Tenis dünyasında Amerika Açık'ın bir numaralı seri başı Sırp tenisçi Novak Djokovic’in zirveye tırmanışının hikayesinin anlatıldığı "Kazanmak İçin Varım" isimli otobiyografisi Martı Yayınları etiketiyle "Galaksinin Yıldızları" serisinden Türkçe olarak yayımlandı.

 

Kitabın merkezinde, tenisçinin başarılarının temelini oluşturan glüten diyeti yer alıyor. Djokovic, bazı maçlarda nedenini bilmediği bir şekilde halsiz kalır ve hatta zaman zaman yere yığılır. Ne yaparsa yapsın, bu halsizliğin ve yere yığılmaların sebebini bulamaz. Ancak bir gün, tesadüf eseri Avustralya Açık Turnuvası’ndaki maçı sırasında onu dikkatli izleyen Sırp doktor İgor Cetojevic, ünlü tenisçinin sorunlarının beslenmesiyle ilgili olduğunu keşfeder.

 

Dr. Cetojevic, tenisçiyi televizyonda izledikten altı ay sonra, Hırvatistan’daki Davis Kupası maçında bir araya gelirler. Bu buluşma Djokovic’in dünya tenisinin zirvesine tırmanışının da başlangıcı olur.

Djokovic’i durduran ve hedeflerine ulaşmasına engel olan şey, glüten hassasiyetidir. Dr. Cetojevic basit bir test yaparak Djokovic’in glütene karşı hassasiyeti olduğunu netleştirir ve 14 gün sürecek bir glüten diyeti verir. Bu sürenin sonunda Djokovic kendini oldukça farklı hisseder. İki haftalık sürenin sonunda, Djokovic’in hedeflerine ulaşması için artık hiçbir engel yoktur. Sıkı antrenman programını glütensiz beslenmeyle birleştiren Novak Djokovic, günümüzün ve tenis tarihinin en iyi tenisçilerinden olmasının altında yatan en önemli nedenlerden birinin, uyduğu diyet programı olduğunu söylüyor.

Kitapta ayrıca ünlü tenisçinin bazı egzersiz programları ve diyetini oluşturan bazı yiyeceklerin tarifleri de okurla paylaşılıyor. 

 

 

 

 

Tenisin çok fazla ilgi görmediği Sırbistan’da Djokovic, altı yaşındayken Pete Sampras’ın Wimbledon’ı kazandığı gün onun izinden gitmeye karar verir: "Wimbledon’ı kazan ve dünyanın bir numarası ol". İmkanlar kısıtlıdır ama Djokovic’in azminden hiçbir şey eksilmez. Hatta NATO’nun Belgrad’ı bombaladığı günlerde bile Djokovic koçu Jelena Gencic ile antrenmanlarına devam eder. Bunun meyvelerini dünyanın bir numaralı tenisçisi olarak ve 2011 yılındaki Wimbledon Kupası’nı alarak toplar.