Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Yıldız’ın kapıları halka açıldı

Yıldız’ın kapıları halka açıldı

Yıldız’ın kapıları halka açıldı28 Temmuz 2024 - 02:07
Osmanlı’nın son büyük sarayı Yıldız Sarayı, altı yıllık restorasyon çalışmasının ardından kapılarını açtı. Saray, Osmanlı’nın devlet erkânından izler taşırken II. Abüldhamid’in sanata olan merakını da yansıtıyor.
Seray Şahinler  - Osmanlı Devleti’nin İstanbul’da yaptırdığı son büyük saray olan Yıldız Sarayı, Milli Saraylar’ın yürüttüğü altı yıllık restorasyon çalışmasının ardından ziyarete açıldı. Beşiktaş’taki tarihî saray, Büyük Mâbeyn, Set (Selamlık Kasrı), Sultan II. Abdülhamid Müzesi (Çit Kasrı), Limonluk Kasr-ı Hümâyunu, Küçük Mâbeyn ve Fotoğraf Müzesi’nden oluşuyor. III. Selim döneminde yaptırılan ilk köşkle temeli atılan Yıldız Sarayı özellikle Sultan II. Abdülhamid ile özdeşleşiyor. Saraya “Yıldız Sarây-ı Hümâyûnu” ismini veren padişah, Osmanlı’yı 33 yıl bu saraydan yönetmiş. Saray hem devletin yönetim merkezi hem padişah ve ailesinin ikametgâhı olarak kullanılıyor. 1909’da Abdülhamid’in tahttan indirilmesiyle Yıldız Sarayı işlevini yitiyor. 
 
Yani Yıldız Sarayı biraz da Sultan Abdülhamid demek. Bu yüzden sarayın her köşesinde padişahtan izler sunulmuş. Ziyaretçilerin büyük bölümü de padişahın hayatından izleri merakla izliyor. Saray, bu yönüyle devlet erkânından izler sunarken Sultan Abdülhamid’in hayatına da özel pencere açıyor.  
 
Kütüphane imzası 
 
İlk kez açılan bölümler arasında, ziyaretçileri saray girişinde karşılayan Mâbeyn Köşkü var. “Limonluk”, “Hamam”, “III. Selim Çeşmesi”, “Ada Köşkü” ve “Cihannüma Köşkü” de Yıldız Sarayı’nın ilklerinden. Mâbeyn Köşkü, Osmanlı döneminde yabancı devlet adamlarının ağırlandığı bölüm. Odalar, dönemin bürokratik havasını ve görkemini yansıtıyor. Köşkün akabindeki Çit Kasrı ise padişahın hayatından daha yakın izler sunuyor. II. Abdülhamid’in kişisel eşyaları, diplomatik hediyeler ve tarihi fotoğraflar var burada. Sultan Abdülhamid döneminde inşa edilen Hamidiye Hicaz Demiryolu için üretilen ilk ray modeli de müzede. Tarihte ‘Hamid Bahçesi’ olarak adlandırılan, bitki çeşitliliği, doğal nehir görünümündeki suyolu da sarayın ilgi çeken yerlerinden. 
 
Saraya gelmeden önce en çok merak ettiğim padişah kütüphanesiydi. II. Abdülhamid, sanata ve edebiyata merakıyla bilinen padişahlardan. Sarayın içindeki “Kütübhâne-i Hümâyûn (Silahhâne) padişahın edebiyat evrenine dair bütünlüklü bir bakış sunuyor. Padişahın 33 yıllık zaman diliminde, el yazması ve basılı binlerce kitap, harita ve albümlerden oluşan zengin kütüphanesi Silahhâne bölümünde ziyaret edilebiliyor. Sergileme tercihi nedeniyle kitapları detaylıca görmek mümkün değil fakat Arapça yazma eserler, matbu eserler, Türkçe yazma eserler, müzik ve nota defterleri, albüm ve baskı fotoğraflar olarak tasniflenen bölümlerde kitaplara dair fikir edinebilirsiniz. Kütüphanede ‘Muhibbi’ mahlasıyla şiirler yazan Kanuni Sultan Süleyman’a ait divan, Matrakçı Nasuh’un Kanuni’nin Irak seferini anlattığı kitabı, Kâtip Çelebi’nin “Cihannüma”sı ve ünlü hattatlara ait Kur’an-ı Kerim örnekleri de var. Sherlock Holmes hayranı padişahın, Holmes kopyaları da yine bu raflarda. Ahşap oymaya olan ilgisiyle bilinen Sultan’ın marangozhanesi de aslına uygun olarak restore edilmiş. 
 
Yıldız Sarayı, Osmanlı’nın son yıllarına ışık tutarken, devletin politika, sanat ve doğayla olan ilişkisini yansıtması bakımından da bir tarih laboratuvarı. Özellikle tarih meraklıları için zengin bir alan. 
 
Pazartesi hariç her gün ziyarete açık olan Yıldız Sarayı’na 1 Eylül’e kadar giriş ücretsiz.