Medeni için kalekol değil, kütüphane
26 Temmuz 2013 - 12:07Lice yakınlarındaki kalekol inşaatını protesto ederken öldürülen 18 yaşındaki Medeni Yıldırım adına ilçede bir kütüphane kurulacak. Kampanyanın sözcüsü ile görüştükGÜLDEN ÖKTEM
Lice'de askerin açtığı ateşle hayatını kaybeden 18 yaşındaki Medeni Yıldırım'ın anısını yaşatmak için, adına Lice'de bir kütüphane kuruluyor. Twitter üzerinden #kalekoldegilkutuphane hashtagi ile yürütülen kampanyanın sözcüsüne ulaştık. Dicle Üniversitesi'nde İktisat bölümünde okuyan kampanyanın sözcüsü, isminin yazılmasını istemiyor. Nedenini sorduğumuzda ise, "Kampanyanın birisinin üstüne lanse edilmesini istemiyoruz. Korkudan ya da çekinmekten değil. Tamamen kolektif bir çalışma olduğu için ve onların da emeğini yok saymamak adına" diyor.
Kütüphane kurma fikri nasıl doğdu?
Fikir benden ya da başka bir arkadaştan çıkmadı, tek bir kişiden çıkmadı daha doğrusu. Ben Diyarbakır'da yaşıyorum ve burada olduğum için benimle iletişime geçtiler. Türkiye'de son dönemde olan olaylar üzerine sosyal medya üzerinden konuşan bir grup insan, Medeni Yıldırım'ın öldürülmesi ve medyanın bunun üzerinde durmaması ve de devlet terörünün var olduğunu tartışırlarken bu ortaya çıkmış: Lice'de bir insan öldürüldü, aslında yıllardır olan bir şey bu ve biz bunun farkında değildik. Bu kadar konuşuyoruz bu durumu ama bunun akabinde yapabileceğimiz bir şey yok mu diyorlar. Bu çocuk kalekolun inşa edilmesini istemediği için öldürüldü, peki bu çocuk için ne yapılabir diyerek çıkıyorlar yola.
Peki asıl amaç kütüphane kurmak mıydı, yoksa zamanla mı şekillendi?
İnsanlar ölmesin, insanlar okusun; silahla değil kitapla bir şeylerin değişmesi adına sosyal medya üzerinden bir araya geldiler. Ortaya çıkan fikirler arasında kütüphane vardı, eğitim merkezi vardı. Sonra kendileri de sosyal medya üzerinden bir araya gelen arkadaşlar, ben Diyarbakır'da olduğum için benimle yine sosyal medya üzerinden iletişime geçtiler. Ben de kabul ettim tabii sözcülüğü üstlenmeyi. Böyle bir şeyin içinde olmayı istedim.
Gezi direnişçileri diyebilir miyiz bu isimlere?
Aslında hepsi Gezi direnişçisi değil. Yurt dışından bu kampanya için destek veren arkadaşlar var. Aslında bir dost meclisinde geçen bir sohbet gibi, arkadaş grubunda çıkan bir fikir ve sosyal medyada ilerleyen bir kampanya. Herhangi bir zümreye ait değil.
Peki sizin bu kampanyanın sözcülüğünü üstlenmeniz nasıl oldu? Diyarbakır'da yaşadığınız için mi?
Ben Diyarbakır'da yaşadığım için benimle iletişime geçtiler ama aslında benim bundan birkaç yıl önce sosyal sorumluluk projesinde yer aldığımı biliyorlardı.
Nasıl bir proje bu?
Muğla'nın bir köyünde kütüphane yaptık. Ben o zaman lisede okuyordum. Onun dışında köylere filan gidiyoruz burada, kitap yardımında bulunuyoruz. Bu tür etkinliklerin içinde olunca da hızlıca iletişime geçebiliyorsunuz.
Peki kütüphaneye gelecek olursak, nasıl ilerliyorsunuz?
İnternette bu kampanya gelişirken bize burada kim arsa verebilir diye düşündük. Medeni'nin abisi, kuzeni, kardeşleri bana ulaştılar. Bir gece bir araya geldik, tüm aile ile tanıştım ben. Hep birlikte oturduk, amacımızı anlattım onlara.
Nasıl tepki verdiler?
Hepsi çok olumlu bakıyorlar. Hatta bu sabah bir araya geldik yine.
Kütüphane projesi için mi?
Evet. Hep birlikte Lice Belediyesi'ne gittik. Belediyeye zaten daha önceden kampanyamızdan bahsetmiştik. Bize arsa tahsis edip etmeyeceklerini sorduk.
Nasıl bir yanıt aldınız?
Bize büyük sayılabilecek bir arsa tahsis edecekler. Ücretsiz ve tamamiyle yardım amacıyla yapacaklar bunu. Tabii bu randevuları alırken buradaki esnaflarla, maddi durumu iyi olan iş adamlarıyla da görüştük. Bize nasıl yardım edebileceklerini sorduk. Kimisi tuğla verecek, kimisi çimento veriyor, kimisi boyasını... Mimar arkadaşlarımız da çizim yapacaklar.
Herkes gönüllü olacak değil mi?
Evet. Kimsenin cebinden bir kuruş çıkmayacak. Kütüphane yapılırken cebimizden çıkacak tek kuruş, yorulduğumuzda vereceğimiz sigara paraları olacak.
Ne zaman ilk kazma vurulacak kütüphane için?
Tam tarih belli değil. En geç 10 gün içinde başlamak istiyoruz. Proje çizim aşamasında şu anda.
Gönüllü bir işçilik olacak değil mi?
Tabii, tamamen gönüllü olarak yürütülecek. Çadırlarımızı alacağız. Maddi durumu iyi olan, kendi yol masraflarını karşılayacak arkadaşlarımızı bekliyoruz buraya. Kendi çadırlarını kurmalarına yardım edeceğiz. Onlara hepimizin, bütün Diyarbakırlılar'ın kapısı açıktır.
İnşaat alanına mı kurulacak çadırlar?
Evet. Çadılarımızı inşaat alanına kuracağız. İnşaat ustasının vereceği direktiflerle hepimiz bir şeyler yapacağız. Kimimiz tuğla dikecek, kimimiz beton dökecek, kum karacak... Medeni Yıldırım Kütüphanesi, kolektif yapılmış bir kütüphane olacak. Bu süreçte gelip o ortamı görmek isteyen, o çalışmaları görmek isteyen etnik kökeni ne olursa olsun herkesi bekliyoruz.
Peki nasıl bir kütüphane olacak Medeni Yıldırım Kütüphanesi?
Kütüphanenin yüzde 50'si çocuklar, diğer kalanı da büyüklere hitap edecek. Bir yarısı Kürtçe, diğer yarısı Türkçe olsun istiyoruz. Her iki dil de kullanılacak.
Çocuklar için özel bir bölüm oluşturulacak bu durumda...
Evet. Orada çocuklar için Kürtçe sayılar, rakamlar, öyküler olsun istiyoruz. Türkçe kitapları da her tür olabilir. Ama asıl düşündüğümüz bölüm LYS hazırlık bölümü.
Neden?
Biliyorsunuz Medeni Yıldırım LYS sonucunu öğrenemeden öldürüldü. Biz de buradaki gençlerin üniversiteye gitmelerini istiyoruz. Orada ders çalışsınlar istiyoruz.
Peki insanlar bu kütüphaneye gelebilecekler mi sık sık?
Tabii, bunu sağlamak için de şöyle bir şey düşündük; bir sinevizyon kurma fikri. Belli günlerde, belli başlı filmlerin gösterilmesini düşünüyoruz. İnsanlar ve gençler hangi filmler olduğunu merak edip bir şekilde kütüphaneye gitmiş olacaklar.
Bir de sloganı var değil mi kütüphanenin?
Evet, "Kalekol değil kütüphane, silah değil kitap". Artık silahlarla değil de kitaplarla çözelim bu işi...
Kütüphanenin ne kadar zamanda bitmesi düşünülüyor?
Hızlı bir dayanışma var. Bunun soğumasını istemiyoruz. Bir ay sonrasına atarsak insanlar konudan uzaklaşır endişesindeyiz. O nedenle hızlıca görüşmelerimizi yaptık. Tatil, bayram araya girecek... Bu tür etkenleri göz önünde bulunduruyoruz. Ne kadar çabuk başlarsak o kadar çabuk biter.
Peki neden Lice merkez seçildi de Medeni'nin öldürüldüğü yer seçilmedi?
Medeni'nin öldürüldüğü yere gidip baktık. Ama kışın orada 20 - 30 haneli bir halk kalıyor. O yüzden Lice merkezde olsun dedik. Herkes ulaşabilsin kütüphaneye.
Kütüphane'den kısa filme
"Bu süreçte kütüphane yapmak için Diyarbakır'a gelenlerin Lice'ye geçmesi ve kütüphanenin yapılış aşamasını gönüllü arkadaşlar kameraya kaydedecekler. Bir kısa film çekilecek Medeni Yıldırım Kütüphanesi'nin kurulma sürecinde. Nasıl doğdu, nasıl ilerledi diye..."
Lice'de askerin açtığı ateşle hayatını kaybeden 18 yaşındaki Medeni Yıldırım'ın anısını yaşatmak için, adına Lice'de bir kütüphane kuruluyor. Twitter üzerinden #kalekoldegilkutuphane hashtagi ile yürütülen kampanyanın sözcüsüne ulaştık. Dicle Üniversitesi'nde İktisat bölümünde okuyan kampanyanın sözcüsü, isminin yazılmasını istemiyor. Nedenini sorduğumuzda ise, "Kampanyanın birisinin üstüne lanse edilmesini istemiyoruz. Korkudan ya da çekinmekten değil. Tamamen kolektif bir çalışma olduğu için ve onların da emeğini yok saymamak adına" diyor.
Kütüphane kurma fikri nasıl doğdu?
Fikir benden ya da başka bir arkadaştan çıkmadı, tek bir kişiden çıkmadı daha doğrusu. Ben Diyarbakır'da yaşıyorum ve burada olduğum için benimle iletişime geçtiler. Türkiye'de son dönemde olan olaylar üzerine sosyal medya üzerinden konuşan bir grup insan, Medeni Yıldırım'ın öldürülmesi ve medyanın bunun üzerinde durmaması ve de devlet terörünün var olduğunu tartışırlarken bu ortaya çıkmış: Lice'de bir insan öldürüldü, aslında yıllardır olan bir şey bu ve biz bunun farkında değildik. Bu kadar konuşuyoruz bu durumu ama bunun akabinde yapabileceğimiz bir şey yok mu diyorlar. Bu çocuk kalekolun inşa edilmesini istemediği için öldürüldü, peki bu çocuk için ne yapılabir diyerek çıkıyorlar yola.
Peki asıl amaç kütüphane kurmak mıydı, yoksa zamanla mı şekillendi?
İnsanlar ölmesin, insanlar okusun; silahla değil kitapla bir şeylerin değişmesi adına sosyal medya üzerinden bir araya geldiler. Ortaya çıkan fikirler arasında kütüphane vardı, eğitim merkezi vardı. Sonra kendileri de sosyal medya üzerinden bir araya gelen arkadaşlar, ben Diyarbakır'da olduğum için benimle yine sosyal medya üzerinden iletişime geçtiler. Ben de kabul ettim tabii sözcülüğü üstlenmeyi. Böyle bir şeyin içinde olmayı istedim.
Gezi direnişçileri diyebilir miyiz bu isimlere?
Aslında hepsi Gezi direnişçisi değil. Yurt dışından bu kampanya için destek veren arkadaşlar var. Aslında bir dost meclisinde geçen bir sohbet gibi, arkadaş grubunda çıkan bir fikir ve sosyal medyada ilerleyen bir kampanya. Herhangi bir zümreye ait değil.
Peki sizin bu kampanyanın sözcülüğünü üstlenmeniz nasıl oldu? Diyarbakır'da yaşadığınız için mi?
Ben Diyarbakır'da yaşadığım için benimle iletişime geçtiler ama aslında benim bundan birkaç yıl önce sosyal sorumluluk projesinde yer aldığımı biliyorlardı.
Nasıl bir proje bu?
Muğla'nın bir köyünde kütüphane yaptık. Ben o zaman lisede okuyordum. Onun dışında köylere filan gidiyoruz burada, kitap yardımında bulunuyoruz. Bu tür etkinliklerin içinde olunca da hızlıca iletişime geçebiliyorsunuz.
Peki kütüphaneye gelecek olursak, nasıl ilerliyorsunuz?
İnternette bu kampanya gelişirken bize burada kim arsa verebilir diye düşündük. Medeni'nin abisi, kuzeni, kardeşleri bana ulaştılar. Bir gece bir araya geldik, tüm aile ile tanıştım ben. Hep birlikte oturduk, amacımızı anlattım onlara.
Nasıl tepki verdiler?
Hepsi çok olumlu bakıyorlar. Hatta bu sabah bir araya geldik yine.
Kütüphane projesi için mi?
Evet. Hep birlikte Lice Belediyesi'ne gittik. Belediyeye zaten daha önceden kampanyamızdan bahsetmiştik. Bize arsa tahsis edip etmeyeceklerini sorduk.
Nasıl bir yanıt aldınız?
Bize büyük sayılabilecek bir arsa tahsis edecekler. Ücretsiz ve tamamiyle yardım amacıyla yapacaklar bunu. Tabii bu randevuları alırken buradaki esnaflarla, maddi durumu iyi olan iş adamlarıyla da görüştük. Bize nasıl yardım edebileceklerini sorduk. Kimisi tuğla verecek, kimisi çimento veriyor, kimisi boyasını... Mimar arkadaşlarımız da çizim yapacaklar.
Herkes gönüllü olacak değil mi?
Evet. Kimsenin cebinden bir kuruş çıkmayacak. Kütüphane yapılırken cebimizden çıkacak tek kuruş, yorulduğumuzda vereceğimiz sigara paraları olacak.
Ne zaman ilk kazma vurulacak kütüphane için?
Tam tarih belli değil. En geç 10 gün içinde başlamak istiyoruz. Proje çizim aşamasında şu anda.
Gönüllü bir işçilik olacak değil mi?
Tabii, tamamen gönüllü olarak yürütülecek. Çadırlarımızı alacağız. Maddi durumu iyi olan, kendi yol masraflarını karşılayacak arkadaşlarımızı bekliyoruz buraya. Kendi çadırlarını kurmalarına yardım edeceğiz. Onlara hepimizin, bütün Diyarbakırlılar'ın kapısı açıktır.
İnşaat alanına mı kurulacak çadırlar?
Evet. Çadılarımızı inşaat alanına kuracağız. İnşaat ustasının vereceği direktiflerle hepimiz bir şeyler yapacağız. Kimimiz tuğla dikecek, kimimiz beton dökecek, kum karacak... Medeni Yıldırım Kütüphanesi, kolektif yapılmış bir kütüphane olacak. Bu süreçte gelip o ortamı görmek isteyen, o çalışmaları görmek isteyen etnik kökeni ne olursa olsun herkesi bekliyoruz.
Peki nasıl bir kütüphane olacak Medeni Yıldırım Kütüphanesi?
Kütüphanenin yüzde 50'si çocuklar, diğer kalanı da büyüklere hitap edecek. Bir yarısı Kürtçe, diğer yarısı Türkçe olsun istiyoruz. Her iki dil de kullanılacak.
Çocuklar için özel bir bölüm oluşturulacak bu durumda...
Evet. Orada çocuklar için Kürtçe sayılar, rakamlar, öyküler olsun istiyoruz. Türkçe kitapları da her tür olabilir. Ama asıl düşündüğümüz bölüm LYS hazırlık bölümü.
Neden?
Biliyorsunuz Medeni Yıldırım LYS sonucunu öğrenemeden öldürüldü. Biz de buradaki gençlerin üniversiteye gitmelerini istiyoruz. Orada ders çalışsınlar istiyoruz.
Peki insanlar bu kütüphaneye gelebilecekler mi sık sık?
Tabii, bunu sağlamak için de şöyle bir şey düşündük; bir sinevizyon kurma fikri. Belli günlerde, belli başlı filmlerin gösterilmesini düşünüyoruz. İnsanlar ve gençler hangi filmler olduğunu merak edip bir şekilde kütüphaneye gitmiş olacaklar.
Bir de sloganı var değil mi kütüphanenin?
Evet, "Kalekol değil kütüphane, silah değil kitap". Artık silahlarla değil de kitaplarla çözelim bu işi...
Kütüphanenin ne kadar zamanda bitmesi düşünülüyor?
Hızlı bir dayanışma var. Bunun soğumasını istemiyoruz. Bir ay sonrasına atarsak insanlar konudan uzaklaşır endişesindeyiz. O nedenle hızlıca görüşmelerimizi yaptık. Tatil, bayram araya girecek... Bu tür etkenleri göz önünde bulunduruyoruz. Ne kadar çabuk başlarsak o kadar çabuk biter.
Peki neden Lice merkez seçildi de Medeni'nin öldürüldüğü yer seçilmedi?
Medeni'nin öldürüldüğü yere gidip baktık. Ama kışın orada 20 - 30 haneli bir halk kalıyor. O yüzden Lice merkezde olsun dedik. Herkes ulaşabilsin kütüphaneye.
Kütüphane'den kısa filme
"Bu süreçte kütüphane yapmak için Diyarbakır'a gelenlerin Lice'ye geçmesi ve kütüphanenin yapılış aşamasını gönüllü arkadaşlar kameraya kaydedecekler. Bir kısa film çekilecek Medeni Yıldırım Kütüphanesi'nin kurulma sürecinde. Nasıl doğdu, nasıl ilerledi diye..."
Etiketler: Dicle Üniversitesi diyarbakır Gülden Öktem Kalekol kolektif Kürtçe kütüphane Lice Medeni Yıldırım