu anmak için uzun bir sessizliğe bürünmem doğaldı. Ancak Terrence Malick ile işbirliği yapacağımıza dair bir sözümüz var, ne zaman gerçekleşir bilmiyorum. Şu anda ise başrolünde Harvey Keitel'in rol alacağı bir Yunan filmi için beste yapıyorum. Geri döndüm diyebilirim.  
 
İki yıl önce yaptığınız bir röportajda Yunan ekonomik krizi ile ilgili kötümser görüşleriniz var, ancak yine de 'Yunan kararlılığına' inandığınızı söylüyorsunuz. Şu an bu konuda ne düşünüyorsunuz?
 
Yunanların kendilerini yenileme gücüne her zaman inandım. Ancak bu inanç beni şu anda endişelendirmekten alıkoymuyor. Durum çok karmaşık. Avrupa’nın şu andaki hâli beni ikna edemiyor, birleşik bir Avrupa olması fikrini çok sevsem de. Yunanistan’da da şu an ağır bir dayanışma sorunu var. Angelopoulos'un filmleri en kötü biçimde gerçeğe dönüşüyor. Buna mukabil benim 20-30 yıl yazdığım müzikler de bugünlerde yazılmış gibi. 'Veda şarkısı', 'Mültecinin şarkısı', 'Ağlayan Çayır'... Bu daha ne kadar sürecek?