Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Edebiyat » Sınırlı zamanda fuar turu

Sınırlı zamanda fuar turu

Sınırlı zamanda fuar turu24 Kasım 2012 - 07:11 | Fotoğraf: Barış Can Karaman
2. ve 3. salonda hızlı turunuzu tamamlayıp çok satanları indirimli fiyatlardan alma görevini tamamlayınca sahafların bulunduğu 4. salona yönelmenizi öneririmASU MARO

TÜYAP Kitap Fuarı'nı Tepebaşı'nda sevmiş olan bizler için hala dünya değiştirmek gibi bir şey, Beylikdüzü'ne taşınmak. Yolun uzaklığı, trafiği filan bir yana, bir de her sene büyüyor fuar, kendini kaybetmek an meselesi.
Diyelim ki benim gibi iki saat kadar vaktiniz var ve Kitap Fuarı’nı görme işini bugün ve yarına bıraktınız... Öncelikle şanslı olduğunuzu biliniz, muhtemelen bir okul turuyla karşılaşmayacaksınız. Yine de sabah 10’da tam açılış saatinde ya da akşamüstü 4’ten sonra (Kapanış Cumartesi 20.00, Pazar 19.00’da.) gitmekte fayda var.
Mutlaka almak istediğiniz kitaplar varsa önceden liste yapmanız size zaman kazandıracak, yanınızda tekerlekli bir küçük bavul ya da pazar çantası getirmeniz sizi bel ağrısından kurtaracaktır. Girişte çok hayırlı bir hizmet var: Bir dijital panoya, aradığınız kitabın adını yazıp hangi yayınevinde bulacağınızı öğrenebiliyorsunuz. Fakat tabii önce kitabın adını doğru yazmanız gerekiyor, de’leri da’ları ayırmadan bulamıyorsunuz aradığınızı. Bu, fuara getirilmiş çocuk milletinin en büyük eğlencesiydi, boyları da yetişmiyor, yakaladıkları bir adamcağızı dikmişler başına, habire “Şuna da baksana amca, buna da baksana” diye çığlık kıyamet eğleniyorlar.

Fuarın kalbi 3 numaralı salonda atıyor, tura oradan başlayın derim. Ayrıca birçok büyük yayınevinin ise hem 3’te, hem 2’de standı var. Fuarın parlayanları, çok satanları sürpriz değil. Zaten her yayınevi en büyük kozlarının posterlerini asmış vaziyette. Ne bileyim, bir İletişim Yayınları, İhsan Oktay Anar’la, Emrah Serbes’le karşılıyor okuru misal.

2. ve 3. salonda hızlı turunuzu tamamlayıp çok satanları indirimli fiyatlardan alma görevini tamamlayınca sahafların bulunduğu 4. salona yönelmenizi öneririm. Hem daha sakin, hem de meraklı bir okur kitlesiyle karşılaşacaklarını umarak ellerindeki nadide kitapları fuara taşımış sahaflar. Sonuç, hayal kırıklığı. Kırkambar’ın sahibi “İmzalı kitaplar, ilk baskılar getirdim ama sadece baskısı tükenmiş yeni kitaplar satılıyor,” diye özetliyor durumu. Ve bu yüzden fuardaki sahaflar meraklısına birer hazine hala. Sadece kitaplar değil, dergiler, plaklar, fotoğraflar, bir sahaftan beklediğimiz her şey mevcut bu standlarda.
4. salonun kalanında bol miktarda yardım derneği var. Misal, Kader Mahkumları Derneği’ne uğrayıp cezaevlerine kitap yollayabilir, Haytap’ın el yapımı kedili kitap ayraçlarından alıp hayvanlara mama bağışlayabilirsiniz.
Fuarın en enteresan standlarından biri de Agora Kitaplığı’na ait. Agora, buzdolaplarımızı süsleyen magnetler konusunda kendini aşmış. Bir kere kendi kitaplarının gayet başarılı birer küçük magnet’lerini yapmış ki bu gayet iyi bir fikir. Yetinmemiş, birtakım şehir görüntülerini, misal Cihangir’de kış manzarasını, Alain Delon - Romy Schneider, Jean Paul Belmondo - Jean Seberg fotoğraflarını ve artık son nokta olarak Sırrı Süreyya Önder’in fotoğrafını magnetlere basmış. Yok artık demeyin, iyi de satıyormuş, stand görevlisinin dediğine göre.

İki saat içinde eski ve yeni kitaplar arasında yolculuk etmiş, hayır işlerinde bulunmuş, Troçki magnet’ini de cebine koymuş bir ziyaretçi olarak ben kapıya yöneliyorum artık. Sıra sizde...
Etiketler: Asu  Fuarı  İstanbul  kitap  Maro  sahaf  Tüyap