Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Edebiyat » Efsane isimlerin izinde Başka Şehirler

Efsane isimlerin izinde Başka Şehirler

Efsane isimlerin izinde Başka Şehirler17 Eylül 2019 - 12:09
Şehirlerin dününe uzanan yolculuklar, iz bırakan efsane isimlerden geriye kalan hatıralar, geçmişin derinliklerinde unutulan masal tadında hikâyeler…
Remzi Gökdağ’ın yeni kitabı Başka Şehirler, E Yayınları’ndan çıktı. Keşfetme merakımızı irdeleyen, gerçekle düş arasında uzanan yolculuklara zemin hazırlayan kitapta mekânlar insanları, insanlar mekânları anlatıyor.
 
Marco Polo’nun Cenova şehriyle başlıyor kitap. Kitabın kapağında da yine Cenova’nın ünlü deniz feneri bulunuyor. Yazara göre bu şehrin diğerlerine göre ayrıcalığı var; Cenova asırlar önce dünyayı keşfetmek için yola çıkan kaşiflere esin kaynağı olmuş, Avrupa’yı uzak denizlerin bilinmez limanlarına bağlamış. Günümüzde sıradan bir Avrupa şehri gibi görünse de geçmişinde pek çok görkemli olaya tanık olmuş. Şehrin o günlerini hatırlatan Remzi Gökdağ, bugünkü sokaklarında kısa bir yolculuğa çıkıyor, Cenova’nın yıllar içinde yaşadığı değişimi özetliyor.
 
Bir önceki kitabı Sevgili İstanbul‘da eski İstanbul’un anılarını yirmi isimle yaptığı röportajlarla anlatan Gökdağ, yeni kitabında yirmi farklı kenti, yirmi ünlü ismin rehberliğinde geziyor.
 
Başka Şehirler, yazarın gezmekten ve keşfetmekten aldığı hazzın, sınırsız merakının örnekleriyle dolu bir derleme. Kitapta yer alan şehirlerin ortak özelliği geçmişte sahip olduğu şöhret. Bazıları bu unvanlarını hala korusa da çoğu eski günlerini özlemle arıyor.
 
Tarih sayfalarında kalan bazı olayları tekrar hatırlamamızı sağlayan kitap, aynı zamanda şehirlerin geçmişinde iz bırakan kişilerin yaşamlarından da kesitler sunuyor. Alpler’in büyüleyici yamaçlarından Vahşi Batı’nın çöllerine, Paris’in kaldırımlarından Palermo’nun dar sokaklarına uzanan bu serüvende yirmi şehirle birlikte yirmi farklı yaşam anlatılıyor. Efsane isimlerin eşliğinde, bazen hüzünlü bazen neşeli geçen seyahatler tarih, kültür ve siyaseti keşfetme tutkusuyla harmanlıyor. Ressam, gezgin, yazar, fotoğrafçı, bilim insanı ve müzisyenlerin de bulunduğu kişilerin izinde devam eden yolculuklar ilginç, meraklı ve heyecanlı…
 
Seyahati seviyorsanız, tarihe gönüllüyseniz, keşfetmeyi özlüyorsanız, merak kapasiteniz yüksekse bu kitap tam size göre.
 
Yirmi insan, yirmi mekan…
Kitap yirmi bölümden oluşuyor. Her bölümde farklı bir şehir ve o şehirle özdeşleşen bir isim anlatılıyor:
 
Cenova – Marco Polo
Amsterdam – Rembrandt
Los Angeles – Charles Bukowski
Berlin – Marlene Dietrich
Pamplona – Ernest Hemingway
Paris – Robert Doisneau
Prag – Milan Kundera
Zürih – Lenin
San Francisco – Jack Kerouac
Palermo – Lampedusa
Luzern – Mark Twain
Taos – Kit Carson
Los Alamos – Oppenheimer
Porto – J.K. Rowling
Monterey – Jimi Hendrix
Bilbao – Frank Gehry
Bern – Albert Einstein
Death Valley – Walter Scott
Mainfeld – Johanna Spyri
Arizona – Geronimo
 
Hayal etmek keşfetmenin ilk kuralıdır
Kitapta, çeşitli tarihlerde yaptığı yolculuklardan geriye kalan notlara yer verdiğini söyleyen Remzi Gökdağ, seyahat planlarını yapmadan önce gideceği yer hakkında detaylı bilgiler topladığını, o şehirler hakkında yazılmış, bulabildiği kitapları önceden okuduğunu belirtiyor ve ekliyor:“Farklı mekanları, birbirinden ilginç kişilerin rehberliğinde gezmeyi seviyorum. Onların yaşam öykülerini, yaşadıkları yerleri gözümde canlandırmaya çalışıyorum. Geleceği değiştiren kader anlarını, şehirlerin tarihinde yaşanmış sıra dışı olayları hatırlıyorum. Yani bir anlamda bulunduğum o sokaklarda düşsel bir yolculuğa çıkıyorum.”
 
Keşfetmek için önce hayal etmenin zorunlu olduğunu ifade eden Remzi Gökdağ, kitapla ilgili şunları söylüyor:
 
“İzlediğim bir film sahnesi, dinlediğim bir melodi ya da bildiğim bir koku sevdiğim şehirleri hatırlatır. Böyle anlarda düşüncelere dalıp giderim. Geçmiş zamana döner, geride bıraktığım şehirleri hayal ederim. İçinde bulunduğum sahnenin dekoru aniden değişiverir, tarihin solmuş hikâyeleri canlanır. Taht kavgalarının, savaşların, aşkların ortasında bulurum kendimi. İmkânlarımız sınırlı olsa da hayallerimiz sonsuzdur. Düş kurmaktan çekinmeyin, kendi gizemli şehirlerinizi yaratın. Sıradan mekânları, orada yaşayanların hikâyeleriyle süsleyin. Geçmişin unutulan izlerini hayalinizde renklendirin. Yeni dünyaların kapılarını aralayacak, renkli diyarlara yelken açacaksınız.”