SEYHAN AKINCI- Kentin dokusuna önemli  dokunuşlar yapan mimarlar aynı anda zamana direnen yapıları da yenilenmiş yüzleriyle yaşamın bir parçası hâline getiriyor. İstanbul özelinde geride kalan birkaç yılda âdeta restorasyon ve renovasyon sözcüklerini yeniden öğrendik. Başarılı örnekleri görünce hem şaşırdık hem de mutlu olduk. Her sene Türkiye’de son bir yılda üretilen nitelikli yapıların incelenmesi ve bu yolda emek veren tasarımcıları onurlandırmak amacıyla düzenlen “Türkiye Mimarlık Yıllığı 2022” edisyonu tamamlandı. 199 projeden 39’unun yıllığa girmeye hak kazandığı proje kapsamında Roca ve Arkitera Mimarlık Merkezi, mimarlık ve tasarım kültürüne katkıda bulunma hedefiyle hayata geçirilen “Türkiye Mimarlık Yıllığı 2022” projelerine geziler düzenledi.  

 

Kültür yapılarının öne çıktığı ve genç mimarların çoğunlukta olduğu 39 projenin yer aldığı yıllıktan seçilen Moda Vapur İskelesi, Rami Kütüphanesi Peyzaj & Ulusal Arşiv Binası ve Ara Güler Müzesi Dükkân + Leica Showroom + Monochrome Brasserie projeleri mimarlar rehberliğinde sektörden katılımcılarla birlikte gezildi. Novos Mimarlık, Caps Office, Wangan eşliğinde düzenlenen gezide mimarlar, katılımcılara binaların tarihini, tasarım, restorasyon ve inşaat sürecini anlattı. 

 

 

 

 

“Türkiye Mimarlık Yıllığı 2022” gezileri kapsamında ilk gezi 2015 yılında kapanan ve daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı (İBB Miras) ve HB Restorasyon İnşaat iş birliğinde restore edilen Moda Vapur İskelesi’ne yapıldı. Novos Mimarlık tarafından yeniden işlevlendirilen Moda Vapur İskelesi’ne yapılan gezide katılımcılar, iskelenin tarihi ve restorasyon sürecine ilişkin bilgiler aldı.

 

 

 

 

Ben de 250 yılı aşkın bir tarihe sahip Rami Kışlası’ndaki geziye katılarak yapıdaki dönüşüme imza atan mimarlar eşliğinde kütüphaneyi gezme ve kapıları dışarıdan ziyaretçilere ilk kez açılan Ulusal Arşiv Binası’nı görme fırsatını yakaladım. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yeniden ele alınarak bir modern kütüphane ve Caps Ofis tarafından yaşayan bir peyzaj alanına dönüştürülen Rami Kütüphanesi Peyzajı ve Ulusal Arşiv Binası ziyaretinde, peyzaj alanı proje süreçlerini öğrenirken peyzajın altına yerleşen, yarı açık sergi deneyimi sunan Rami Kütüphanesi Ulusal Arşiv Binası’nı ilk keşfedenlerden olma imkânı bulduk. Arşiv binası Cumhuriyet Dönemi’nin tüm basılı eserlerinin birer nüshasının yanı sıra (1 milyon 850 bin ) kitap, nadir matbu, hat levhaları, kartpostal, sinema afişi, para, pul gibi özel koleksiyona sahip.

 

Galataport’un en önemli projelerinden Ara Güler Müzesi, Leica ve Monochrome gezi kapsamında ziyaret edilen projeler arasında yer aldı. Mekânın ortasına üç boyutlu bir desenle kaplanarak yerleştirilen ve Monochrome’un mutfak alanını içinde barındıran ana kütle, üç markanın ortak noktası olan fotoğrafçılığın ve fotoğraf makinesinin temel öğelerinden olan diyafram açıklığının (apertür) geleneksel formundan esinlenilerek Wangan tarafından tasarlandı. Katılımcıların, Leica’nın vitrin ünitelerini ve Ara Güler Müzesi’ne ait sergi panolarını inceleme fırsatı bulduğu bu mekân, üç boyutlu yapısı sayesinde üzerinde yaratılan ışık oyunlarıyla beğeni topladı.