Refik Anadol projeyle ilgili yaptığı açıklamada şunları söylüyor: “Büyük Doğa Modeli vizyonumuz, bir arşiv veya yaratıcı bir araştırma girişimi olmanın ötesine geçiyor. İnsanlığın ortak ortamına yönelik içgörü, eğitim ve savunuculuk için bir araç. Sanat, teknoloji ve doğayı harmanlayan modelimiz, izole arşivler arasında bağlantılar kurarak çevre sorunlarına dair farkındalık yaratmayı ve yenilikçi çözümlere ilham vermeyi amaçlıyor. Dahası, modelin çıktıları, insanların çoklu duyusal düzeylerde katılımını sağlayarak soyut çevre koruma kavramını somut hale getirerek kolektif sorumluluğun harekete geçmesini teşvik ediyor.”

Büyük Doğa Modeli’ne dayalı erken deneysel çıktıların ilk kurulumu “Yaşayan Arşiv: Doğa” görseller, ses ve koku unsurlarını içeren ve ekosistemler arasındaki incelikli etkileşimi vurgulayan çok modlu bir deneyim sunarken sürdürülebilir bir geleceğin şekillendirilmesinde üretken yapay zeka ve deneyimsel hikaye anlatımının dönüştürücü potansiyeline ışık tutuyor. Kurulum 12 m x 4 m'lik bir medya duvarında sunuluyor ve ayrıntılı yağmur ormanı florası ve fauna simülasyonları da dahil olmak üzere doğayla ilgili bugüne kadarki en uzun 3D üretken (jeneratif) yapay zeka çıktılarını içeriyor. Enstalasyonu izleyenler, şelaleler ve ormanlar, rengarenk kuşlar ve çiçekler ile ilham verici ekosistemler de dahil olmak üzere yağmur ormanı verilerine dayanan canlı, üretken doğa simülasyonlarını görüp, duyup koklayabilecekler. Görsel deneyimi genişleten kurulum, özel tasarlanmış ses ve kokuyu içeriyor ve modelin temeli olan ham veri seti ile etkileşime girme fırsatı sunuyor. Ek olarak, kuruluma dahil edilen video duvarı izleyicilere çıktıların ardındaki disiplinlerarası yapay zeka araştırması hakkında ayrıntılı açıklamalar sunuluyor.