Sanat tarihimiz müzayedede
21 Ekim 2024 - 05:10Avrupa’nın iki başkentinde yapılacak farklı müzayedelerde, sanat tarihimiz yine rekor beklentisi ile tokmak altına yatırılıyor. Vaktiyle 5 milyon TL’ye alıcı bulan “Kaplumbağa Terbiyecisi”nin fırçası Osman Hamdi Bey’e ait “Bursa Ulu Camii Önü” konulu 1879 tarihli yağlıboya tablo, Paris’te 19 Kasım’da Dupont Müzayede Evi’nde 20 milyon TL açılış fiyatıyla görücüye çıkıyor.
EVRİM ALTUĞ
evrimaltug@gmail.com
Fransa’nın başkenti Paris ve İngiltere’nin başkenti Londra’daki iki tarihi müzayede evi, düzenledikleri etkinliklerle Türk, Osmanlı ve İslâm sanatı başyapıtlarını yine ‘tokmak altına’ çekecek. Kuruluşlar, çoğunluğu Avro bazındaki dikkat çekici açılış fiyatlarıyla yine türlü kültürel, edebî tarihi eser ve sanatsal yapıtları görücüye çıkaracak.
Bunlardan, 1832’de Fransa’nın kuzeybatısında bulunan Morlaix'de François Dupont tarafından devralınarak kurulmuş Dupont Müzayede Evi’nin 19 Kasım 2024’te düzenleyeceği müzayedede öne çıkan yapıt, Osmanlı ve Türk sanat tarihine adını yazdırmış Osman Hamdi Bey’in (1842 - 1910) imzasını taşıyor.
Paris’te yapılacak müzayedede, “Kaplumbağa Terbiyecisi” isimli yağlı boya yapıtının bir örneğinin Türkiye’de yine bir başka müzayede üzerinden Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’ne 2004 yılında 5 milyon TL değerinden satışı ile gündeme gelmiş olan ünlü ressam, arkeolog ve sanat tarihçisi Osman Hamdi Bey, Dupont Müzayedesi’nde bu kez (katalogdaki ismiyle) 1879 tarihli “Ulu Cami Önü, Bursa” adındaki 1879 tarihli eseriyle görücüye çıkıyor. Etkinlikte, sanatçının tuval üzeri yağlıboya, sağ üstte imza ve tarihi ile seçilen 60 x 42 cm.’lik eserinin tahminen en az 400 bin Avro ile 500 bin Avro arasında satışı (yaklaşık 20 milyon TL) öngörülüyor. Bilindiği gibi Osman Hamdi Bey’in diğer “Kaplumbağa Terbiyecisi” eser versiyonu halen Simavi Ailesi’nin sanat koleksiyonunda yer alıyor.
Osman Hamdi Bey, “Ulu Cami Önü, Bursa”, 1879
Dupont Müzayede Evi yetkilileri, eserin ‘özel koleksiyon’ üzerinden kendilerine ulaştığı konusunda ısrar ederken yapıtın kaynağı hakkında basına ve kamuoyuna bilgi vermek istemiyor. Yetkililer bununla beraber satışa sundukları “Ulu Cami Önü, Bursa” adlı çalışmaya kaynakça olarak hazırladıkları tanıtım dosyasında, sanat tarihçi ve akademisyenler Semra Germaner ile Zeynep İnankur’un hazırladıkları, 2002’de Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basılan “Bir Oryantalist: Osman Hamdi Bey” adlı kitabı gösteriyor. Osman Hamdi Bey’in, kariyeri boyunca aynı camii üzerinden üç farklı kompozisyon ortaya koyduğu ise ayrıca biliniyor. Paris’teki Hotel Dupont’un 7 No’lu odasında eseri 16 ve 19 Kasım arasında sergileyeceklerini belirten müzayedeciler ayrıca, eser için uzmanlığına başvurduğu bir diğer kaynak olarak ise yine Paris’teki Chanoit Ekspertiz kuruluşundan Frederick Chanoit’yı işaret ediyor.
Bu koşullarda, yaklaşan etkinlik ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi Oryantalist Resim Koleksiyonu Yöneticisi Barış Kıbrıs ve Sanat Danışmanı Prof. Dr. Zeynep İnankur, eserin referans verildiği kaynağa ve çalışmaya dair Milliyet Sanat’a şu açıklamada bulunuyor: “(İş Bankası kitabı) Yayın olarak oldukça eski kalıyor artık ama, ‘Catalogue Raisonne’ sayılabilecek tek kitap olan, Mustafa Cezar’ın yazdığı ‘Sanatta Batı’ya Açılış ve Osman Hamdi’ de geçmiyor. Fakat Zeynep (İnankur) Hanım da, ben de orijinal olabileceğini düşündük. İmzası, bu yıllarda kullandığı imza ile uyumlu görünüyor. Eserin üslûp ve kalitesi de Osman Hamdi’ye ait olduğunu düşündürüyor. Görece küçük boyutlarıyla, daha büyük boyutlu benzer eserlerinin ön çalışması gibi görülebilir diye düşünüyorum. Zeynep (İnankur) Hanım, ‘Provenance’ (Kaynak/Köken) bilgisinden belki bir şey çıkabilir demişti ama, sadece Paris’te ‘özel bir koleksiyon’a ait olduğu belirtilmiş. Belli ki eserin geldiği koleksiyon bilgisini gizli tutmak istemişler.”
Diğer taraftan, aynı yapıt üzerine görüşlerine Paris’ten e-mail ile başvurduğumuz kıdemli tarihçi, akademisyen ve yazar, halen College de France’da çalışmalarını sürdüren Boğaziçi Üniversitesi eski Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Edhem Eldem bize şunları aktarıyor: “Bu tuvalden (2024 yılı) Ocak ayında haberim olmuştu ve fikrim sorulduğunda, Osman Hamdi’ye ait olduğu konusunda ‘epey inandırıcı bulduğumu’ söylemiştim. Tabii bunu sadece tuvalin fotoğrafına bakarak ve bir resim/tablo uzmanı olmadığım halde kompozisyona, imzaya, tarza bakarak söyledim. (Bursa) Muradiye Caminin kapısını konu alan birçok eseri ile benzerlik taşıyan bu tabloda, (Osman Hamdi Bey) herhalde namaz saatinde caminin dışında gülsuyu vs. satan bir çocuk resmetmek istemiş. Daha sonraki tablolarına nispetle daha az ayrıntılı ve daha acele yapılmış bir tuval gibi dursa da ilginç olduğu muhakkak. Müzayede evinin hazırladığı broşür, içerdiği bilgiler bakımından biraz çalakalem yazılmış, bazı hatalar içeriyor ama tabii genel bir fikir veriyor.”
Christie’s’ten ‘Muhteşem’ sürprizler
Paris’te bu gelişme için geri sayım sürerken İngiltere’nin başkenti Londra’nın Christie’s müzayede evi de 24 Ekim 2024 Perşembe günü, ‘İslâm ve Hint Sanatları: Kilim ve Halılar Dahil” başlıklı, toplam 256 parçalık ‘online’ bir müzayede daha ortaya koyuyor.
Christie’s, ön tekliflerin şimdiden alındığı bu etkinliğin en ‘gözde parçası’ olarak ise Osmanlı İmparatorluğu’na damgasını vuran ve 1520’den 1566’ya dek tahtta kalmış 10. padişahı, ‘Muhteşem’ Kanuni Sultan Süleyman’a ait, 40 x 32,5 cm. boyutlarında bir portreyi gösteriyor. İtalya’nın Rönesans dönemi tarihi kültür sanat adreslerinden Floransa çıkışlı, ressam Cristofano dell'Altissimo imzalı, 1600’lere tarihli, kavak ağacından panel üzerine işlenmiş portrenin, sanat tarihinin ünlü ‘ simsar ve koleksiyoneri ‘Cosimo I de ‘Medici’ (Medici Ailesi) tarafından Uffizi Galerileri adına yaptırıldığı düşünülüyor. Uzmanlar, müzayedeye 270 bin ile 390 bin dolar tahmin ile (yaklaşık 13 milyon 250 bin TL) sürülecek portrenin, döneminden bu yana ‘Kanuni’nin Avrupa’daki imajına’ büyük katkıda bulunduğu görüşünde birleşiyor.
Cristofano dell'Altissimo, “Kanuni Sultan Süleyman”, c. 1600
Öte yandan 24 Ekim tarihli ‘online’ bu satışın kilim ve halı bölümünde, “İpeğin Sultanları” adlı bir seçki de yer alıyor: “George Farrow Koleksiyonu Bölüm II” başlıklı seçkide, İstanbul'un 'usta dokumacıları' Koum Kapi'nin (Bugünkü tabiri ile Kumkapı semti) ince ipek halılarını vurgulamaya devam ediyor. Ermeni asıllı ünlü dokuma ustası Agop Kapıcıyan’ın çalışmalarını vurgulayan koleksiyon, dört imzalı ipek, yedi atfedilebilir kilim ve birkaç kişisel el çizimi karikatürünü de içeriyor. Christie’s bu anlamda, bir müzayedede satılan, 1920’lerden gelme nadir Kumkapı halıları için şimdiye kadar elde edilen en yüksek fiyatlardan ikisinin, Nisan 2024'te Christie's Londra'da Farrow Koleksiyonu'nun ilk bölümünde, ortalama 40 bin dolar ile (yaklaşık 1,5 milyon TL) elde edildiğine değiniyor.
İpek Kumkapı Halısı, George Farrow Koleksiyonu
Bununla birlikte, Ortadoğu ile Osmanlı dönemine ait çok sayıda nadir çinilere de kucak açan aynı müzayedede öne çıkan bir diğer çalışma, 1645’te İbn Mansur Muhammed El Tebrizi tarafından işlenmiş, el yazması Mevlâna Celaleddin-i Rumî imzalı Mesnevî ortalama 20 bin sterlinlik fiyatı ile (yaklaşık 1 milyon TL) göze çarpıyor.
Müzayedenin ilginç yapıtlarından bir diğerinde ise Osmanlı kültürünün nadir el yazmalarından, Abdülkadir El Meragi’ye ait olan “Müziğin Amaçları” kayda geçiyor. Eser müzayedede 200 ile en fazla 300 bin İngiliz Sterlini tahmini açılış fiyatı ile (Yaklaşık olarak 13 milyon 500 bin TL) satışa sunuluyor.