Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Tersane’de sanat pahalıya patladı

Tersane’de sanat pahalıya patladı

Tersane’de sanat pahalıya patladı31 Ekim 2024 - 01:10
Contemporary İstanbul’un yüksek bilet fiyatları, sanatın metalaştırılması ve erişilebilirliği tartışmalarını alevlendirdi. Sanatçılar, eleştirmenler ve öğrenciler, fuara ve Tersane İstanbul’un özelleştirilmesine tepkili.
MELİSA VARDAL - Contemporary İstanbul sona erdi ama tartışmaları devam ediyor. Fuarın bilet fiyatlarının tam 1250 TL, öğrenci 850 TL olması pek çok sanatsever tarafından pahalı bulundu, sosyal medyada bu konuda eleştiriler paylaşıldı. Sanat dünyasında “Sanat kimin için?” sorusunu gündeme taşıyan tartışmalar Contemporary İstanbul ve mekânı olan Tersane İstanbul’un geçmişine dair eleştirileri de beraberinde getirdi. Bu tartışmaları mercek altına almak adına sanatçı Olgu Ülkenciler, sanatçı Bedri Baykam, sanat eleştirmeni Ayşegül Sönmez, küratör Hasan Mert Kaya ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi öğrencisi Kardelen Arıtaç’a sorduk.
 
Hasan Mert Kaya – Küratör: “Burası emlak fuarı değil sanat fuarı”
 
Contemporary İstanbul ulaşılabilir olmalıydı. Fuarın ulaşılamaz olması, böyle bir fiyatlandırma yapılması belli kesimleri buraya sokmamak, gelmelerini önlemek amacıyla. Bunu çözmek için en azından fuarın belli günleri ya da belli saatleri ücretsiz yapılabilir ya da indirimli bir tarif uygulanabilirdi. Fuara demokratik erişim ve sosyal sorumluluk çerçevesinde toplumun dezavantajlı kesimlerinin de ulaşımı sağlanmalıydı. Çünkü burada yapılan bir emlak fuarı ya da bir makine fuarı değil sanat fuarı. Sanat söz konusu olunca da bunu biraz daha erişilebilir kılmak gerekir diye düşünüyorum.
 
Olgu Ülkenciler – Sanatçı: “Sanatı metalaştırdılar ve tüketiyorlar”
 
Dünyada da popüler ve seçkinci sanat fuarlarının fiyatları yüksek. Ancak Türkiye’de fiyatlamanın mevcut ekonomik durum da düşünülürse bu olmaması gerekir. Öte yandan işin neresi doğru ki diyesi geliyor insanın. Fuarın yapıldığı mekândan giriş ücretlerine kadar total bir seçkinci tavırdan bahsedebiliriz. Bizler hafıza mekânlarımızın sermaye eliyle kayboluşunu izlemenin ötesinde bir de buraların kültürel faaliyetler ile öne çıkarılarak yapılan dönüşümün normalleştirilmesini izliyoruz. Mesele bu anlamıyla sadece giriş ücretindeki fahiş fiyatlar değil. Sanatı kendileri metalaştırdılar ve kendileri tüketiyorlar.
 
Ayşegül Sönmez–Sanat Eleştirmeni: “Katılımcılar kent suçuna ortak”
 
Bilet fiyatlarına gelene kadar söylenecek çok şey var. Contemporary İstanbul, Tersane İstanbul’un kamusal bir alandan çıkartırılıp hiç kimseye sorulmadan özelleştirilip artık bir otelin lobisinde gerçekleştirilen bir fuar. Bu nedenle fuara katılan bütün bu sanat galerileri birer suç ortağı. Bu kent suçu ortada dururken bilet fiyatları en son tartışılacak şey.
 
Kardelen Arıtaç - YTÜ Sanat Yönetimi Lisans Öğrencisi: “Derslerde öğrendiğimiz geniş kitlelere ulaşma idealine aykırı”
 
Sanat fuarlarındaki yüksek bilet fiyatları bizim derslerde  öğrendiğimiz sanatı geniş kitlelere ulaştırma idealine gölge düşürüyor. Fahiş fiyatlar biz sanat öğrencileri ve genç sanatseverler için erişim zorluğu yaratırken bu durum sanatı yalnızca belirli bir kesimin ayrıcalığı hâline getirerek toplumsal eşitsizlikleri derinleştiriyor. Sanatın toplumun her kesimiyle buluşabilmesi, onu bireysel zenginlikten bağımsız bir ifade alanı ve bir hak olarak görmeyi gerektiriyor. Yüksek bilet fiyatları, genç sanatçı adaylarını ve öğrencileri dışlayarak sanatı elitist bir çizgide konumlandırıyor. Bu durum “Sanat halk için mi yoksa sponsorlar için mi?” sorusunu akla getiriyor ve sanatı toplumla buluşturan bir değer olmaktan uzaklaştırıyor.
 
Bedri Baykam – Sanatçı /UPSD Başkanı: “Daha uygun fiyatlar vermelerini temenni etmiştim”
 
Contemporary İstanbul’un sanat ortamımızda çok özel bir yeri var. Sanatseverler Türkiye’de ve dünyada sunulan en çarpıcı ve yeni çağdaş sanat eserlerini görebiliyorlar. Bu ölçekteki bir organizasyon tabii ki hiç kolay değil. Öte yandan biletlerin gençlere çok pahalı geldiğini duydum ve hak verdim. Daha önce bu konuda İstanbul Contemporary ile Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Başkanı olarak konuşmuş ve gençlere daha uygun fiyatlar vermeleri temennimizi iletmiştim. Fuar yönetimini de anlıyorum, belki fuarın aşırı kalabalıklaşmasını istemiyorlar; ancak fuarı gezecek üniversite öğrencileri arasında geleceğin çok büyük bankacıları, mühendisleri, iş insanları, aktörleri olabilir. Yarının büyük bir koleksiyonerinin kim olup olmayacağını kimse bilemez. Gelecek adına gençlere yatırım konusunda fuarın biraz daha anlayışlı olmasını dilerim.