Türkiye’de ikinci dalga feminizmin öncülerinden yazar, eylemci, çevirmen ve akademisyen Şirin Tekeli dün hayatını kaybetti. Hayatının son yıllarını Bodrum’da geçiren Tekeli, bir süredir kanser tedavisi görüyordu. Filiz Kerestecioğlu'nun yaptığı açıklamaya göre, Tekeli'nin bedeni tıp öğrencilerinin eğitimi için kullanılacak ve cenaze töreni yapılmayacak.

 

1944 yılında doğan Şirin Tekeli, Lozan Üniversitesi’nde Sosyal ve Siyasal Bilimler okudu, 1967 yılından 1980 yılına kadar akademisyen olarak görev yaptı. 1981 yılında, darbe koşullarının akademiye yaptığı baskıyı protesto etmek amacıyla istifa etti. 1982 yılında 'Kadınlar ve Siyasal-Toplumsal Hayat' adıyla kitap olarak yayımladığı doçentlik tezi, Türkiye'de kadınların politik ve toplumsal alandaki varlığı üzerine Türkçe yayınlanan ilk kitap oldu.

 

1980’li yılların ortasından itibaren feminist harekete katıldı. Aynı yıllarda hem feminizm hem de sosyal bilimler alanında çevirileri yayımlanmaya başladı. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Kadın Eserleri Kütüphanesi, Kadın Adayları Destekleme Derneği’nin (KADER) ve son olarak Kadın Hukukçuları Destekleme Vakfı’nın (KAHUDEV) kurucuları arasında yer aldı. 1996 yılında kendisine Fransa Kültür Bakanlığı'nın Akademik Palmiye Ödülü takdim edildi. Yazdığı beş kitabın dördü feminizm üzerineydi.

 

 

Yönetmen Yeşim Ustaoğlu: “Hepimizi derinden etkilemiş, öncü bir kadındı. Bu ülkede kadın hareketinin tarihinin yazımına da, bilime de katkıları unutulmaz. Sohbeti de, güzel gülüşü de…"

 

 

Yazar Şebnem İşigüzel: “Şirin Tekeli kadınlarla ilgili çok değerli araştırmalar yaptı. Feminizm konusunda çok önemli çalışmalarda bulundu. Bu hareketin güçlü bir temsilcisiydi. Çok değerli bir insandı çok üzgünüz.”

 

 

Yazar Yaprak Zihnioğlu: “Şirin Tekeli’yi 1978 yılında yazdığı doktora teziyle tanıdım ve o günden bu yana örnek aldığım olağanüstü bir kadın olarak yakınım, dostum ve dava arkadaşım oldu. Şirin bu ülkenin yetiştirdiği büyük değerlerden biriydi. Kadınların yükselmesine yaşamını adadı. Ve kalben yanında olan bir kadın hareketi bıraktı arkasında… Tabii çok sayıda eser de… Onu çok özleyeceğiz.  Şirin’i onun istediği gibi, yasla değil, yarattığı güzelliklerle anacağız. Bir mücadele insanına ve kadınlığın savunucusuna yakışır şekilde.”

 

 

Avukat Mevhibe Canan Arın: "Şirin Tekeli ile Mor Çatı'nın ve KA.DER'in kuruluşundan neredeyse 1980'den yani, Türkiye'de ikinci dalga kadın hareketinin başından bu yana dava arkadaşlığımız vardı. Türkiye'deki kadınlarla ilgili olumlu pek çok hareketin başlatıcısı Şirin'dir. Dolayısıyla kadınlar açısından büyük bir kayıptır Şirin'in kaybı. Sağlığı elverseydi çok iyi milletvekili olurdu, olmasını da isterdim Şirin'in, ama o sağlığı nedeniyle bunu kabul etmedi. KA.DER'i kurduk benim gönlüm Şirin'i Meclis’te görmek isterdi ama olmadı. Dolayısıyla Türkiye'deki kadın hareketi çok önemli bir öncüsünü gerçekten kaybetti."