Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Yapay zekâ komutlarıyla ‘sürü’ turu

Yapay zekâ komutlarıyla ‘sürü’ turu

Yapay zekâ komutlarıyla ‘sürü’ turu08 Aralık 2022 - 10:12
“Remote İstanbul”, katılımcıları yapay zekânın yönlendirdiği bir “sürü”nün içinde Kadıköy’de iki saatlik bir tura çıkartıyor. Bu yolculukta şehir ve teknolojiyle ilişkinize kendi pencerenizden bakıyorsunuz.
MÜJDE IŞIL- Kulaklığınızdan gelen ses, yapay zekâya ait. İsminin İpek olduğunu söylüyor. Ve size “sürü” diye hitap edeceğini belirtiyor. Evet, yapay zekâ ya da ortalama insan zekâsı olsun, size sürü diye hitap edip direktifler verilen bir oyunun parçası olmak, kişiye göre değişen tepkiler oluşturuyor elbette. Bu tepkiyi resim yapan, satranç oynayan ve hatta senaryo yazan yapay zekâ teknolojisine ve geleceğe dair varsayımlara ne kadar meraklı olduğunuz da şekillendiriyor tabii ki. Sürekli film, oyun takip edenlerden ve İstanbul’un kaybolan kimliğine hâkim iseniz şehrin başrolde olduğu bir etkinlikte beklentileriniz de farklı oluyor doğrusu. “Remote İstanbul” tüm bu farkındalık ve beklentiler ışığında sizi ilginç bir yolculuğa çıkarıyor.
 
 
“Remote İstanbul”un, 8-11 Aralık tarihleri arasında son dört etkinliği gerçekleşecek.
 
Finalde hoş sürpriz
 
Koşuyolu’ndaki Manolya Parkı’nda buluşan yaklaşık 20 kişilik ve çoğu öğrencilerden oluşan bir grup ile adım adım ilerliyoruz. Her adımı yapay zekânın direktifleriyle atıyoruz. Kâh şehri 24 saat gözleyen kameralara bakıp el salıyoruz kâh bir hastanenin yanından geçerken gelecekte makineye bağlı bir yaşam sürüp sürmeyeceğimizi sorguluyoruz. Etkinliğin amacı yapay zekâ-insan ilişkisiyle birlikte şehir-insan ilişkisini de irdelemek. Bunun için toplumun tuhaf tuhaf bakacağı davranışları da uyguluyoruz örneğin. Metroda geri geri yürüyoruz, meydanın ortasında durup dururken dans ediyoruz, koşuyoruz, gözümüzü kapatıp yürüyoruz da. Çevreden geçenlerin şaşkın bakışlarını izlemek, bu etkinliğin en keyifli kısmı. Meydanda dans edenleri görüp yanımıza gelen ve dans etmeye başlayan gençler, insanın yaşam enerjisini yükseltiyor örneğin. Finalde hoş bir sürpriz olduğunu da ekleyelim.
 
 
Koşuyolu’ndan başlayıp Bahariye’de son bulan ve yaklaşık iki saat süren etkinlik, özellikle genç nesle hitap ediyor. Bu şehirle ilişkiniz, kayıp mekânlarını bilecek kadar eski zamanlara dayanıyorsa oyunda sadece betonarme çirkinliğe dem vurulması size pek de yeterli gelmeyecektir örneğin. Dolayısıyla her şehrin kimliğine göre uyarlanan oyunun İstanbul kanadına kimliksizlik düşerken, bunun yeterince vurgulanamaması da belki daha içeriden bir bakışı gerekli kılıyor. Yapay zekânın kontrolünde dünyanın ne hâle geldiğini “Terminatör” ve benzerlerinde izlemişler olarak insanlığa “sürü” denmesi de epey kışkırtıcı açıkçası. Sonuçta “Remote İstanbul” bir deneyim yolculuğu. Siz de kendi yolculuğunuza çıkıp şehir ve teknolojiyle ilişkinize kendi pencerenizden bakıyorsunuz. O pencereden görünenler ya bilindik ya da ufuk açıcı gelebilir. Hepsi size kalmış.
 
 
 
50’den fazla şehirde oynanıyor
 
“Remote İstanbul”, belgesel tiyatronun öncü Alman grubu Rimini Protokoll’ün dünya metropollerinin dokusuna özel tasarladığı ve 2013 senesinde Berlin’deki ilk gösterisinin ardından bugüne kadar Londra, Paris, Lizbon, Milano, Madrid, Kopenhag, New York, Los Angeles, Miami, Buenos Aires, Santiago, Moskova, St. Petersburg, Kiev, Tahran, Hong Kong, Şangay, Abu Dabi gibi 50’nin üzerinde şehirde sahnelenen performansı “Remote X”in İstanbul uyarlaması. “Remote İstanbul”, Kundura Sahne ve Lita Yapım Evi yapımcılığında üçüncü kez İstanbul’da gerçekleşiyor. Stefan Kaegi’nin tasarladığı ve Jörg Karrenbauer’in yazıp yönettiği etkinlik bu hafta son kez düzenlenecek.