Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Venedik Bienali neden önemli?

Venedik Bienali neden önemli?

Venedik Bienali neden önemli?21 Nisan 2022 - 08:04

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

 

23 Nisan’da başlayacak Venedik Bienali’ne 2005’te ilk kez gittiğimde ne kadar etkilendiğimi unutamam.

Hüseyin Çağlayan’ın “Olmayan Varolma” adlı video çalışmasını Palazzo Levi’de izlemiştik.

Oyuncu Tilda Swinton o zaman daha bu kadar popüler değildi.

Serginin küratörü Beral Madra, koordinatörü ise Murat Pilevneli’ydi.

Daha sonra hep birlikte diğer ülke pavyonlarını büyük bir heyecan ve kıskançlıkla gezmiştik.

Aradan yıllar geçti. 

Sonunda 2014’te İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) ve 21 destekçi sayesinde Türkiye, Venedik Bienali’nde 20 yıl süreyle kalıcı bir pavyona kavuştu. 

Hemen akabinde Venedik Bienali’yle imtihanımız başladı. ,

Bienal zamanı saat 6.00’da Atatürk Havalimanı’nda güvenlikten geçer geçmez, ellerinde fotoğraf makineleriyle magazinci arkadaşlarımız hazır bekliyordu.

Bir gece kulübü kapısından farkı yoktu bu görüntünün.

“Herhalde çok ünlü biri gelecek” derken, fotoğrafçılardan açıklama geliyordu: “Herkes Venedik’e bienale gidiyor. Onun için buradayız.”

Hemen arkasından da şu soru yöneltiliyordu: “Sizin grupta kimler var?”

Zaten merhabalaştıktan sonra herkes birbirine aynı şeyi soruyordu, “Hangi ekiptensin?”

Sanat dünyası son derece acımasızdı, herkes birbirine tepeden bakıyordu.

Sanatçı sanatçıya burun kıvırıyor, işlerine bakmadan “O da sanat mı?” diyordu.

Sonra da “Dekoratif sadece” deniliyor, konu kapatılıyordu.

Türkiye’nin Venedik Bienali’nde 20 yıl süreyle kalıcı bir pavyona kavuşması ise her bakımdan önemliydi. 

O zamanki röportajımızda İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı şöyle anlatmıştı: “Venedik Bienali dünyanın en önemli güncel sanat etkinliklerinden biri. Venedik Bienali örneği bize, eski mekânları kültür-sanat faaliyetleri için kent hayatına kazandırmanın ve farklı disiplinleri sanatseverlerle buluşturmanın kentin marka değerini ne kadar artırdığını ve ekonomisine büyük katkılarda bulunduğunu gösteriyor. Bienal farklı disiplinlerdeki festivalleriyle uluslararası arenada İKSV’ye en çok benzeyen kurumlardan biri. Sadece Uluslararası Sanat Sergisi’ni yapmakla kalmıyor; müzik, film, tiyatro, dans festivalleri ve mimarlık sergisi de düzenliyorlar. Bu nedenle bundan böyle 20 yıl boyunca Türkiye Pavyonu’nun Venedik Bienali’nde sabit bir mekâna sahip olmasının ülkemizin uluslararası alandaki bilinirliğine önemli katkılarda bulunacağını düşünüyorum. Venedik Bienali’nin önemi hiç azalmayacak gibi görünüyor. Hatta güncel sanatın dünyada ne kadar keskin bir çıkış içinde olduğu göz önüne alınınca önemi daha da artacak.” 

“Venedik Bienali, Türkiye sanatının tanıtılması için çok önemli bir alan. Türkiye’deki mimari ve tasarımı uluslararası arenada tanıtmak için de yeni bir kanal açılmış oluyor. Bienaller herhangi bir sergiye benzemiyor. Bienaller o günün sanatının en uç örneklerini getiren, yeni ufuklar açan etkinlikler. Sanatın gittiği yönü gösteriyorlar. O nedenle daha geniş kitlelere ulaşması önemli” diye de eklemişti Bülent Eczacıbaşı. 

İKSV koordinasyonunda, TC Dışişleri Bakanlığı himayesinde ve TC Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla gerçekleştirilen Venedik Bienali Türkiye Pavyonu, bu yıl güncel ve kavramsal sanatın öncülerinden Füsun Onur’un “Evvel zaman içinde…” başlıklı yeni sergisine ev sahipliği yapıyor. 

Küratörlüğünü Bige Örer’in üstlendiği sergi 23 Nisan’da Arsenale’de açılıyor.

Hatırlatalım, Venedik Bienali 27 Kasım’a kadar devam edecek.