Nil Kural

74. Cannes Film Festivali’nde yeni filmi “Les Olympiades”ı sunan Fransız sinemacı Jacques Audiard, her filminde yön değiştirmeyi seven sinemacılardan. 2015’te Cannes’dan toplu konutlarda geçen ve bir göçmeni konu alan “Dheepan”la Altın Palmiye kazanan, ardından absürt western “The Sisters Brothers”ı yöneten Audiard, yeni filmi “Les Olympiades”la modern ilişkilerin karmaşıklığından bahsediyor. ABD’li çizgi romancı Adrian Tomine’nin 2015 tarihli çizgi romanı “Killing and Dying”in Fransa’ya uyarlandığı Paris’te geçen filmin senaristleri arasında “Portrait of a Lady On Fire” ve “Petite Maman”ın yönetmeni Celinne Sciamma da var.

Film, doktorasını yapan bir lise öğretmeni Camille’in Tayvanlı Emilie’nin evinde bir oda kiralamasıyla başlıyor. Birlikte olmaya başlayan ev arkadaşları Camille’in bağlanmak istememesiyle yollarını ayırıyorlar. Hukuk okuyan Nora okulu bıraktıktan sonra bir emlak bürosunda iş buluyor ve Camille’in hayatına giriyor. Audiard, siyah-beyaz çektiği filmde, tutku, cinsellik ve çekimin doğası üzerine bir konuya imza atıyor. Stil ve oyunculuklar açısından etkileyici olan film, hayatları kesişen birkaç karakteri merkeze alan yapımlardan. Ancak karakterlerin yeterince derinleştiremeyen film, cilalı yapısının altında günümüz insan ilişkilerine dair akılda kalıcı bir portre sunmaktan uzak.

Porno oyuncusunun kariyeri

Amerikan bağımsız sinemasında son yıllarda “Tangerine” ve “The Florida Project” ile dikkat çeken isimlerinden birine dönüşen Sean Baker, yeni filmi “Red Rocket”ı Cannes yarışmasında sundu. Baker, “Red Rocket”ta önceki iki filminde olduğu gibi düşük bütçe ve mütevazı imkânlarla Amerika’nın ayrıcalıklı olmayan taraflarını gösteriyor.

Simon Rex’in başarılı bir performansla canlandırdığı filmin ana karakteri Mikey Saber, Los Angeles’dan evi olan Texas’a dönüyor. Bir porno oyuncusu olan Mikey, kariyeri yokuş aşağı gidince uzun yıllardır ayrı olduğu eşi ile eşinin annesinin yanında kalmaya başlıyor. Büyümemiş bir çocuğu andıran Mikey, Texas’ta yeni bir düzen kurmaya çalışıyor. Mizah ile dramın iç içe geçtiği filmde, Baker bir kez daha Amerika’nın çoğu sinemacının yüzünü çevirmediği yerlerine melodrama kaçmayan bir bakış sunuyor. Film, ödüllerde özellikle Rex’in oyuncu performansıyla öne çıkabilir.