Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Eleştiri » Alfred Rawlinson'ın anıları Türkçede

Alfred Rawlinson'ın anıları Türkçede

Alfred Rawlinson'ın anıları Türkçede25 Temmuz 2018 - 12:07
Alfred Rawlinson, Sümerce tabletleri ilk defa okuyan arkeolog Sir Henry Rawlinson’un oğlu ve Lozan görüşmeleri sırasında Büyük Britanya’yı temsil eden Lord Curzon’un yeğeni. Tüm bunlardan öte Alfred Rawlinson, çalkantılı bir dönemde Anadolu coğrafyasında bulunmuş bir isim.

İhsan Dindar - Milliyet Sanat

 

20. yüzyıl Osmanlı coğrafyası için hiç de iyi başlamamış peşi sıra gelişen savaşlar, bir zamanların en büyük devletlerinden biri olan bu ülkeyi epey zor durumlara düşürmüştü. Bir yandan yenileşme hareketleri, diğer taraftan da ülkenin farklı bölgelerinde yaşayan unsurların dünyayı kasıp kavuran milliyetçiliğin etkisiyle ayaklanması Osmanlı’yı iyiden iyiye yıpratmış, tahmin edilen sona doğru adeta hazırlıyordu.

 

Alman Heinrich Schliemann ile başlayan Osmanlı coğrafyasında Antikçağ’a yönelik araştırmalar gün geçtikçe artmış ve pek çok batılı tarih ya da servet meraklısı Anadolu ile Orta Doğu coğrafyasına akın etmişti. Bugün dahi tartışmalı konulardan biri olan bu isimlerin ilk arkeologlardan olmanın yanı sıra vatandaşı oldukları ülke lehine bilgi topladıkları da günümüzde çokça dile getirilen vakalardır. Bu konuda akla gelen ilk isimler kuşkusuz Thomas Edward Lawrance ve Gertrude Bell’dir.

 

Osmanlı İmparatorluğu’nun artık son günlerini yaşadığı ve Anadolu’da kurtuluş mücadelesi verildiği yıllarda yolu bu topraklardan geçen bir diğer isim de Albay rütbeli Alfred Rawlinson. Bolşevik Devrimi sırasında Azerbaycan’da bulunan, ardından Kafkasya ve Doğu Anadolu’ya geçen Rawlinson, daha sonra burada Kurtuluş Savaşı mücadelesine tanıklık etmiş ve anılarını kaleme almıştır.

 

Prof. Dr. Abdülhalûk Çay, Erzurum’da bir dönem Atatürk’ün emriyle tutuklanan Albay Rawlinson’ın anılarını Türkçe yayına hazırlayıp okura sunuyor. Tarih Ve Kuram Yayınları tarafından basılan kitap üç bölümden oluşuyor. Rawlinson’ın Azerbaycan’da bulunduğu ve bölge halkının Bolşeviklere karşı verdiği mücadeleyi aktaran Rawlinson, kitabın ikinci bölümünde Kafkasya’daki gelişmelere dair görüş ve bilgileri kaleme alıyor. Kitabın elbette bizim açımızdan en ilginç bölümü olan üçüncü ve son kısmındaysa Rawlinson, Anadolu coğrafyasında geçen günlerinden bahsetmekte.

 

Bir ulusun kurtuluş mücadelesi verdiği dönemde, karşı cepheden biri olarak Anadolu topraklarında Kasım 1919 – Kasım 1921 tarihleri arasında bulunan Albay Alfred Rawlinson’ın gözlemleri, düşünceleri ilk kez Türk okurla buluşuyor. Bu açıdan da büyük öneme sahip olan bu çalışma, dönem hakkında araştırmalar yapanların mutlaka okuması gereken kitaplardan biri olarak raflardaki yerini aldı.

 

ihsan.dindar@milliyet.com.tr