Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » “Sergimin manifestosu ‘zaman’ üzerine temellendi”

“Sergimin manifestosu ‘zaman’ üzerine temellendi”

“Sergimin manifestosu ‘zaman’ üzerine temellendi”11 Mart 2024 - 02:03
Resim ve heykel sanatçısı Adviye Bal’ın, tablolarından ve heykellerinden oluşan yeni sergisi “Zamansız/Timeless” ziyarete açıldı. 23 Mart’a kadar Teşvikiye’deki Red Rouge Art Galeri’de görülebilecek, renkler ve figürler arasında bir yolculuk sunan sergiyi sanatçı Adviye Bal ile konuştuk.
Bugüne kadar yirminin üzerinde kişisel sergiye imza atan; Almanya, Rusya ve Japonya’da, Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde 50’in üzerinde karma sergiye katılan ve birçok uluslararası sanat fuarında yer alan ressam ve heykel sanatçısı Adviye Bal, “Zamansız/Timeless” başlıklı yeni sergisini sanatseverlerle buluşturuyor. Sanatçı, yeni sergisinin ismini “Bir olay, bir nesne, bir başlangıç noktası yoksa şimdi de yoktur. Şimdi yoksa geçmiş ve gelecek de olamaz. Öyleyse hiçbir şeyin olmadığı yerde zaman da yoktur. Biz varsak zaman var,” sözleriyle anlatıyor. 
 
 
“Zamansız/Timeless” sergisinde yer alan eserlerde retinaya yansıyan renkler, aslında ruhsal enerji düzeylerini açık eden yalın bir gerçekliğin soyutlamaları olarak Adviye Bal’ın resimlerine yansıyor. Atatürk Üniversitesi Coğrafya Bölümü ve Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim Bölümü mezunu olan ve bu iki ayrı alanı üretimlerinde bir araya getiren sanatçının bronz döküm ve taş yontu heykelleri, resimlerinden taşan kompozisyonların üç boyutlu bir görüsünü ortaya çıkarıyor. Serginin ilgi çekici bir alanı olarak kozmos odası, zaman kavramının hem önemli bir eşlikçisi olarak mekânda yer alıyor hem de bu kavramın günümüz olanaklarıyla henüz aşamadığı “ışık”la bütünleştiği bir arena yaratıyor. Kozmos odasında, ışık hızından daha hızlı tek olgu olan düşüncenin, zamansız algıya bir geçit yaratacağı simgeleniyor. İzleyicinin, düşüncelerine sızarak ışık hızını geçmesi ve dünyada bulunmayan renklere ulaşma dürtüsü tetikleniyor. “Zamansız/Timeless” sergisinin küratörlüğünü üstlenen Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Derya Aydoğan, “Bu sergi, zamana atfedilen tüm kalıpları zaman aşımına uğratarak zamansız bir algıyı zihne yerleştirmenin peşine düşmektedir,” yorumunu yapıyor.
 
 
Red Rouge Art Galeri’nin kurucusu Ayşe Aslı Akkülah ise “Mevcut sanat ortamının bir eleştirisi niteliğini taşıyan Red Rouge Art Galeri’nin açılışı kapsamındaki sergilerden biri olan, Adviye Bal’ın ‘Zamansız/Timeless’ sergisi, bizim de vizyonumuzu açık eden bir ifade dilini oluşturuyor,” diyor.
 
Adviye Bal ile insanın enerji düzeylerine göndermeler yapan siluetlerden oluşan eserleriyle 
izleyicilerin zihnine yeni bir boyuta geçiş anahtarını sunan sergisi üzerine konuştuk. 
 
Akrilik boya resim ve heykellerden oluşan yeni serginiz “Zamansız/Timeless” Red Rouge Art Galeri’de açıldı. Serginizin oluşum sürecinden ve temasından bahseder misiniz?
 
Sanatçısı olduğum Red Rouge Art Galeri’den sergi teklifi geldiği zaman ben zaten yeni serim üzerinde çalışıyordum. 
 
Sergi teması oturulup karar verilen bir süreçte oluşturulmadı. Sanat yolculuğumun beni getirdiği aşama kaçınılmaz olarak sergimin temasını da şekillendirdi. Şimdilik üç dönemden oluşan bir yolculuk bu. İlk dönemimde kendimi anlatma kaygısı ile mikro dünyamdan sembolik bir dille kompozisyonlar oluşturdum. İkinci dönemimde dünya ve insanlar ön plana çıktı. Üçüncü dönemim ise bu sergide örnekleri görüldüğü üzere makro dünya ve o dünyanın yeni yeni açıklanmakta olan gizemlerinin insanların zihin ve duygu durumlarında nasıl dönüşümler oluşturacağı düşüncesine dayandı. Böylece doğal olarak serimin ve sergimin manifestosu da “zaman”  kavramı üzerine temellendi.
 
 
 
Serginizin ismi olan “Zamansız/Timeless”a nasıl karar verdiniz? Bu isim, eserlerinizin temel temasını nasıl özetliyor?
 
Evrenin henüz noktacık olduğu Büyük Patlama öncesi yani hiçbir şeyin olmadığı dönemde “şimdi”/“an” da yoktu. Olmayan bir şeyin öncesi ve sonrası da olamaz.  Oysa zaman “an”ların ardışık yığılması değil midir? Aslında olmayan bir şey (nesneler, olaylar, büyük patlama gibi başlangıçlarla ilişkili) belirli koşullar altında mutlakmış gibi hissediliyor.  Varlığından bu kadar emin olduğumuz, duyumsadığımız, birimlerle ölçümlendirdiğimiz bir kavram; gerçekte yoksa ya da bildiğimizden çok farklıysa; biz insanlar neden sadece madde ile özdeş adledilelim. Yani başta “zaman” olmak üzere her şeyin görünenden çok daha farklı olabileceği fikri, son zamanlarda kafamı çok meşgul ediyor. Bu da kaçınılmaz olarak eserlerime yansıyor.
 
 
 
İnsanın enerji düzeylerine göndermeler yapan siluetlerden oluşan eserleriniz, sizin sanatsal anlatımınızı nasıl etkiliyor?
 
Bu dünyadaki fiziki bedenimiz, hayatımız, duygularımız, sorumluluklarımız ve bu boyuttaki birimlendirilmiş zaman içindeki rollerimiz kadar zamansız bir enerji boyutumuzun olduğu fikrini de benimsiyorum. Bu iki durumu bir olgu olarak figürlerime yansıtıyorum.
 
 
Sanatınızda kullandığınız bronz döküm ve taş yontu heykeller, resimlerinizle nasıl bir etkileşim içerisinde?
 
Etkileşimden çok heykellerim doğrudan resimlerimdeki kompozisyonlardan besleniyor. Resimlerimin üç boyutlu bir yansıması da denilebilir… Aslında çıkış noktaları aynı… 
 
 
 
Serginizde kullanılan renk paletini seçerken hangi düşünceler ve duygular size rehberlik ediyor? Renklerin eserlerinizdeki rolü nedir?
 
Renk benim için fırça, boya gibi ifade biçimimi oluşturan temel bir araç… Bütün renkleri kendimi sınırlandırmadan kullanırım. Bu anlamda renkçi bir ressamım. Hangi kompozisyona hangi rengi kullanacağıma karar verme aşamasında yıllar boyunca edindiğim tecrübeme güveniyorum.
 
 
 
Kozmos odası, serginizin ilgi çekici bir alanı olarak belirtiliyor. Bu alanın serginizdeki önemi nedir?
 
Evrenin merkezi Dünya; Dünya'nın merkezi de insanmış gibi bir düşünceye sahibiz nedense... Oysa o kadar küçüğüz, o kadar kısa zaman dilimi içinde burada misafiriz ki... Bu durumu duyumsayarak düşündüğümüzde bu dünyaya ait birçok olay, duygu durumu anlamını yitiriyor. Önemsiziz demiyorum ama koca bir evrenin içinde değiştiremeyeceğimiz şeylerle akışımızı kesintiye uğratmanın gereksizliğinin altını çizen resimlerimle oluşturdum bu bölümdeki eserleri.
 
“Zamansız/Timeless” sergisini ziyaret eden izleyicilerin geri dönüşleri sizi nasıl etkiliyor, bu geri dönüşler gelecekteki projelerinizde bir yön belirleyebilir mi?
 
Her sanatçı gibi ben de olumlu geri dönüşlerden besleniyorum. Bu sergi de o anlamda çok doyurucu. Hayatında, yüreğinde sanata yer ayırabilen o özel insanların takdirini kazanmak elbette çok motive edici.