Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Edebiyat » Trainspotting’ 25 yaşında

Trainspotting’ 25 yaşında

Trainspotting’ 25 yaşında24 Ağustos 2018 - 10:08
İskoç yazar Irvine Welsh’in bundan 25 yıl önce kaleme aldığı ve kült mertebesine ulaşan punk romanı ‘Trainspotting’ bir dönemin gençliğini etkilerken bir dönemin gençlerinin de hislerine tercüman oldu.
GÜLDEN ÖKTEM
 
İskoç yazar Irvine Welsh’in ilk romanı ‘Trainspotting’ bu yıl 25. yaşını kutluyor. Kısa bölümlerden oluşan roman ilk kez 1993’te İngiltere’de yayımlanmıştı. 1980’lerin ortasında geçen Welsh’in ‘Trainspotting’i, başta ciddiye alınmasa da 1996’da Danny Boyle tarafından sinemaya uyarlandı ve filminin ardından roman, kült olarak anılmaya başladı. Bir punk roman olan ‘Trainspotting’in yazarı Welsh ise kimilerince ‘kimyasal neslin’ yaratıcı şairi kimilerine göre putları yıkan bir yazardı. Çünkü kitapta uyuşturucu kullanımı kadar, 90’lar döneminin sömürgeci ve muhafazakar politikasına da büyük eleştiriler sunuyordu. Roman buhranlı dönemlerde ortaya çıkan diğer eserler gibi İskoçya’ya hakim olan umutsuzluğu ve bunun yansımalarını altını çizerek ve cesurca anlatıyordu.
Renton, Sick Boy, Spud ve Begbie adlı dört bağımlı arkadaşın çıkmazları üzerinden ilerleyen ‘Trainspotting’in 25. yılı vesilesiyle Miami’de yaşayan Welsh, İngiliz basınına bir dizi röportaj verdi. Guardian’ın soru cevap bölümünde geçen hafta sonu soruları yanıtlayan Welsh kitabını şöyle tanımlıyordu: “İçinde bulunduğum ve çöküşünü gözlerimle gördüğüm dünyayı anlatmak için aslında bu kitabı yazmaya karar verdim. İşsiz güçsüz kaldım, uyuşturucu kullandım ve gençliğimde AIDS’ten ölenlere tanıklık ettim. Ama o günlerde bu romanı yazarken hem kültürel hem de ticari açıdan bir fenomen olacağı hiç ama hiç aklıma gelmemişti.”
 
 
İkiye böldü
 
‘Trainspotting’deki karakterler, hayatlarını kariyer ya da ilişkileri ile bağdaştırmaktan ya da anlamlı hale getirmekten uzaktı. Kendilerine dayatılan hayatı yaşamaktan ziyade, kafaları kıyak bir halde ucuz barlarda vakit öldürmeyi tercih eden ‘punk’ları kaleme alan Welsh, bu hikâyeyi ‘Porno’ adlı romanla devam ettirdi. Gerek barındırdığı replikler gerekse Welsh’in anti kahramanlarının öyküsü ‘Trainspotting’in ilk sinema uyarlamasından 21 yıl sonra, 2017’de ‘T2: Trainspotting’ adıyla tekrar beyaz perdedeydi. İlk filmi pusulası yapan 90’lar gençliği, sinemada bambaşka karakterlerle karşılaştı. İlk filmin sonunda “Sizler gibi olacağım; iş, aile, lanet büyük ekran bir televizyon” diyen Renton, ‘T2: Trainspotting’in açılışında bu söylediklerini yerine getirircesine bir spor salonunda koşarken izleyicinin karşısına çıkıyordu. İkinci film izleyenleri ve çoğu ‘Trainspotting’ hayranını ikiye böldü. Ama 25 yılın ardından Welsh’in romanı hâlâ kült ve hâlâ yeraltı edebiyatının en çok okunan eserlerenden biri. 25 yıl boyunca sadece sinemaya değil tiyatroya da uyarlanan bu kitap, çok satan romanlardan ziyade ‘uzun satan’ romanların başını çeken bir eser.
 
 
1 milyondan  fazla sattı
 
Irvine Welsh’in romanı sadece ülkesi Britanya’da bugüne dek 1 milyonluk satış rakamına ulaştı. Tüm dünyada 30 dile çevrilen kitabın sinema uyarlaması ise 1996 yılında vizyona girdiği hafta 71 milyon 558 binlik gişe hasılatına ulaştı.  Ancak film de kitap da kuşaktan kuşağa aktarılan bir efsaneye dönüşerek kültleşti.