Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Edebiyat » Son büyük felsefi ontoloji denemesi: "Varlık ve Hiçlik"

Son büyük felsefi ontoloji denemesi: "Varlık ve Hiçlik"

Son büyük felsefi ontoloji denemesi: "Varlık ve Hiçlik"01 Mart 2013 - 03:03
Sadece bir ay içinde yazılan, okurlarını zorlayan ve Sartre vari varoluşçuluk kuramını ortaya koyan yegane felsefi eserSU BAHADIR

Ünlü Fransız yazar ve düşünür Jean-Paul Sartre’ın “başyapıtı” sayılan ve felsefe tarihi açısından son büyük ontoloji denemesi olarak değerlendirilen “Varlık ve Hiçlik” kitabı, yazarı tarafından bir ay içinde kaleme alındı ve 1943 yılında yayımlandı. Sartre’ın Alman filozof Martin Heidegger ile kurduğu felsefe temelli bağ, 783 sayfalık kitabın içinde oldukça yer buluyor ve etkisini gösteriyordu. Dünyanın kendinde varlığı ("kendinde şey"), insana bulantı duygusu verir; çünkü gerçeklik, yani varlıklar ne iseler o olarak orada öylece ve anlamsız bir şekilde dururlar. Bilinç ise, "kendi-için-şey"dir ve o hiçlikle ortaya konur. Sartre, "Varlık ve Hiçlik" kitabında bu sonuçları ortaya koyan kendi felsefi kuramını açıklıyordu. Sartre, özgürlük ve bağımlılık arasında kurmuş olduğu paralel ilişki ile ‘insan kendi özgürlüğüne de mahkum edilmiştir’ sonucunu ortaya atmıştır.

“Varlık ve Hiçlik”in Türkçe’ye çevrilmesi uzun zaman aldı. Çeviri aşamasındaki en büyük zorluk, çoğu Sartre'nin kendi icadı olan kavramların Türkçeleştirilmesinde yaşanan sıkıntıydı. Kitabın Türkçe baskısı Turhan Ilgaz ve Gaye Çankaya Esen’in yıllar süren yoğun çalışmaları sonunda 2009 yılında, İthaki Yayınları tarafından “Fenomenolojik Ontoloji Denemesi” alt başlığı ile “Varlık ve Hiçlik” adıyla yayınlandı. Kitap, yayımlanmasının ardından “Çok Satanlar” listesine girerek yayınevini bile şaşırtmayı başardı. Okunması en zor kitaplar arasında yerini koruyan ve Sartre’ın “saçmalık teorisi”ne irrasyonalizme başvurarak değinen kitap, günümüzde hala en önemli felsefe kitapları arasında bulunuyor.

Orijinal ismi “L'Être et le Néant” olan kitapta, Sartre, bilincin entansiyonel faaliyetten başka "hiç bir şey" olmayışı görüşüyle iki ayrı türde varlık ayrımı yapmıştır. “Kendinde Varlık” ve “Kendisi için Varlık” olarak ayrılan bu iki kategori, insan bilincinin farkındalık sahibi olmayan, kesin ve farkındalık sahibi olan, değişken yönlerini ele alır. Bilincin etkisiyle gerçekleştirilen eylemlerin ve seçimlerin kişinin kim olduğunu belirlediğini söyleyen Sartre, “varoluş özden önce gelir” felsefi önermesine de açıklık getirir.