Venedik’te kimse yabancı değil
16 Nisan 2024 - 05:04Benin Cumhuriyeti, Etiyopya, Birleşik Tanzanya Cumhuriyeti, Doğu Timor Demokratik Cumhuriyeti bu yıl ilk kez bienale katılıyor. Nikaragua, Panama Cumhuriyeti ve Senegal de ilk kez kendi pavyonlarıyla bienalde yer alacak ülkeler.
Bienal’de yer alan Türkiye Pavyonu da Gülsün Karamustafa’nın “Oyuk ve Kırık Dökük: Bir Dünya Hali” adlı işiyle 20 Nisan’da açılıyor. Eser, kişisel olandan uluslararası olana tüm ilişkilerdeki niteliksizliğe katmanlı bir vurgu niteliğinde.
Karamustafa, bu yerleştirme için ilk ilhamını boyutlarını İstanbul’daki tarihi Hipodrom Meydanı’na benzettiği sergi salonundan almış. Salona girildiğinde, ziyaretçileri Murano camından üç etkileyici avize karşılıyor. Hristiyanlık, Yahudilik ve İslam inancını temsil eden bu avizeleri çevreleyen dikenli tel bulutu ise dinler arasındaki tarihsel gerilimi ve çekişmeyi simgeliyor.
Sergi mekânında ayrıca farklı yüksekliklerde plastik sütun kalıpları var. Ancak destekler yardımıyla ayakta durabilen bu kalıplar, geleneksel olarak şan, şeref ve kalıcılığı çağrıştıran sütunlarla tezat oluşturarak serginin ele aldığı boşluk ve kırıklık duygularını somutlaştırıyor. Mekânda dağılmış, başı sonu olmayan raylar üzerinde duran vagonların içi de kırık ve ıskartaya ayrılmış cam parçalarıyla yüklü.
Gülsün Karamustafa’nın sanat pratiğinde önemli bir yer tutan film unsuru bu enstalasyonda da yer buluyor. Dünyanın her yerinden göç, savaş ve politik gösterileri ele alan propaganda görüntülerinden sanatçının kurguladığı film Karamustafa’nın altını çizdiği dünya halinin zaman ve mekândan bağımsızlığının nişanesi gibi. Furkan Keçeli’nin sergiye eşlik eden ses kompozisyonu deneyimi derinleştiriyor.
Venedik Bienali 60. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu’nun koordinasyonunu İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) üstleniyor.