Orhan Pamuk ile Gezi ve yeni kitabı hakkında
30 Temmuz 2013 - 06:07Röportajda Gezi Parkı olaylarına da değinen Pamuk, "Türkiye zengin bir ülke ve birey olma bilinci güçlendi. Buradaki sorun Erdoğan'ın 1930'ların liderleri gibi davranması," yorumunu yaptıOrhan Pamuk, önceki gün New Republic'ten Pankaj Mishra ile Gezi Olayları, Türkiye'nin son durumu ve yazdığı son kitabı hakkında konuştu.
Amerika'nın en köklü dergilerinden, siyaset ve sanat üzerine odaklanan New Republic'e yeni kitabının kırsal kesimden İstanbul'a yapılan göç hakkında olduğunu anlatan Orhan Pamuk, "Roman, 1950'lerin sonunda başlıyor ve özellikle '60'larda Türkiye'nin en fakir bölgelerinden İstanbul'a yapılan göçe odaklanıyor," dedi.
Mishra'ya Türkiye'nin gecekondu mahalleleri hakkında da bilgi veren Pamuk, "Gecekondular 1950'lerin ortalarında inşa edildi ve '60'larda daha çok büyüdü," diye konuştu.
Birlikte çalıştığı asistanlarının yeni kitabı için araştırma yaptıklarını ve bulgularını kendisiyle paylaştıklarını da anlatan Pamuk, "1970'lerde sokak satıcıları ya da yoğurtçular nasıl çalışıyorlardı? Bu küçük bir detay. Ama ben bunlarla ilgileniyorum," açıklamasında bulundu.
Nobel ödüllü yazar, son kitabında özellikle Stendhal'ın yolundan gittiğini ise şu sözlerle anlattı: "Ben bir şeyler biriktirirken kendi kendime, 'Tanrım! Ben Stendhal, Balzac ne yapıyorsa onu yapıyorum aslında,' diyordum. Balzac'ın, Stendhal'ın, James Joyce'un, William Faulkner'ın ve Marquez'in deneyimlerinden faydalanmaya çalıştım hep. Ama özellikle, Stendhal'ın 'Kırmızı ve Siyah' kitabında yaptığını yapıyorum yeni kitapta. Fakir bir adam bir şehre geliyor ve zorluk çekiyor. Tabii bunu değişik bir şekilde anlatıyorum."
Roman yazma sanatının uçsuz bucaksız bir konu olduğunun da altını çizen Pamuk, gazetecilerin kendisine sık sık roman sanatının yok olup olmadığını sorduğunu ancak, kendisinin onlara şöyle cevap verdiğini anlattı: "Roman sanatı ölmüyor. Hala çok güçlü. Herkes roman yazıyor ve herkes o yazılanları okumak istiyor. Belki Londra'da şu anda neler olduğunu bilmek istemiyoruz ama Zadie Smith'in yeni romanında neler olduğunu okumak istiyoruz. Bence, roman yazma sanatı imkanları uçsuz bucaksız."
Röportajda Gezi Parkı olaylarına da değinen Pamuk, "Türkiye zengin bir ülke ve birey olma bilinci güçlendi. Türkiye'yi eski otorite yöntemleriyle yönetemezsiniz. Buradaki sorun Erdoğan'ın 1930'ların liderleri gibi davranması," dedi.
Amerika'nın en köklü dergilerinden, siyaset ve sanat üzerine odaklanan New Republic'e yeni kitabının kırsal kesimden İstanbul'a yapılan göç hakkında olduğunu anlatan Orhan Pamuk, "Roman, 1950'lerin sonunda başlıyor ve özellikle '60'larda Türkiye'nin en fakir bölgelerinden İstanbul'a yapılan göçe odaklanıyor," dedi.
Mishra'ya Türkiye'nin gecekondu mahalleleri hakkında da bilgi veren Pamuk, "Gecekondular 1950'lerin ortalarında inşa edildi ve '60'larda daha çok büyüdü," diye konuştu.
Birlikte çalıştığı asistanlarının yeni kitabı için araştırma yaptıklarını ve bulgularını kendisiyle paylaştıklarını da anlatan Pamuk, "1970'lerde sokak satıcıları ya da yoğurtçular nasıl çalışıyorlardı? Bu küçük bir detay. Ama ben bunlarla ilgileniyorum," açıklamasında bulundu.
Nobel ödüllü yazar, son kitabında özellikle Stendhal'ın yolundan gittiğini ise şu sözlerle anlattı: "Ben bir şeyler biriktirirken kendi kendime, 'Tanrım! Ben Stendhal, Balzac ne yapıyorsa onu yapıyorum aslında,' diyordum. Balzac'ın, Stendhal'ın, James Joyce'un, William Faulkner'ın ve Marquez'in deneyimlerinden faydalanmaya çalıştım hep. Ama özellikle, Stendhal'ın 'Kırmızı ve Siyah' kitabında yaptığını yapıyorum yeni kitapta. Fakir bir adam bir şehre geliyor ve zorluk çekiyor. Tabii bunu değişik bir şekilde anlatıyorum."
Roman yazma sanatının uçsuz bucaksız bir konu olduğunun da altını çizen Pamuk, gazetecilerin kendisine sık sık roman sanatının yok olup olmadığını sorduğunu ancak, kendisinin onlara şöyle cevap verdiğini anlattı: "Roman sanatı ölmüyor. Hala çok güçlü. Herkes roman yazıyor ve herkes o yazılanları okumak istiyor. Belki Londra'da şu anda neler olduğunu bilmek istemiyoruz ama Zadie Smith'in yeni romanında neler olduğunu okumak istiyoruz. Bence, roman yazma sanatı imkanları uçsuz bucaksız."
Röportajda Gezi Parkı olaylarına da değinen Pamuk, "Türkiye zengin bir ülke ve birey olma bilinci güçlendi. Türkiye'yi eski otorite yöntemleriyle yönetemezsiniz. Buradaki sorun Erdoğan'ın 1930'ların liderleri gibi davranması," dedi.
Etiketler: Erdoğan Gecekondu Gezi Parkı New Republic Orhan Pamuk Pankaj Mishra röportaj Stendhal Zadie Smith