GÜLDEN ÖKTEM

 

Türkçe edebiyatın emekçi kalemi Sennur Sezer, dün İstanbul'daki evinde hayata veda etti. Şair, yazar ve eleştirmen Sezer, 12 Haziran 1943 yılında Eskişehir'de doğdu. Babası Devlet Demiryolları'nda teknisyen olarak çalışan Sezer'in annesi ise, evde çocuklarına okuma yazmayı öğreten, şiir ve müzik sevdalısı bir ev kadınıydı. Sennur Sezer 1949 yılında ilkokula Eskişehir'de, ikinci sınıftan başladı ve daha sonra taşındıkları İstanbul'da eğitimine devam etti. 1953'te Kasımpaşa Kadı Mehmet İlkokulu’undan mezun olan Sezer, 1956’da Kasımpaşa Karma Ortaokulu’nu bitirdi. 1958'de İstanbul Kız Lisesi’ne gitti. İlk şiiri de lise sıralarındayken yayımlandı. Ancak, başladığı lise öğrenimini 1959 yılında yarıda bıraktı ve Taşkızak Tersanesi'nde ikmal ve muhasebe memuru oldu. Evrensel gazetesine 1995 yılında yazdığı bir yazıda, liseden ayrılmasını şu sözlerle anlattı: "Lise ikinci sınıfta, yıl sonu yaklaşırken, tersanedeki işi bulup, sınava girip öğretimimi bıraktım. Ailemin sonradan haberi oldu. Okumayı sevdiğim için şaştılar da. Düşlediğim eğitim dalının gerektirdiği para, lisenin bana artık verecek bir şeyi kalmadığına inanç, para kazanırsam daha özgür olabileceğim kanısı, bu kararda rol oynadı. Ailemle bunları tartışamazdım. Daha küçük bir okulda dikkati çekecek, velimi çağırtacak davranışım; bürokrasisi kalabalık bir lisede kaynadı. Öğretmenlerim benimle ancak lise bitirmelere girdiğimde konuşabildiler, liseyi yarım bırakma nedenlerimi." Taşkızak Tersanesi'nde çalışmaya başladığı ilk yıllarda, bir ustabaşının intihar edip ardında mektup bırakması Sennur Sezer'i derinden etkiledi ve yaşanan bu olay ile ilgili olarak, "Yazmanın herkes için bir kendini ifade biçimi olduğunu o zaman, on altı yaşlarındayken anladım,” dedi. Tersanede çalışması, 'Türk edebiyatının emekçi kalemi' Sennur Sezer'in yazı ve şiirleriyle hayatı boyunca emek mücadelesinin içinde olacağının ve sol görüşü desteklemesinin de ateşini fitilledi. 1964 yılında tersaneden ayrılan Sezer'in o yıl, Sosyal Adalet dergisinde bir şiiri yayımlandı. Şiir, Sennur Sezer için bir müjdenin de habercisi olacaktı: "Bu şiirim, Hüseyin Cöntürk’le Asım Bezirci’nin tartışmasına yol açtı. İçerik-biçim tartışmasının zamanı gelmiş olmalı. Tartışma büyüdü. Ve TİP’li arkadaşlarımın para koymasıyla ilk kitabım yayımlandı: 'Gecekondu'."

 

1965 yılında Varlık Yayınevi'nde düzeltici olarak çalışmaya başladı. 1966 yılında ikinci kitabı 'Yasak' Habora Yayınları tarafından basıldı. 1967 yılına geldiğinde ise, düne kadar birlikte yaşayacağı öykü yazarı Adnan Özyalçıner ile evlendi ve bir taraftan da Cumhuriyet ve Vatan gazeteleri için yazılar kaleme almaya başladı. TRT'ye de radyo oyunları yazdı. Bu sırada Ayşe Bengi ve Ahmet Emre adında iki çocuğu oldu. Kendi kaleme aldığı yazısında evliliğini ve ardıdan gelecek kitabını şöyle özetliyordu: "Adnan Özyalçıner iyi arkadaşımdı. Sonradan işe aşk da karıştı. İki çocuğumuz, bir torunumuz var. Evlilik ve arkadaşlık sürüyor. Ben, hem şiirimi geliştirip değiştirmek hem başarılı genç öykücü Adnan Özyalçıner’in eşi görüntüsünden kurtulmak için üçüncü kitabımı oldukça geç yayımladım; 1977’de. 'Direnç'..." Bu kitaptan sonra, şiirlerindeki kadın imgesinin daha da belirginleştiğini söyleyecekti. Bir taraftan da Yapı Kredi Bankası Sanat Dünyası dergisi, Asa Ajansı, Gelişim Ansiklopedisi ve Görsel Yayınlar'a çalışıyordu.

 

1979 yılında çocuklar için yazdığı şiir - masal kitabı 'Gerçeğin Masalı' basıldı. Musa Anter'in kendisine anlattığı bir Kürt söylencesini işleyen bu kitabında; diğer yazılarında ve şiirlerinde kadın haklarını savunduğu gerekçesi ile 8 Mart Ödülleri'ne değer görüldü. O yıl, 50 yıllık eşi Adnan Özyalçıner’in ‘Buruk Acı' isimli romanından sinemaya uyarlanan filmi için yapılan ‘Buruk Acı’ şarkısının sözlerini yazdı.

 

1982 yılında 'Sesimi Arıyorum' kitabı çıktı. Bir yıl sonra da çalıştığı dergi ve yayınlardan emekli oldu. '83'te şiirlerinden bir seçme olan 'Kimlik Kartı' basıldı. Emekliliğinden sonra serbest yazarlık yapan Sezer’in yazdığı yayınlar arasında Varlık, Yeditepe, Hürriyet Gösteri ve Yazko Edebiyat yer aldı. Evrensel gazetesinde 'Maksat Muhabbet' isimli köşesinde yazılarına devam eden Sezer'in Radikal Kitap ekinde de eleştirileri yayımlanıyordu. Türkçe edebiyatın emekçi kalemi Sennur Sezer son yolculuğuna, yarın saat 12.00'da Evrensel gazetesi önündeki törenin ardından 16.00'da Teşvikiye Camii'nden uğurlanacak.