Dayıoğlu: Çocuklar benden ileride
"Kimliğin Oluşmasında Çocuk Edebiyatının Rolü" panelinde konuşan, fuarın Onur Yazarı Gülten Dayıoğlu, 3 nesildir okunmasının sırrının "gerçekliği yansıtması" olduğunu belirttiSU BAHADIR
Notre Dame De Sion'lular Derneği tarafından düzenlenen "Kimliğin Oluşmasında Çocuk Edebiyatının Rolü" paneli 31. Uluslararası Kitap Fuarı kapsamında, Büyük Ada Salonu'nda, saat 15.15'te gerçekleşti. Panelin konuşmacıları Necdet Neydim, Yankı Yazgan ve fuarın Onur Yazarı Gülten Dayıoğlu'ydu. 77 yaşında olan ve 78 kitabı bulunan Dayıoğlu, başarısının temelinde işinin çok sevmenin ve kendine hedef koymasının olduğunu söyledi. Dayıoğlu, ilkokuldan beri yazılar yazdığını, o zamanki çoğu öyküsünün kadın ve çocuk sorunlarını irdelediğini, öğretmen olduktan sonra çocuklara yöneldiğini belirtti. "Bir çocuğun bakış açısından nasıl görebiliyorsunuz?" sorusuna "Ben onların düzeyine inmiyorum. Onlar ilerliyor. Onlar benden daha ilerideler. Yerimde sayıp dursaydım saplanıp kalırdım. Çocuklara ayak uydurmasaydım kitaplarım okunmazdı. İlk kitabım 'Fadiş'in geçenlerde 40. yılı kutlandı. 'Fadiş'in bu kadar sevilmesinin sebebi gerçekliği, kendi hayatımdan kesitler barındırması. Bu yüzden üç nesildir okunuyorum" diye yanıtladı.
Fuarlarda hafta içleri genellikle yüzde 80 çocuk okurun geldiğini, haftasonları anne babaların ağırlıklı olduğunu söyleyen Dayıoğlu kitabın dünyayı, sorunları, imgelemi, aileyi, kişi tanıtan önemli bir eğitim aracı olduğunu belirtti. 2013 yılında 50. sanat yılını kutlayacak olan Dayıoğlu, kitaplarının her nesilde okunduğunu ve üç neslin kendi kitaplarıyla büyüdüğünü söyledi.
Necdet Neydim ise Milli Eğitim Bakanlığı'nın 100 Temel Eser listesiyle ilgili şunları söyledi: "100 Temel Eser listesi çocuk edebiyatının sırtına vurulmuş bir sopadır. Adeta bir devrimdir." Edebiyata anlam katanın okur olduğunu söyleyen Neydim, "Edebiyat iktidar değildir. Yazar, okurla iletişim kurduğu zaman anlam kazanır" dedi. Neydim, çocuk edebiyatının neden geri kaldığı konusunda "Edebiyat 19. yüzyıla kadar çocuğu bir nesne olarak gördü. Yontulacak bir obje kabul etti. Edebi zevk bir yana, ne okuması gerektiğine kararlaştırmakla uğraştı. Bu kadar geri kalması doğal" derken Yankı Yazgan ise "Kurmacanın insan zihnini farklı bakış açılarına açmak gibi bir etkisi var. Gençlerin edebi tercihleri dönemlerine, ihtiyaçlarına göre değişiyor. Çoğunluk kolay anlaşılabilir olan sanatı seviyor. Gençler kendi seslerini duyurabilecekleri, hislerini yansıtan kitapları tercih ediyorlar" diye konuştu.
Notre Dame De Sion'lular Derneği tarafından düzenlenen "Kimliğin Oluşmasında Çocuk Edebiyatının Rolü" paneli 31. Uluslararası Kitap Fuarı kapsamında, Büyük Ada Salonu'nda, saat 15.15'te gerçekleşti. Panelin konuşmacıları Necdet Neydim, Yankı Yazgan ve fuarın Onur Yazarı Gülten Dayıoğlu'ydu. 77 yaşında olan ve 78 kitabı bulunan Dayıoğlu, başarısının temelinde işinin çok sevmenin ve kendine hedef koymasının olduğunu söyledi. Dayıoğlu, ilkokuldan beri yazılar yazdığını, o zamanki çoğu öyküsünün kadın ve çocuk sorunlarını irdelediğini, öğretmen olduktan sonra çocuklara yöneldiğini belirtti. "Bir çocuğun bakış açısından nasıl görebiliyorsunuz?" sorusuna "Ben onların düzeyine inmiyorum. Onlar ilerliyor. Onlar benden daha ilerideler. Yerimde sayıp dursaydım saplanıp kalırdım. Çocuklara ayak uydurmasaydım kitaplarım okunmazdı. İlk kitabım 'Fadiş'in geçenlerde 40. yılı kutlandı. 'Fadiş'in bu kadar sevilmesinin sebebi gerçekliği, kendi hayatımdan kesitler barındırması. Bu yüzden üç nesildir okunuyorum" diye yanıtladı.
Fuarlarda hafta içleri genellikle yüzde 80 çocuk okurun geldiğini, haftasonları anne babaların ağırlıklı olduğunu söyleyen Dayıoğlu kitabın dünyayı, sorunları, imgelemi, aileyi, kişi tanıtan önemli bir eğitim aracı olduğunu belirtti. 2013 yılında 50. sanat yılını kutlayacak olan Dayıoğlu, kitaplarının her nesilde okunduğunu ve üç neslin kendi kitaplarıyla büyüdüğünü söyledi.
Necdet Neydim ise Milli Eğitim Bakanlığı'nın 100 Temel Eser listesiyle ilgili şunları söyledi: "100 Temel Eser listesi çocuk edebiyatının sırtına vurulmuş bir sopadır. Adeta bir devrimdir." Edebiyata anlam katanın okur olduğunu söyleyen Neydim, "Edebiyat iktidar değildir. Yazar, okurla iletişim kurduğu zaman anlam kazanır" dedi. Neydim, çocuk edebiyatının neden geri kaldığı konusunda "Edebiyat 19. yüzyıla kadar çocuğu bir nesne olarak gördü. Yontulacak bir obje kabul etti. Edebi zevk bir yana, ne okuması gerektiğine kararlaştırmakla uğraştı. Bu kadar geri kalması doğal" derken Yankı Yazgan ise "Kurmacanın insan zihnini farklı bakış açılarına açmak gibi bir etkisi var. Gençlerin edebi tercihleri dönemlerine, ihtiyaçlarına göre değişiyor. Çoğunluk kolay anlaşılabilir olan sanatı seviyor. Gençler kendi seslerini duyurabilecekleri, hislerini yansıtan kitapları tercih ediyorlar" diye konuştu.
Etiketler: çocuk edebiyat Fadiş Fuarı gençlik Gülten Dayıoğlu İstanbul kitap kitap panel Su Bahadır Tüyap yazar
