“Marmaris’in sanat alanında cazibe merkezi konumuna kavuşması en büyük hayalimiz”
20 Haziran 2023 - 11:06Bu yıl ikincisini düzenlediğiniz Marmaris Kültür ve Sanat Festivali’nin yola çıkış hikâyesinden bahseder misiniz?
Marmaris Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali (MKSF) fikrini, 1999 yılından beri başta Marmaris Kültür ve Sanat Derneği (MAKSAD) Oda Orkestrası ile verdiğimiz konserler olmak üzere yaşadığımız kentin ve bölgenin sanat hayatına katkı sunmaya çalışan bir dernek olarak, pandemi öncesi geliştirdik. Kentimizde mevcut sanatsal etkinliklere ilave içerik olarak daha geniş bir kültür ve sanat etkinliğini gerçekleştirerek, çok sesli müzik ve çağdaş sanatı yaygınlaştırmak, yaşadığımız kent insanının estetik duygusunun gelişimine katkıda bulunmak istedik. Bir yandan dünyanın değişik kültürlerinden çeşitli ekolleri ve sanatçıları Marmarisli sanatseverlerle buluşturmayı bir yandan da yerel değerlerimizi tanıtmayı hedefledik. Bu arada popüler kültür-sanat ürünlerinin alternatifsiz olmadığını, kentin en önemli ekonomik kaynağı turizmin güneş, deniz, kum sarmalından çıkması gerektiğini ve bunun için de MKSF gibi alternatifler yaratılması gerektiğini hissettik. Bu düşüncelerle yola çıktık. Festivalimizin konsept arayışı içindeyken de Marmaris ilçe sınırları içinde, bazılarını bizim de bilmediğimiz 14 antik yerleşim yerinin varlığını öğrenmek bizi hem şaşırttı hem de bu konuda bir şeyler yapmaya yöneltti. Biz de her yıl bu antik yerleşim yerlerinden birini seçerek onu ön plana çıkarmaya, festivalimizin temasını da bu antik kentten ilham alarak belirlemeye karar verdik. Başta Marmaris Belediyesi olmak üzere yerel ve ulusal bazda festivali destekleyen firma ve kurumlar, Marmaris’e önemli bir değer katacak MKSF’nin kapsamının gelişmesini sağladılar.
Festival programında, Berlin Filarmonik Piyano Dörtlüsü, Antakya Medeniyetler Korosu, Cihat Aşkın, Yeni Türkü gibi pek çok uluslararası ve ulusal sanatçılar yer alıyor. Konser programını nasıl oluşturdunuz?
12 kişiden oluşan bir Festival Düzenleme Kurulumuz var, festivalimizin programını oluştururken ilk işimiz festival temasını belirlemek oluyor, daha sonra etkinlik nevi ve adetleri ile kriterleri belirliyoruz. Bu kriterler doğrultusunda klasik müzik, caz, bale/dans, görsel sanatlar ve söyleşi gruplarımız belirlenen kriterler doğrultusunda ve duayen danışmanlarımızın önerilerinden de faydalanarak adayları belirliyorlar, etkinlik sorumlusu arkadaşlarımız ilgili etkinlerin tahmini bütçelerini hazırlıyor ve festival düzenleme kurulumuz ana girdisi sponsorluk olan genel bütçemiz dahilinde programı oluşturuyor.
Aynı zamanda, birçok atölye, panele ve sergiye de imza atıyorsunuz. Festival programı hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Bu yılki programımızda dünyaca tanınan Berlin Filarmoni Orkestrasının resmi alt guruplarından biri olan Berlin Filarmonik Piyano Dörtlüsü, Cihat Aşkın yönetimi ve keman solistliğinde Türk Valsleri, Golden Horn Brass Beşlisi, Selen Beytekin ve orkestrası ile Yeni Türkü öne çıkan konserlerimizden. Şubat’ta yaşanan depreme kayıtsız kalamazdık. Antakya Medeniyetler Korosu’nu onur konuğu olarak festivalimize davet ettik. Yaşanan acıları ve alınacak dersleri unutturmama adına anlamlı bir konser oldu. Ayrıca Türk Valsleri konseri için oluşturduğumuz MAKSAD Festival Orkestrasına Hatay Akademi Orkestrası üyelerini davet ederek dayanışma çabalarımıza bir yenisini ekledik. Başından beri festivalimizde yer alan Muğla Büyükşehir Belediyesi Orkestrası’nın konseri bizim için ayrı bir anlam taşıyordu. Genç sanatçıların önünü açmak adına geçen sene üçüncüsünü düzenlediğimiz ve büyük bir ilgi gören Cahit Koparal Uluslararası Flüt Yarışması’nda dereceye giren sanatçılarımızdan Ayben Sever’in muhteşem solo performansını da kapsayan bir programla harika bir açılış konseri verdiler. Klasik müzik alanında genç yeteneklerden Burçe Karaca’nın Orhaniye’deki tarihi kilise harabelerinde verdiği konser ise Bozburun Yarımadasının tarihi dokusu ile sanatın buluştuğu büyülü anlardan biriydi. MAKSAD Festival Orkestramızla Turunç’ta verdiğimiz konser de yerli yabancı müzikseverlerin beğenisini kazandı. Caz-blues alanında da; son yılların yükselen sesi Selen Beytekin’in usta caz müzisyenleri ile verdiği konsere ilave olarak MOE JOE gurubunun Netsel Marina’da yaşattığı Blues gecesi unutulmayacaklar arasına girdi. Festivalimizin son konseri Almanya’da sanat hayatına devam eden GeoTrain Jazz gurubu tarafından verilecek world jazz türünde ve kültürel çeşitliliği öne çıkaracak bir konser. Ana sponsorumuz İş Bankası’nın sanatla ilgili kurumu İş Sanat’ın Çarşamba Sahnesi Etkinliği olarak gerçekleşecek Yeni Türkü konseri ise hem bir ilk hem de coşku dolu duygu dolu bir gece yaşatacak Marmarislilere. Programın görsel sanatlar ile ilgili kısmında ise temamızı tam olarak yansıtacak bir seramik çalışmamız var. Uluslararası tecrübe ve tanınırlığa sahip seramik sanatçısı Pınar Baklan ve çalışma arkadaşları, yaşadıkları kente geçtiğimiz yıllarda yaşanan orman yangınlarına da gönderme içeren bir dış mekân seramik heykel çalışması gerçekleştiriyor. 19 Mayıs Gençlik Meydanı’nda, 13 gün süresince sanatsever ve ilgilenenlerin önünde hayat bulan ve Marmaris’in simgelerinden biri olmaya aday bu kent heykeli, Marmaris Belediyesi’nin belirleyeceği alanda izleyicilerinin beğenisine sunulacak. Atilla Güllü’nün küratörlüğünü üstlendiği ve yedi kadın ressamın eserlerinden oluşan “Frida ile Diyaloglar” sergisi, Ankara ve İzmir’den sonra Marmaris’te sanatseverlerle buluşuyor. Sergi kapsamında Küratör Atilla Güllü ve sergi ressamlarından Çiğdem Buçak Telli ile Meksika Sanatı ve Frida üzerine yapılan söyleşi büyük ilgi uyandırdı. Ressam Günseli Top eşliğinde Amos antik kentinde gerçekleştirilen geniş katılımlı atölye çalışması ile antik kentin kalıntılarının ve harika manzarasının yarattığı duygular tuvallere yansıdı. Festivalimizin söyleşiler bölümünde değişik disiplinlerden, alanlarında önemli ve tanınan konuklar ağırlanıyor. Tiyatro sanatçısı Mustafa Alabora ile başlayan söyleşi dizimizde; Arkeolog Doç. Dr. Mehmet Gürbüzer, Felsefeci Metin V. Bayrak, yazarlarımız Kemal Varol, Irmak Zileli, Hakan Akdoğan ve Sezgin Kaymaz ile söyleşi, imza günü ve atölye çalışmaları planlandı. Özet olarak dolu dolu 27 etkinliğin programlandığı, sanatın birçok dalına ait önemli sanatçıların sanatseverlerle buluştuğu MKSF23, sadece Marmarislilere değil bölgeye ve kente gelen turistlere de hitap eden uluslararası bir festival halini aldı.
Her yıl Marmaris sınırları dâhilindeki 14 antik kentten birini öne çıkarmayı hedefliyorsunuz. Bu yıl Amos Antik Kenti’ni odağınızda. Amos’un kültürel tarihimiz için önemi nedir?
Evet, geçen yıl Taşlıca’daki Phoenix antik kentiydi, bu yıl ise Turunç’taki Amos. Amos antik kentinden öğrenecek çok şeyimiz olduğunu düşüyoruz. Öncelikle şunu ifade edelim ki; bahse konu antik kentlerden sadece ikisinde arkeolojik çalışmalar yapılıyor. Amacımız diğer kentleri de akademik, bürokratik ve finansal açılardan göz önüne getirerek buralarda da bilimsel çalışmaların yapılmasına katkıda bulunmak. Amos’a gelirsek, geçen sene yapılan çalışmalar ile kentin oluşum tarihi yaklaşık altı yüzyıl geri gitmiş. Amos aslında tarıma çok elverişli olmayan bir araziyi, bazıları günümüzde bile geçerli yöntemler kullanarak zengin bir tarım alanına dönüştürebilmiş bir kent. Bu sayede zenginleşen kentin başta antik tiyatrosu olmak üzere geniş bir sanatsal talebi yaratabildiğine dair buluntular var. Kent, çevresindeki arazileri tarım için kiralama yöntemini kullanırken çevreye, doğaya son derece duyarlı kuralları da hayatı sokmuş. Günümüz tabiri ile çevreci bir kent. Yapılan kira sözleşmelerinde bu hassasiyeti görebiliyoruz. Tarım arazilerine getirilen imar yasağı ilk dikkati çeken kurallardan biri. Kültürel anlamda mirasçıları olduğumuz bu Karya medeniyetini daha derinden ve detaylı öğrendikçe birçoğunun hala geçerli olduğunu göreceğimiz bir yaşam biçimi ile karşı karşıya kalacağız.
Bu yıl “Marmaris’i Sanatla Yeşerteceğiz” sloganıyla yola çıktığınız festivalin, önümüzdeki senelerdeki hedefleri nedir? Etkinlik düzenleme hedefiniz var mı?
Marmaris’te 2021 yılında meydana gelen ve 8 gün söndürülemeyen büyük orman yangını herkes gibi bizi de derinden etkiledi. Dernek olarak katıldığımız birçok ağaçlandırma çalışmalarından da esinlenerek festivalimizin genel sloganı olarak “Marmaris’i Sanatla Yeşerteceğiz”i benimsedik. Özellikle yangın sonrası hepimizde hâkim olan karamsarlık havasını dağıtıp, yanan yerleri öncelikle korumak ve doğanın kendisini yeniden yeşertmesini engelleyebilecek insan baskısını önlemek, azaltmak adına bu sloganı kullanıp yaşananları unutturmamaya çalışıyoruz. Hedeflerimiz arasında festivalimizin kurumsallaşma sürecini tamamlayarak gelenekselleşmesini sağlamak var. Orta-uzun vadede ulusal ve uluslararası tanınırlık ve festival için programlarını ayarlayan bir kitle yaratmak da hedeflerimiz arasında. Sadece yıldız sanatçı ve orkestraları değil genç yeteneklerin flüt ve beste yarışmaları ile öne çıkmalarına yardımcı olmayı da hedeflerimiz arasında sayabiliriz. Marmaris sınırların içindeki antik yerleşim yerlerini tanıtmaya, öne çıkarmaya devam ederek kültürel mirasımızın gün yüzüne çıkarılmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Ayrıca Marmaris’imize kalıcı sanat eserleri kazandırmaya da devam edeceğiz.
Biraz da festivalin mekânlarından bahsetmenizi isteriz. İlerleyen yıllarda Amos’ta da bir etkinlik düzenleme hedefiniz var mı?
MKSF23 Marmaris ilçe sınırları içinde 10 ayrı mekânda gerçekleşiyor. Armutalan Kültür Merkezi ve MAKSAD İçmeler Kültür ve Sanat Evi bu mekânlar içindeki kapalı mekânları oluştururken diğer mekânlar açık hava mekânları. Özellikle insanların yaşam alanlarında etkinlik düzenleyerek onları sanatın içine çekmeye çalışmayı çok anlamlı buluyoruz. Amos’u harika manzarasıyla öne çıkarmak adına orada bir resim atölyesi gerçekleştirdik. Tabii ki antik tiyatronun restore edilmesini müteakip, gün batışlarında o harika manzara fonunda konserler, antik tiyatro temsilleri gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
Son olarak eklemek istediğiniz düşüncelerinizi alabilir miyiz sizden?
Yaşadığımız kente estetik bir dokunuş yapmak, kültür-sanat hayatını canlandırmak düşünceleriyle başlayan MKSF fikri, planlama ve uygulamadaki başarısı ile çapını büyütebilecek bir destek, teveccüh görmüştür. Marmaris’in bir zamanlar caz müziği başta olmak üzere sanat alanında sahip olduğu cazibe merkezi konumuna tekrar kavuşması en büyük hayallerimizden. Sponsorlarımızın MAKSAD’a olan güvenleri, basının ve kamuoyunun desteği ile birleşince her türlü olumsuzluğa rağmen ayakta durabilen bir festival olarak var olabiliyoruz. İçinde bulunulan şartlar altında, insanlar, dayanışmaya her zamankinden fazla ihtiyaç duyuyor. İnsanlar, duygularının ifade edilebilecekleri ortamları, o duyguları paylaşanlarla bir arada olmayı istiyorlar. İnsanlığın özgürleşmesi yolunda bir nebze katkımızın olması ihtimali bile bizlere bu zorlu yolda güç veriyor.
Festivalimizi ve altında yatan hikâyeleri kamuoyu ile paylaşma fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederiz.