GÜLDEN ÖKTEM

 

'Düşünen futbol dergisi' sloganıyla 2015 yılında yayın hayatına başlayan Socrates, geçen yıl ekim ayından bu yana da Almanca konuşulan ülkeler için hazırlanan özgün içeriğiyle Avrupa’da yayımlanıyor. Can Yayınları Genel Müdürü Can Öz, Almanya'nın sevilen spor dergisi olma yolunda ilerleyen Socrates'in, Almanya'da Gruner+Jahr Dergi Gurubu'na dahil olduğunu söyledi. Bundan böyle daha güçlü adımlarla Avrupa'da ilerleyecek olan Socrates dergisini, Nişantaşı'nda açılan Socrates Bistro'yu ve Can Yayınları'nın gelecek planlarını Can Öz ile konuştuk. 

 

 

Okurlar tarafından çok kabul gördü, derginin önü çok açık. Almanya, dergi için çok tutucu bir pazar. Yeniliğe bu kadar açık olup, aynı zamanda bu kadar tutucu olan bir toplum dünyada yok bence. Kimisi yeniliğe ya tamamen açıktır ya da tamamen kapalı. Ama Almanya hem yeniliğe açık hem de uzaktan ilgileniyor. Gerçekten yakınlaşmaları çok zaman alıyor.

 

 

Socrates'in Almanya'da yayımlanması ve okunmaya başlaması çok hızlı gerçekleşti aslında, ama yine de Türkiye'yle karşılaştırdığınızda yavaş ilerledi. Ama eğer siz yayın politikanızdan da ödün vermezseniz kazandığınız okur kitlesini, gördüğünüz kabulu asla kaybetmiyorsunuz.

 

 

Aslında Socrates'i ben tercih etmedim, Socrates beni tercih etti. Bağış Erten benim eski arkadaşım. Ben ona uzun zamandır siyaset ve spor üzerine bir kitap yazması için baskı yapıyordum. Ama bir gün bir dergi projesiyle geldi ve anlatmaya başladı, "Hay Allah! Yandık şimdi, ben dergicilikten ne anlarım" diye düşündüm. Bağış, sunumu bitirdiğinde "Yayımlıyoruz" dedim. Çok yetenekli ve sağlam bir ekip var Socrates'in arkasında.

 

 

 

O dönemki kulüp başkanının futbolcuların siyasi mesaj vermesini istememesi üzerine Socrates ve arkadaşları, kulüp yönetimini ele geçiriyorlar. Sonraki maçlara da formalarının üzerinde yazılmış siyasi mesajlarla çıkıyorlar. Toplum tarafından sevilen, Brezilya Milli Futbol Takımı'nda oynayan bir isim. İşin başarısından çok nezaketine ve niteliğine konsantre olan, hem de düşünür bir oyuncu. Socrates'in o dönem oynadığı milli takım, en iyi milli takım diye geçer. Çeyrek finalde elendiler ama yine de en güzel oynayan takım onlardı. Derginin kimliğini, derginin aslında anlatmak istediğini düşündüğünüzde Socrates ismi bize çok uygun geldi.

 

 

Bundan zarar gelmez, zaten çok doğal bir durum. Ama derginin içini ilk açtığınızda hep Socrates'in (futbolcu) görseliyle karşılaşıyorsunuz.

 

 

 

 

Gastronomi mezunu ve birçok yerde aşçılık yapmış bir arkadaşım çok dertliydi. Birgün buradan bahsetti ama ortaklık yapacağı kişinin caydığını söyledi. "Gel yapalım" dedim, geçen sene kasım ayında açtık burayı.

 

 

Etkinliğe özel menü yapmaya ilk kez Tour de France menüsüyle başladık. Kış sporları var önümüzde, ona özel hazırlanacak. Ama bu frekans gittikçe kısalacak. Bir süre sonra ayda bir, etkinliğe özel menü hazırlayacağız. 

 

 

Hayır. Socrates Yayınları'nı kurmayı çok istiyorum, ama bu yıl değil tabii. Yayımlanacak kitapları bile düşündük. Doğru zamanı bekliyoruz. 

 

 

Socrates artık ayrı bir şirket. Socrates derginin bünyesinde olacak. Dolayısıyla Can Yayınları'ndan bağımsız olacak. 

 

 

 

Dünyanın neresinde yaparsanız yapın bu değişikliği, insanların refleks olarak göstereceği bir tepkiyle karşılaşırsınız. Bir anormallik yoktu, biliyorduk böyle olacağını. Ama yavaş yavaş yeni kapakları beğenenler bunun doğru karar olduğunu kabul etti. Eski kapakları tercih edenler her zaman olacaktır, o okurlara da saygı duyuyoruz. Eski kapaklar, Erdal Öz Dizisi altında yayımlanacak kitaplarda yine olacak. Hem Erdal Öz'ün kitapları hem de onun yaratmış olduğu yayın kimliğini sürdürmüş kitaplar bu diziden çıkacak.

 

 

Eylül ayının ortasından itibaren Yusuf Atılgan'ın tüm kitaplarını çıkaracağız. Bir de hiç basılmamış bir romanını basacağız gelecek dönemde.