Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » İstanbul'un dört bir yanı tasarım

İstanbul'un dört bir yanı tasarım

İstanbul'un dört bir yanı tasarım11 Ekim 2012 - 07:10
Bu yıl birincisi düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali'nin ana teması "Kusurluluk"
YASEMİN BAY

Kentsel tasarımdan, mimariye, endüstri tasarımından, grafik tasarıma, moda tasarımına kadar tasarım dendiğinde akla gelen her şey İstanbul'da ilk kez bir bienal çatısı altında bir araya geliyor. 40. yılını kutlayan İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından hayata geçirilen 1. İstanbul Tasarım Bienali, 13 Ekim - 12 Aralık tarihleri arasında, ‘tasarım’ı kentin dört bir yanına yayıyor!
Eren Holding, Koray Şirketler Topluluğu, Vestel ve Vitra eş sponsorluğunda gerçekleştirilen İstanbul Tasarım Bienali’nin resmi açılış töreni, dün Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’nda yapıldı. Törenin açılış konuşmasını İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı yaptı. Eczacıbaşı, Tasarım Bienali için 2010 yılından bu yana hazırlık yaptıklarını belirterek “Son dönemde tüm dünyada ivme kazanan tasarım ve ona bağlı yaratıcı alanların tamamını kapsayacak bir etkinlik düzenleme amacını taşıdık. Tasarımı bir kültür öğesi olarak ele almayı, farklı yönleriyle sorgulamayı, yeniden düşünmeyi ve düşündürmeyi hedefleyerek, bu alana İKSV’nin özgün bakış açısıyla yaklaşmak istedik ” dedi.


Bakan Egemen Bağış'a plaketini, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı sundu


Törende Başbakanlık Tanıtma Fonu Genel Sekreteri Süleyman Erde ve Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’a birer teşekkür plaketi sunuldu. Bağış törende yaptığı konuşmasında Tasarım Bienali’nin ‘kusurluluk’ temasıyla düzenlendiğine dikkat çekti: “Biz de kusurlarına rağmen AB’yi önemsiyoruz. Çünkü bazen içine düştükleri akıl tutulmasına rağmen, Türkiye’de demokrasinin, bireysel özgürlüklerin gelişmesinde, ulaşım kalitemizin artmasında, yani yaşam standartlarımızın güzelleşmesinde AB sürecinin çok önemli etkisi var." İstanbul’un insanlık için çok önemli bir tasarım abidesi olarak tanımlayan Bağış, sanat alanında Tasarım Bienali’ne benzer etkinliklerin uluslararası medyada Türkiye’nin imajı açısından olumlu etki uyandırdığını söyledi.

Konuşmaların ardından bienalin sponsorlarına teşekkür plaketleri sunuldu; ardından küratörler davetlilere sergilerini gezdirdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da sergi mekanlarını Bülent Eczacıbaşı eşliğinde gezdi.

Tasarım Bienali’nin küratörlerinden Joseph Grima’nın “Adhokrasi” başlıklı sergisi Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’nda, 2 bin 300 metrekarelik bir alanda izleyicilerle buluşuyor. Bienalin bir diğer küratörü Emre Arolat’ın “Musibet” adlı sergisi ise İstanbul Modern’de yer alıyor. Grima, tasarımın artık hayatın her alanında karşımıza çıktığına inanan bir küratör. Ona göre artık herkes bir tasarıma imza atabilir. 120 tasarımcı ve mimarın 60'tan fazla projesini bir araya getiren “Adhokrasi”de de Tasarım Bienali’ni bir sergi platformundan ziyade laboratuar olarak değerlendiriyor.

Emre Arolat ise “Musibet” adlı sergisinde kentsel dönüşümün, toplu konut projelerinin kentte yaşayan insanların hayatlarında ne gibi değişiklikler yaptığına, gelecekte ne gibi sorunları ortaya çıkaracağına odaklanıyor. 1.400 metrekarelik bir alana yayılan sergi, 165 tasarımcı ve mimar tarafından hazırlanmış 30’un üzerinde projeyi bir arada sunuyor.

Tasarım Bienali sadece küratörlerin bu iki büyük sergisiyle sınırlı değil. Bienalin Akademi Programı için 26 üniversitenin 76 bölümü ile işbirliği yapıldı. Bu kapsamda üniversitelerin hazırladığı sergiler İstanbul’un çeşitli bölgelerindeki 17 üniversite kampüsünde ve 5 farklı mekanda sergilenecek.

Ayrıca geçtiğimiz Mart ayında düzenlenen 12 ayrı atölyede ortaya çıkan projeler farklı mekanlarda izleyicilerle buluşacak. Kasım ayı içerisinde ise 19 günde 9 ülkeden tasarıma ve tasarımcıya odaklanan 19 film gösterilecek. Kuzguncuk, Beyoğlu, Cihangir gibi İstanbul’un farklı mekanlarında düzenlenecek olan Tasarım Yürüyüşleri ise tasarım odaklı ofis, mağaza, atölye, imalathane ve mimari yapıları gezme imkanı sağlayacak.