Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Edebiyat » "Halkıma yardım etmek istedim"

"Halkıma yardım etmek istedim"

"Halkıma yardım etmek istedim"10 Ekim 2016 - 10:10 | II. Simeon ve İlber Ortaylı Koç Üniversitesi ANAMED'de bir araya geldi.
Sébastien de Courtois'nın kaleme aldığı 'Benzersiz bir Hayat: Bulgar Kralı II. Simeon' adlı kitabın Türkiye'de yayınlanması nedeniyle İstanbul'da bir söyleşiye katılan kral ve eski Bulgaristan Başbakanı II. Simeon'la bir araya geldik
ASLI İZMİRLİ
 
Eski Bulgar Kral'ı ve eski Bulgaristan başbakanı II. Simeon’un hayatını konu alan, Sébastien de Courtois tarafından kaleme alınan 'Benzersiz Bir Hayat: Bulgar Kralı II. Simeon' adlı kitap, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıktı. Kitap, 6 yaşında Kral olan ancak 9 yaşında sürgün olarak ülkesini terk etmek zorunda kalan, 1946'da sürgün edildiği ülkesine 50 yıl sonra, 1996’da geri dönen ve 2001'de başbakan olan II. Simeon'un hayatını anlatıyor. Bulgar eski Kral’ı ve Bulgaristan eski Başbakan’ı II. Simeon, kitap hakkında bir söyleşi için İlber Ortaylı ile Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Merkezi'nde (ANAMED) bir araya geldi. Söyleşiye Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Ortodoks Patriği Bartholomeos, Keldani Katolik Cemaati Ruhani Lideri François Yakan ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri Michael B. Christides gibi isimler katıldı. Söyleşi öncesi yapılan basın toplantısında II. Simeon ile sohbet etme şansı bulduk ve eski Bulgar kralına sorularımızı yönelttik.
 
Kendinizi Bulgaristan kralı olarak değil de bütün Bulgarların kralı olarak nitelendirmenizin sebebi nedir?
 
Bulgarların kralı olduğunuz zaman Bulgarların özgür iradesiyle ordasınızdır. Bulgaristan kralı dendiğinde ise bu tanrının takdiri gibi algılanır. Benim kendime “Bulgarların kralı” demem de bir demokrasi göstergesi.
 
9 yaşında Bulgaristan’dan ayrılırken Türkiye sınırında makinistin treni daha fazla götürmek istemeyip durmasıyla ilgili bir hikâye var. Nasıl gerçekleşti bu olay ve size nasıl hissettirdi?
 
Tren sınırda durdurulduğunda bize lokomotifte bir problem olduğu söylenmişti. Sonradan öğrendiğimize göre makinist beni, Bulgar kralını, ülkeden çıkarma sorumluluğunu almayacağını ve treni daha fazla kullanmayacağını söylemiş. Gerçekten çok cesur bir hareket. Makiniste ne oldu çok merak ediyorum, muhtemelen tutuklanmıştır. Ama bu olay beni gerçekten çok duygulandırmıştı.
 
Türkiye’deki gündemi takip ediyor musunuz ve Türkiye’deki olaylar hakkında ne hissediyorsunuz?
 
Gündemi çok yakından takip ediyorum. Türkiye bizim için çok çok önemli, öncelikle bizim komşumuz. Her ülkenin her olayda kendi motivasyonları ve sebepleri var. Son dönemde olan olaylar Bulgaristan da dahil olmak üzere tüm komşu ülkeleri kaygılandırdı.
 
Hem krallık hem başbakanlık yaptınız. Dünya üzerinde bu ünvanlara sahip tek kişisiniz. İkisinin arasındaki hissiyat farkını biraz anlatır mısınız?
 
Kral aslında bir moderatör gibidir. Halkı bir arada tutar. Benim her zaman yapmaya çalıştığım da buydu. Ancak bir başbakanın icra yetkisi vardır. Yürütme gücü onun elindedir. Ama tabi benim farklı şekilde yürütmem gerekti. İnsan maalesef neye mecbur kalırsa onu yapıyor. Hatta size ilginç bulabileceğiniz bir şey anlatayım. Başbakanlık konumuna erişmek olabileceğinin en iyisi gibi geliyor kulağa. Çoğu insan benim krallıktan terfi ederek başbakanlığa eriştiğimi düşünüyor. Hâlbuki benim için krallıktan başbakanlığa geçiş aslında büyük bir fedakârlıktı. Burada söylemek istediğim, ben başbakanlığa hırsımdan dolayı değil, halkıma yardım etme isteğimden dolayı geldim.