Gülten Akın'ı yitirdik
04 Kasım 2015 - 03:11Türkiye edebiyatı, Melisa Gürpınar ve Sennur Sezer'den sonra bir büyük kadın şairini daha yitirdi. 2008 yılında Milliyet Kitap ekinin düzenlediği yazar anketinde yaşayan en büyük şair seçilen Gülten Akın, bugün öğle saatlerinde hayatını kaybetti.
Gülten Akın, 1933 yılında Yozgat'ta doğdu. Yozgat'ta mutlu geçen yıllarından sonra babasının Ankara'da memurlukta iş bulması nedeniyle Ankara'ya yerleşti. İlk şiirlerini ilkokul çağında yazan Akın, Ankara Atatürk Kız Lisesi'ni tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bir yandan İçişleri Bakanlığı'nda çalışarak dört yılda bitirdi. “Yaşam Öyküsü” adlı yazısında Gülten Akın bu yılları şöyle tabir edecekti: “Çalışıyordum, okuyordum, şiir yazıyordum, nişanlanmıştım bir de. O günden bugüne durup dinlenmeden çalıştım. Uyku saatleri dışında tek boş dakikam geçmedi. Çok yorgun düştüğümde örgü örerek dinlendim.”
2013'teki ölümüne kadar evli kalacağı Yaşar Cankoçak ile de üniversite yıllarında tanıştı. 1956 yılında evlenen çiftin '57 ve '58 yıllarında iki çocuğu dünyaya geldi. Sonrasında Cankoçak'ın kaymakam olması nedeniyle Anadolu'da 'göçebe' bir hayata başladılar. Akın'a göre '60'lardaki bu göçebe hayatı kendisinin şiirini olumlu biçimde etkilemişti. Kendisi de eşinin görev yaptığı yerlerde öğretmenlik ve avukatlık yapıyordu. Cankoçak etik duruşu nedeniyle görev yaptığı yerlerde tehditlere maruz kalır ve oradan oraya sürülürken, Akın da yaşadıklarını şiire dönüştürdü.
Şiirinin başlangıcında İkinci Yeni'ye denk gelen Akın, bu akımın sunduğu ifade ve biçim özgürlüğünden faydalanırken, bir yandan da kendi özgün dilini ve dünyasını yarattı. Son olarak 2013 yılında 'Beni Sorarsan' adlı şiir kitabını yayınlayan Akın, Kitap-lık dergisine de 'şiir sayfasına konulmaması ricasıyla' 'Sözler' göndermişti. İşte Akın'ın son 'Sözler'i: