Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Sesin hafızası sükûnete çağırıyor

Sesin hafızası sükûnete çağırıyor

Sesin hafızası sükûnete çağırıyor22 Kasım 2022 - 09:11
Ah! Kosmos ve Büşra Kayıkçı’nın Berlin-İstanbul hattında kaydettiği ilk ortak albümleri “Bluets” çocukluğun dinginliğinden eriyen buzulların dinlendiriciliğine uzanan bir ses bayramı. İki müzisyen bu albümle sesin hafıza, hafızanın da dinginlik üzerindeki etkilerini sorguluyorlar.
SEYHAN AKINCI- Birçoğumuzun aradığı dinginliğe açık bir çağrı gibi “Bluets” albümü. Genç kadın müzisyenler Ah! Kosmos (Başak Günak) ile Büşra Kayıkçı’nın ilk ortak çalışması olan albüm, seslerin bayramı adeta. Kayıkçı’nın çocukluğunun seslerinden olan babasının atölyesinden kaydettiklerinden İstanbul’un martılarına uzanan çeşitlilikte sesin hafıza üzerindeki etkisi başrolde. Berlin-İstanbul hattında kaydedilen albümün prodüksiyonu Ah! Kosmos tarafından yapılırken albüm kapağını Büşra Kayıkçı tasarladı. Biz de sözleri ardında bırakan albümü Ah! Kosmos ve Büşra Kayıkçı ile konuştuk.
 
*“Bluets” ile ilk ortak albüm çalışmanıza imza attınız. Müzikal anlamda sizi bir albüm yaratmaya iten ortaklıklar nelerdi?
 
Ah! Kosmos (Başak Günak): Büşra’yla iki sene evvel tanıştık. Yazdığı melodileri ve Una Corda ile çalıştığını görünce benim üretimlerime yakınlığını hissettim. Hemen bir şarkı üzerine çalışmaya başladık. İlk iki şarkımızı uzaktan çalışarak yaptık. Çok rahat ve keyifle ürettiğimizi görünce devam ettik. Sonrasında her şey çok güzel gidince EP çıkarmaya karar verdik, derken kendimizi albüm yaparken bulduk.
 
Büşra Kayıkçı: Benim aklımda piyanoyu bir elektronik altyapı ile buluşturma hayali hep vardı fakat sound olarak ambient müziğe yakın kalmak istiyordum. Başak’ın da böyle çalışmaları zaten olduğu için bence bu albümde güzel bir uyum ve denge yakaladık.
 
*Albümün iki yıl gibi uzun bir yolculuğu oldu Berlin-İstanbul hattında… Bu iki yıl müzikal olarak size nasıl geri dönüşler sağladı?
 
Ah! Kosmos: Son iki senede çok yoğun üretim içerisindeydim. “Bluets” sakin ve güzel bir tempoda çıktı. Bu iki sene içinde Avrupa’da yedi müze için kompozisyonlar yaptım. Başka sanatçılarla ortak çalışmalar ürettim. Bu albümün, bu yoğun süreçte kendi yolunu çizmesi çok güzeldi. Büşra’yla sürekli temas hâlindeydik, hem uzaktan dertleştik, hem ben İstanbul’a her geldiğimde buluştuk.
 
Büşra K.: Üretimlerini yeni yeni paylaşan bir sanatçı olarak hangi yöne gitmek istediğime dair kararları deneyerek aldığım iki yıl oldu. Bu aralıkta multidisipliner çalışmaların içinde yer aldım, “Bluets” albümü de bir açıdan öyleydi.
 
*Ses albümün merkezinde diyebiliriz… Hafızası da vardır malum sesin… Bu albümde hangi seslerin peşinden gittiniz?
 
Büşra K.: Albümde babamın torna atölyesinden kaydettiğim sesleri kullandık. Atölye benim çocukluk mekânlarımdan biri aslında. Ara sıra babamla beraber işe giderdim ve bütün gün atölyede geçerdi. Şimdi o seslerle müzik yapma fikri gerçekten çok heyecan verici.
 
Ah! Kosmos: Kendi açımdan sakin ve hafif bir yerde kalmaya gayret ettim. En azından son şarkıya kadar kendimi tuttum diyebilirim. Son iki senenin birçok döneminde izole olduğumuz anlardan geçtik. Bu yüzden tanıdık seslerin peşinden gitmeye karar verdik ve mümkün olduğunca karanlık bir atmosfer yaratmak istemedim. Sesin hafızada etkisi büyük, biz de o tanıdık seslerle o hafifliği çağırmak istedik. Bu tanıdık seslerin yanı sıra ruhen sakinliği çağrıştıran şelale, su, buzulların sesleri gibi kayıtlar da yaptık.
 
İlk plan kutlama yapmak
 
*Önce sahnede şimdi de albümle büyüyen bu müzikal ortaklık nasıl devam edecek? Var mı bir gelecek tahayyülünüz?
 
Büşra K. ve Ah! Kosmos: Çok uzun ve yoğun bir süreçti. Kendi açımızdan üretmek ve aramızdaki dinamik rahat olsa da iki sanatçı olarak müzik endüstrisinin sıkıntılarıyla yüzleştiğimiz bazı anlar oldu. Bu yorucu tarafları da paylaşmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Bundan sonraki ilk planımız albümün çıkışını ve ilk konserimizi kutlamak.