Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Edebiyat » 'Bakanlık Sabahattin Ali için istisna yapmalı'

'Bakanlık Sabahattin Ali için istisna yapmalı'

'Bakanlık Sabahattin Ali için istisna yapmalı'17 Temmuz 2017 - 10:07
Telif hakları alanında Türkiye'de ilk kurulan kurum olan ONK Ajans'ın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet N. Karaca, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Sabahattin Ali'nin eserlerinin telif haklarının korunması için özel bir yasa çıkarılmasını talep ediyor
GÜLDEN ÖKTEM
 
Başta edebiyat eserleri olmak üzere pek çok tiyatro oyununun da haklarının temsilciliğini yapan, Türkiye'nin ilk edebiyat ajansı unvanına sahip ONK Ajans, 2019 yılında 60. yaşını kutlamaya hazırlanıyor. Ajansın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet N. Karaca ile, hem 60 yıla yaklaşan serüvenlerini hem de uzun yıllardan bu yana haklarını temsil ettikleri Sabahattin Ali'nin eserlerinin kamu malına dönüşme mevzusunu konuştuk...
 
ONK Ajans nasıl kuruldu? Bundan 58 sene önce, Türkiye’de bir edebiyat/telif ajansı fikri nasıl kabul gördü?
 
Ajansımızın kurucusu rahmetli babam Osman N. Karaca eski bir gazeteciydi. 1950’li yıllarda dönemin önemli gazetelerinde genel yayın yönetmenliği yapmıştı. Son çalıştığı gazete patronuyla anlaşmazlığa düşüp ayrıldıktan sonra telif hakları konusuna yöneldi ve ONK Ajans’ı kurdu. Türkiye telif hakları konusunda uluslararası konvansiyonlara imza atalı, çıkarılan yasalarla gerekli düzenlemeler yapılalı 7-8 yıl olmuştu ama telif hakları konusunda çok az kişi bilgiye sahipti. Dolayısıyla babam ajansın ilk yıllarında çok meşakkatli bir uğraş vermek zorunda kaldı. Yayınevlerinin ticari rekabet içinde ilgi gören eserlerin tek yayıncısı olma arzularının telif hakkı konseptinin yerleşmesinde önemli rol oynadığını, o dönemde dava konusu olan telif konularıyla ilgili hâkimlerin bile nasıl karar almaları gerektiği konusunda zorlandıklarını anlatırdı.
 
Telif ajansı o günlerde nasıl bir işleyişe sahipti? Geçen bunca yılda nasıl bir yol kat etti?
 
Ajansın ilk faaliyet alanı yabancı yazarların ve onların bağlı olduğu yabancı yayınevi ve ajansların temsilciliğiydi. Bunu Türk yazarlar ve çevirmenler izledi. ONK Ajans’a ilk bağlanan yazar, bugün halen telif haklarını yönetmeye devam ettiğimiz Kemal Tahir olmuştur. İlerleyen yıllarda ajans yayıncılık dışında tiyatro alanına da yöneldi. Sinema ve televizyonun gelişmesiyle de işleme hakları, yani eserlerin film veya dizi olarak uyarlanmaları konusu gündeme geldi. Eğitim sorununu bir türlü halledemeyen bir ülkede kültürel, entellektüel bir alanda ticari faaliyet yapmak hiç kolay değil, babam bütün bu zorluklara göğüs gererek 54 yıl bilfiil ajansı yaşatmak ve geliştirmek için çalıştı. 2014 yılında bayrağı devraldık, ajansımızın genel yönetmenliği görevini üstlenen Meriç Güleç ile birlikte genç ve dinamik bir ekip oluşturduk, yola devam ediyoruz.
 
Ajansın bugünkü konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Son dönemde gerçekleştirdiğiniz önemli anlaşmalar neler?
 
ONK Ajans farklı çalışma alanları açısından telif hakları konusunda en geniş kapsamlı kuruluş olma özelliği taşıyor. Son dönemdeki başarılı işlerimizden biri kuşkusuz Sabahattin Ali’nin 'Kürk Mantolu Madonna' adlı eserinin İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, Felemenkçe başta olmak üzere 15 dilde yayımlanması. Yakında İspanyolcası ve İsveççesi de çıkacak. Bu eserin film haklarını da Ay Yapım’a verdik ve uluslararası bir prodüksiyon olması için uğraşılıyor. Bunun dışında TV’de izlediğimiz 'Aşk-ı Memnu', 'Yaprak Dökümü', 'Çalıkuşu', 'Kurt Kanunu' gibi bir çok dizinin hakları ajansımız tarafından yapımcılara sağlandı. Eserleri uzun süredir basılmayan bazı yazarların yeniden yayımlanmasını sağlamış olmamızı da önemsiyorum. Bunların başında Fikret Adil ve Muzaffer Buyrukçu’yu sayabiliriz.
 
 
'Fransa'da Exupery'ye özel yasa çıkarıldı'
 
Sabahattin Ali’nin eserleri önümüzdeki yıldan itibaren kamu malı olarak kabul edilecek ve telif hakları kalkacak. Bundan birkaç yıl önce ‘Küçük Prens’in telif haklarının kalkmasıyla eseri hemen hemen her yayınevi yayımladı ve kimi çeviriler özensizdi. Sabahattin Ali’nin eseri çevrilmeyecek olsa da bu durumun yazarın ismini zedeleyeceğini düşünüyor musunuz?
 
Sabahattin Ali’nin eserleri 1 Ocak 2019’dan itibaren 'public domain' olacak. Yasa yazarın ölümünden itibaren 70 yıl tamamlandıktan sonra takip eden yılın başında eserlerin kamu malı olacağını söylüyor. Edebiyatımızın bu çok önemli yazarının ismi neden zedelensin ki? Bence onun eserlerine gerekli özeni göstermeyen yayınevleri kendi itibarlarını zedeler. Bu konu açılmışken Sabahattin Ali’nin varislerinin bir mağduriyetine dikkat çekmek isterim. Yazarın bazı eserleri 1940’lı yıllarda bakanlar kurulu kararıyla yasaklanmıştı. Yayıncılar korktuğu için yasaklanmayan eserleri de uzun süre, 1965 yılına kadar yayımlanamadı. Ailenin 20 yıla yakın bir süre kaybı söz konusu. Kültür ve Turizm Bakanı da geçtiğimiz aylarda bu konuya temas etmişti. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda yapılacak değişiklikler haziran ayı başına kadar kişi ve kurumlardan gelecek önerilere açıldı. Bakanlar Kurulu kararıyla uzun süre yasaklanan yazarlar için ek süre tanınması için bir öneride bulunduk. Bu tür istisnalar çeşitli ülkelerde mevcut. Sözünü ettiğiniz 'Küçük Prens' tüm dünyada 'public domain' olmasına karşın yazarın kendi ülkesinde tanınan istisnayla halen koruma altında. Antoine de Saint-Exupéry’nin ikinci dünya harbinde ülkesine yaptığı hizmetler dolayısıyla bu ayrıcalık tanınmış.