Tarihi aydınlatan dayanışma örneği
21 Kasım 2022 - 10:11Türkiye’deki 13 antik kentin kazısını yürüten İtalyan misyonları İstanbul’daki sempozyumda buluştu. İtalyan ekipler tarihi mirasa katkı sunmak için Türk kurumlarıyla iş birliği hâlinde.
Seray Şahinler - Türkiye’nin dört bir yanında tarihi aydınlatmak, binlerce yıl öncesine ışık tutmak için arkeologlar deyim yerindeyse canla başla çalışıyor. Her bölgede ilgili üniversiteler, kamu kuruluşları ve bazı yerlerde özel sektörün desteğiyle oluşturulan kazı ekiplerine Avrupa’daki çeşitli enstitüler de eşlik ediyor. Türkiye’deki birçok antik kentin başında Avrupalı arkeologlar var. 13 antik kentte gerçekleşen kazı çalışmalarında ise İtalyanların uzun soluklu imzasını görüyoruz.
Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren tüm İtalyan arkeolojik misyonları İstanbul İtalyan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen sempozyumda buluştu. İtalya’nın Ankara Büyükelçiliği himayelerinde, Büyükelçi Giorgio Marrapodi’nin katkısıyla düzenlenen sempozyum 17-18 Kasım tarihlerinde gerçekleşti. Arkeologlar sempozyum boyunca, kazıları, keşif sürecini, buluntuları ve hedeflerini anlattı. Anadolu’daki en önemli İtalyan arkeoloji misyonları arasında Malatya-Arslantepe, Gaziantep-Karkamış, Yozgat-Uşaklı Höyük, Niğde-Kınık Höyük, Mersin-Yumuktepe, Kayseri-Kültepe ve Mersin-Elaiussa yer alıyor. Özellikle Arslantepe, Karkamış ve Yumuktepe’den gelen haberler ise heyecan verici.
Arslantepe heyecanı
Geçtiğimiz yıl UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Malatya’daki Arslantepe Höyüğü’nde kazı çalışmaları 60 yıldır sürüyor. 2020’den beri kazı başkanlığını Prof Francesca Balossi Restelli, yürütüyor ve çalışmalar dokuz ülkeden 20 farklı kurumun katkılarıyla sürüyor. Restelli, konuşmasında Arslantepe’nin “Yok olmuş toplumların en önemli temsilcilerinden biri” olduğunu söyledi. Yapılan bilimsel çalışmalar ise devletlerin ortaya çıkış süreçlerine dair önemli katkılar sunuyor. Roma Restorasyon Enstitüsü’yle birlikte anıtsal yapıların daha iyi kavranabilmesi adına mimari yapılar araştırılıyor. Arslantepe’de bugüne dek törenlerin yapıldığı avlu, taht salonu, kutlama ve tören salonları açığa çıkarılmış. M.Ö 3 bin 400 yıllarına tarihlenen sarayın ise Suriye’deki Mari Sarayı ile benzerlikler gösterdiği tespit edilmiş ve buranın uzun süren bir mimari geleneğin devamı olduğuna kanaat getirilmiş. Arslantepe’nin UNESCO ile birlikte daha popüler olduğu aşikâr. Türkiye’deki turizm rotasında yerini alan antik kentin görünürlüğüne katkı sunmak için bölgedeki kadınlarla iş birlikleri yapılıyor.
Kilikya’nın en büyük höyüklerinden olan Mersin Yumuktepe’deki kazı çalışmaları ise Bari Aldo Moro Üniversitesi Arkoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Giulio Palumbi başkanlığında 13 kişiden oluşan bir ekip tarafından sürdürülüyor. Bayrağı Palumbi devralsa da kazıların 28 yıldır yöneticiliğini yapan Prof. Dr. Isabella Caneva’nın belirlediği konular çerçevesinde yeni dönemin yol haritası çıkarılıyor. Öncelik eski neolitik çağlardaki yerleşimlerin en eski izlerine ulaşmak. M.Ö 7 binli yıllara uzanan geçmişiyle Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden olan höyükte, kuzeyde yapılan kazılarda bir mahalle ortaya çıkarılmış. Palumbi’nin aktardığına göre; metalurjinin çok erken görüldüğü, bakırın erken kullanıldığı yerlerden biri burası. Kullanım yerlerine göre farklılık gösteren malzemelerin bir savunma malzemesi olarak tercih edildiği düşünülüyor. Palumbi, Yumuktepe’nin kültürel sistemleri, sosyokültürel bağlantıları olduğunu, aynı anda başka yerlerle kurulan sosyokültürel ilişkilerin geniş bir alanda paylaşıldığını söylüyor ve hedeflerinin dokuz bin yıllık tarihi aydınlatmak olduğunu ekliyor.
Tokalı Kilisesi’nde Türk ve İtalyan arkeologlar birlikte çalışıyor.
Kazıların yol haritası
Sempozyumda, Frigya’nın Hierapolis’i, Elaiussa Sebaste kazıları, Porsuk Zeyve Höyük’ün Demir Çağı’ndaki işgalinin tarihi rekonstrüksiyonu için yeni bir araştırma, Hattuşaş bölgesinin analitik temsili için arkeolojik araştırma ve dijital diller, Uşaklı Höyük’te İtalyan-Türk ekibinin araştırmaları ve Bozok yöresi kültürel mirasının geliştirilmesine katkıları, Karkamış’ta halka yönelik arkeoloji: sürekli değişen bir arkeolojik parkta stratejiler, sonuçlar ve sorunlar gibi konular da ele alındı.
Türkiye topraklarında faaliyet gösteren İtalyan arkeolojik misyonları, Anadolu’da bulunan uçsuz bucaksız arkeolojik mirası geliştirmek için Türk akademik kurumlarıyla uyumlu ve yakın iş birliği içinde bilimsel titizlikle çalışıyor. Her biri tarihi aydınlatmak için büyük gayret hâlinde. Büyükelçi Marrapodi’nin dikkat çektiği üzere “İtalya ve Türkiye’nin, karşılıklı refah ve huzuru teşvik etmek için birlikte hareket etmeye odaklanarak çalışmalara devam ettiklerini ve bu ikili ilişkiyi besleyen sivil toplumlar düzeyinde derin bağlarla birleşiyor”. Sempozyum kayıtlarının ilerleyen günlerde İtalyan Kültür Merkezi’nin sosyal medya hesaplarından paylaşılacağını da ekleyelim.
Kazı başkanları sempozyumda hem kendilerini tanıttı hem yaz mevsiminde ortaya çıkan bilimsel araştırmaların temel sonuçlarını anlattı.